YURT DIŞI HABERİ

18 2 0
                                    

Tolga'nın ağzından :

Yarım saatlik süren bir yolculuğun ardından eve varabilmiştim. Kapıyı annem açmıştı. Sanki uzun  bir zaman boyunca beni görmemiş gibiydi. Bana sıkıca sarıldı. Sonunda konuşabilmişti.

- Nerelerdesin be oğlum? Ne arıyorsun ne soruyorsun. Bir an korktuk yani bizi unuttun diye.

- herşeyi unuturum ama sizi asla unutmam annem.

Bu sefer de  ben sarıldım. Açıkçası ben de özlemiştim. Biraz şefkate ve biraz da yalnızlığa ihtiyacım vardı.

- geçsene içeri?

Sonunda demeyi akıl edebilmişti. Ben de içeri geçtim. Salona geldiğim de babam gazete okuyordu. Beni gördüğünde gazetesini katlayıp sol tarafında duran sehpaya koydu. Ve ayağa kalktı. Bana doğru geliyordu. En sonunda 5 saniyelik bir sarılmanın ardından;

- oturansana?

Dedi ben de oturdum. Babam normalde bana sarılmazdı. Ama şimdi sarılmıştı. Askere gitsem bu kadar özlenmezdim belki de. Benimle konuşma yapacak olmalı ki söze girdi.

- Öncelikle şunu söylemeliyim ki sana bunu söylemek için iyice bir  düşündük. Zaten bugün haberimiz oldu.

- bana ne söylemeyi düşünüyorsun baba?

- bak! Biliyorsun ki benim çalıştığım yerin müdürü yani okan bey. Bugün ben dahil tüm çalışanlarla beraber toplantı yaptı. Bizlere bazı görevler verdi. Fakat bize verilen bu görevlerin yurt dışında yapılması gerekiyormuş. Bu nedenden dolayı yurt dışına gideceğim.

Annem girdi araya.

- gideceğiz.

Demesiyle bir anda ona döndüm. Ne yani? İkisi de mi yurt dışına gidecekti. Babam özel ve çok lüks bir otel de çalışıyordu. Yurt dışına gidebilmelerini gerektirecek nasıl bir görev olabilirdi ki? Babam benim şaşırmama aldırmadan konuşmasına devam etti.

- eğer ki sen de bizimle gelmek istiyorsan Tolga, gelebilirsin. Bizim için hiçbir sakıncası olmaz. Hatta tam tersine çok daha iyi olur bizim açımızdan. Ne de olsa yurt dışına gideceğiz. Uzak bir yere. Senin burada, tek başına kalmanı  tabiiki istemeyiz.

- nereye gideceksiniz ki?

- Almanya'ya.

O kadar mı güzel yere gideceklerdi. Her ne kadar gitmek istemiş olsam da gitmemeliydim. Burada kalıp Cenk'i aramaya devam edecektim. Bir de Çağla'ya katlanmak zorunda kalacaktım. Ama Cenk'i aramayıp da babamlarla beraber almanya'ya gidecek olursam hayatımın en büyük hatasını yapmış olurdum. Ne de olsa Cenk... Cenk benim kardeşim gibi. Sırf yurt dışına gitmek için Cenk'i satamazdım. Yurt dışına gideceğim de, farklı insanlar, farklı yerler göreceğim de... umurumda değil. Gerekirse burada kalıp Çağla' ya katlanacağım. Ama Cenk'i aramamazlık yapmayacağım.

- Üzgünüm baba Ama... biliyorsun ki Cenk'i aramam gerekiyor. Sizinle her ne kadar gelmek istemiş olsam da gelemem. Eğer ki Cenk böyle bir durumda olmasaydı seve seve gelirdim. Ama şu an ki şartlar bunu gerektirmiyor.

- haklısın oğlum. Ama yine de karar senin kararın.

Annem konuştu.

- gelsen her ikimiz için de hatta senin için de iyi olacak oğlum. Biz gittiğimiz de sen burada böyle tek başına ne yapacaksın. İyi düşün bak.

Kafamı olumsuz şekilde salladım.
- Siz beni takmaya kafanıza. İşinize bakın.

babam konuştu.

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin