Merve'nin ağzından :
Sabah 7' de kalkmıştım. Herkesi uyandırdım. Ve saat 9'a gelirken de evden çıkmıştık. Ve şu an da saat 12'ydi. Cenk'i sabahtan beri arıyorduk. İzmir'in bir kısmına bakmıştık. Şimdi ise Karşıyaka'ya bakacaktık. Araba Özlem'in olmasına rağmen Tolga sürüyordu. Çok geçmeden Tolga arabayı park edecek yer buldu ve arabayı oraya park etti. Daha sonrasında arabadan indik. Özlem , Çağla ve Tolga'ya biraz kızgın olduğum için pek de konuşmuyordum. Hiç değilse Konuşmamaya çalışıyordum. Şu anlık sadece Emel teyzeyle daha fazla konuşabiliyordum.
Tolga'nın ağzından :
Arabadan indik. Cenk'e daha kolay ulaşabilmek için yeterince fazla gruba ayrılmamız gerekiyordu.
- Bence şöyle yapalım. Hepimiz farklı yönlere gidelim.
- Nasıl yani?
Dedi özlem.
- Mesela Özlem sen şuradan gidebilirsin.
Diyerek sağ tarafı gösterdim. Ve o da onaylayıp sağ tarafa yöneldi.
- Merve, sen de soldan git istersen.
Onaylayıp o da sola doğru yöneldi.
- Emel teyze sen de istersen şuradan git.
O da onaylayıp benim karşımdaki yol da yürümeye başladı.
Daha sonra Çağla'ya dönüp;
- İstersen bizde şuradan gidelim.
O da onaylayıp benim arkamda ki yolda ilerlemeye başladık.
***
- Şuraya da baktık dimi?
- Evet. Dönelim istersen?
- Tamam.
Arabadan biraz daha uzağa gitmiştik. Bu yüzden biraz yürümemiz gerekecekti. Aslında hem Cenk'i çok iyi bir şekilde, heryer de arayacaktık, hem de biraz çabuk olmamız gerekecekti. Hergün Cenk'i aramak insanı yoruyor aslında. Ama olsun. kardeşim yerine koyduğum arkadaşımı gerekirse aralıksız 10 gün de arayabilirdim. Ben 13 yaşındayken 8 yaşındaki Kardeşimi kaybetmiştim. Nedeni ise... Kardeşimle bir yere gidecektik. Aradan çok zaman geçmişti ve o an nereye gidecektik hatırlayamıyordum. Otobüse binmiştik. Sadece ben ve kardeşim vardık. Tabii otobüste başka kişiler de vardı. Daha sonra hersey bir an da olmuştu. Otobüs kaza yapmıştı. Kaza da ölenler de vardı kurtulanlar da. Ama bu ölenlerin arasında kardeşim de vardı. Ben kurtulabilmiştim. Ama kardeşim... Bir kazadan dolayı hayatını yaşayamamıştı. Daha 8 yaşındaydı. Onun ölmeye hakkı yoktu. Hayatını yaşayamamıştı daha. Zaten kazada şoför de ölmüştü. Otobüste 20 kişi falan vardı. Kazadan sadece 8'i kurtulabilmişti. Bunu gayet iyi hatırlıyordum. Kardeşim cam kenarına oturmuştu. O istemişti aslında. Otobüste kaza yapınca camlar falan hepsi parçalandı ve... 8 yaşındaki bir çocuğun canını aldı. Ben de yaralıydım. Ama zar zor kurtulabilmiştim. Yani bende olmayabilirdim bu hayatta. O olmayınca ben de olmuyordum. Öldüğünü öğrendiğim zaman ben de o an Ölmüştüm. Şimdi de kardeşim yerine koyduğum Cenk'i kaybedemezdim. Gözümden yaş aktı. Ağlıyor muydum yoksa ben? Ah doğru. Eski anılarım geri dönünce hep ağlardım. Ama şu an da ağlamamalıydım. Çünkü yanımda da Çağla vardı ve bu doğru olamazdı. Gözyaşlarımı elimle sildim. Eğer ki ağlayacaksam bu kesinlikle sonra olmalıydı. Evet şimdi daha iyiydim. Hazırdım. Şimdiki konumuza geri dönelim. Aslında fazla kişi olunca zaman kaybı da oluyor. Yani bi ortak yerde buluşmak falan... Hep zaman kaybı yani. Bir anda bir ses tüm düşüncelerimi yarıda kesti. Merve konuşuyordu.
- Bir şey söyleyeceğim ama kızmayacaksın.
- Ne söyleyeceksin?
- Kızmayacaksın sonra bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ
AventureAylarca en yakın arkadaşına ulaşamıyorsun. İşin kötüsü Nerede ve ne yapıyor bunu bilmiyorsun. Hiç düşünmek istemediğin, ama düşünmeden de edemediğin "acaba öldü mü?" Korkusu... Ünlü bir arkadaşının kaybolması ardından televizyonlar da ve gazetelerde...