Savaş

51 5 3
                                    

İyi okumalar...

---- Jeremy Renner----


- Anlamadım?

- Anlamayacak bir şey yok. Ölmek mi istiyorsun? En az 2 gün dinleneceksin.

- Başka bir emriniz var mıydı Scarlett Johansson?

- Imm... Şimdilik yok.

- Komik değil. Ayrıca saçmalama , kafayı mı yedin? Bana bir şey olmaz kaç kere yaralandım ben. Hem öleceksemde görev başında ölürüm, yattığım yerde değil!

- Off tamam , bari bugün dinlen.

- Hayır! Ve sakın ısrar etme. Seni görevden alırım.

- Ne?! Sen , sen çok... Off!

Susunca arkama yaslandım. Neymiş efendim , göreve iki gün gitmeyecekmişim. Oldu , başka?

***

Kartal meydanda indiğimizde mağazaların olduğu sokağa girdim. Scarlett hala sinirliydi. Gözlerimi devirip:

- Scarlett , çocuk musun sen? Hadi girelim şu mağazayada bir şeyler alıp gidelim.

- Tamam!

Önümüzdeki mağazaya girdik. Scarlett'a bayan bölümünün ikinci katta olduğunu söyleyip üçüncü kata çıktım. Daha sonrada lazım olabileceğini düşündüğüm birkaç parça kıyafeti alıp ikinci kata indim. Scarlett , eline birkaç tane giysi almıştı. Beni görünce yanıma geldi ve elindekilere bakıp:

- Denemeden aldım. Umarım sıkıntı olmaz.

- Sen... Şimdi bunları denemeyecek misin?

- Zaman kaybetmeyelim diye denemedim.

- Scarlett , iyi misin? Hayır yani , ben seni 2 saat 500 tane kıyafet deneyip en az 300 tanesini alacağını sanıyordum.

- Abartma. Oradan bakınca o tip kadınlara mı benziyorum?

- Evet.

- Çok komik. Hadi yürü , şunların parasını ödeyip çıkalım buradan. Alışverişten nefret ederim zaten.

Scarlett'a vampir görmüş gibi bakarken gözlerini devirip " Hadi gidelim. " deyip aşağıya inmeye başladı. Şaşkınca arkasından bende indim. Kasaya gidip parayı ödedik. Tam kapıdan çıkacakken duraksadım ve Scarlett ' a döndüm :

- Bunları giyip gitmemiz gerekmiyor mu?

- Ayy doğru yaa! Ben giyinip geliyorum.

- Bende giyineceğim.

Tekrar mağazaya girip kabinlere girdik ve kıyafetlerimi değiştirdim. Kabinden çıktığımda Scarlett çoktan giyinmişti. Beni iyice şaşırtıyor doğrusu. Mağazadan çıkıp caddeden yukarıya doğru yürümeye başladık. Biraz yürüdükten sonra bir galerinin önüne geldik. Scarlett bana bakıp :

- Araba mı alacaksın?

- Sadece kiralayacağım.

- Tamam.

İçeriye girdim. Görevliyle konuşup birkaç bir şey imzaladıktan sonra siyah bir araca binip çalıştırdım. Scarlett poşetleri arka koltuğa koyup öne oturdu. Bana tip tip bakınca :

- Boşuna itiraz etme Scarlett. O eve gidilecek.

- Ne yaparsan yap!

- İzin istememiştim gerçi , ama neyse.

Sinirle bana bakıp kafasını çevirdi. Gülümseyip gaza bastım.

10 dakika sonra Kartal çıkışına doğru olan evin önünde arabayı durdurdum. Ev eskisi gibi değildi. Camları kırılmış, balkon duvarları yıkılmış ve sanki 100 yıllıkmış gibi duruyordu. Eve iyica göz gezdirdikten sonra bahçeye girdim. Bahçedeki bütün ağaçlar kesilmişti. Scarlett:

SADECE GÖREV !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin