N I N E T E E N

1K 73 29
                                    

bu hikayeye yazdığım en uzun bölüm mü oldu ne

ve sanırım sonunu her okuduğumda ağlayacağım

JUSTIN
Kucağımda uyuya kalmış Ellie'ye baktım. Son maddeden sonra oldukça yorulmuştu ve eve gelir gelmez uyuya kalmıştı. Şimdi ise onu inceliyor ve uyurken nasıl göründüğünü bilmek istiyordum. Çok fazla.. güzeldi.

Onu uyurken izlemek keyifliydi. Göz kapaklarının oynayışına bakmak, dudaklarının arasından çıkan nefesleri hissetmek. Ellie Dolley, kelimenin tam anlamıyla bana cennet'ten düşmüş bir hediyeydi. Ve ben onu kaybetmek istemiyordum.

Onun biraz daha uzun yaşaması için elimden ne geliyorsa yapardım. Yemin ederim. Bir gün onun acı içinde kıvranışını izlemek istemiyordum. Ellerinin soğukluğunu hissetmek istemiyordum. Gözlerindeki o duyguyu görmek istemiyordum.

Keşke diyordum kendi kendime. Keşke her şey çok daha farklı olsaydı.

Ellie kucağımda huysuzca kıpırdandı ve başını diğer tarafa yatırdı. Dudaklarının arasından adımı mırıldanıyordu ve yüzünü buruşturmuştu. Gergin görünüyordu. Bir rüya görüyor olmalı diye düşünmüştüm. Fakat adımı sıkça söylemeye başladı, bedeni terledi ve ben bunun bir rüya değil de kabus olduğunu sonradan fark edebilmiştim.

Her şey bir anda gerçekleşmişti. Çığlık atıp uyandığında, hızla onu yakaladım. Sakinleşmesi için onu sıkıca tutarken, kucağımda debeleniyor ve sürekli bağırıyordu.

"Ellie!"

Sesim ona karşı ilk defa bu kadar yüksek çıkmıştı. Fakat buna mecburdum. Sakinleşmesi ve gördüğü kabusun etkisinden kurtulması bir kaç dakika sürmüştü. Belli belirsiz titremesi yavaşlayınca,alnına ufak bir buse kondurdum.

"Geçti güzelim..geçti."

Ellie nefeslerini yavaşlattı. "Gördüğüm en berbat kabustu."

Başımı salladım. "Anlat bana."

Yavaşça dudaklarını ıslattı. "B-ben bilmiyorum. Bir şey görünmüyordu karanlıktı. Sonradan üzerinde durduğum zemin çöktü ve kendimi uçurumun kenarında buldum. İnsanlar üzerime doğru geliyor ve beni düşürmeye çalışıyorlardı. Fakat onların arasında seni gördüm Justin. Sen elimi uzatmış beni bekliyordun. Sana uzanmaya çalıştıkça sen benden uzaklaşıyordun."

"Ve ben senin elini tutamadan aşağıya düştüm."

Bedenime hızla bir ürperti geldi. Ellie'yi daha da sıkı sardım. Kollarımın arasından kayıp gitmesini istemiyordum. Ellerini elim ile yavaşça birleştirdi. Uzanıp onu öptüm. Dudakları kendi dudaklarımın üzerinde hareket ederken asla bitmemesini istiyordum. Geri çekildiğinde yüzüncü avuçlarım arasına aldım.

"Ben buradayım Ellie Dolley. Ve sen her düştüğünde de yanında olacağım. Elini tutacak, seni öpecek ve burada olduğumu söyleyeceğim."

Yavaşça kapanan gözlerim, ve dudaklarımdan dökülen kelimeler aynı anda gerçekleşmişti.

"Çünkü sen benim ciğerlerimde dolaşan nefesimsin ve ben, sen olmadan yaşayamam."

İLAHİ BAKIŞ AÇISI:

"Peki nasıl olacak?" Ellie'nin annesi Melanie, Ellie'nin doktoru ile konuşuyordu. Her şeye hazırlıklı olmaları gerektiğini biliyordu. Herhangi bir krizde ne yapmaları gerektiğini yeniden öğreniyorlardı.

Ellie, annesinin bahçede olduğunu biliyordu. Yanına gidip Justin ile beraber onun yapılacaklar listesindeki bir maddeyi yapmaları için haber verecekti. Ama doktorunu gördüğünde olduğu yerde donakaldı.

to do list :: bieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin