T W E N T Y - T H R E E

1K 74 60
                                    

neden medyaya böyle bir fotoğraf koyarsın ki buse:)

10-11 bölüm sürecek dediğim hikaye şimdi 23. bölümde:')

Ellie uyandığında, ilk fark ettiği şey gelen güzel omlet kokularıydı. Justin yanında değildi ve bundan bir miktar da olsa endişe duymuştu. Doğrulup belli belirsiz vücuduna baktı. Farklı hissediyordu. Farklı hissettiriyordu.

Öz güveninin arttığını hissediyordu. Fakat dün gece yaşadıkları aklına geldiğinde, bu öz güven yerle bir oluyor ve utanca dönüşüyordu.

Ellie kendi kendine gülümsedi.

Delilikti bu. Son yaşadıkları aklına geldiğinde, kendi kendine gülümsüyor, bazen kahkaha atıyordu. Ne olduğunu bilmeyen biri, Ellie'nin bu tavırlarını görse kesinlikle deli olduğunu söylerdi. Ellie için her şey mükemmel gidiyordu.

Ta ki, ayağa kalktığında kasıklarındaki acıyı hissedene kadar.

Dudaklarının arasından tısladı ve acıyla yere oturdu. Ayağa nasıl kalkıp yürüyebileceği hakkında bir fikri yoktu. Derin bir nefes aldı, bunu tek başına yapabileceğine inanıyordu, ki yapacaktı da.

Ellie için ayağa kalkıp lavaboya gitmek, dünyanın bir ucundan diğer ucuna kadar yürümek gibi gelmişti. Kapıyı kapatıp kilitlediğinde, zorlukla küvete oturdu. Acıyı iliklerine kadar hissediyordu, ama açıkçası bunu da hak etmişti.

Eh, dün gece daha fazlasını istemesi kesinlikle Justin'in suçuydu.

Ellie suyu açıp, başından aşağı tuttu. Sıcak su bedenini rahatlatıyordu. Aynı zamanda ruhuna da iyi geliyordu ve bu onun yepyeni biri gibi olmasını sağlıyordu. Ama bu sefer kelimenin tam anlamıyla ''yepyeni'' bir kızdı.

---

Aşağı indiğinde annesi ile karşılaşmayı bekliyor idi fakat onu Justin karşıladı. Justin'in onu fark etmemesi güzel bir fırsattı. Omletler ile ilgileniyor ve kahvaltıyı hazırlıyordu.Ayrıca görünüşe göre duştan çıkmıştı çünkü boynundan akan su damlaları, sırtından bel oyuntusuna kadar kayıyor ve pantolonun kemerinde kayboluyordu.

Ellie dudaklarından küçük bir küfürü kaçırdı. Neden üstüne bir şeyler giymemişti ki.

Justin'in onu fark etmesi ve küfürü duyması uzun sürmedi. Kaşlarını kaldırdı ve Ellie'yi baştan aşağı süzdü. Gerçi Ellie'de altına incecik bir şort giymiş, üzerine Justin'in tişörtünü geçirmişti.

Elindeki tabağı bir kenara bıraktı Justin. Gözlerinden öyle bir bakış geçti ki, tarifi yoktu.

Ellie'yi yakalayıp kendine çekti, ikisinin bedenleri çarpınca, Ellie acıyla irkildi ve geri çekildi. Elleri refleks olarak kasıklarına gittiğinde, yüzünü buruşturdu. Justin'in ne olduğunu anlaması uzun sürmedi.

''Ellie dün gece sana, bana durmam gerektiğini söyleyebilirsin demiştim. Tanrım, neden beni uyarmadın?''

Ellie, kasıklarındaki acıya ve yüzündeki ifadeye rağmen, hafifçe mırıldandı.

''Belkide durmanı istemediğim içindir?''

Justin dudaklarını ıslattı ve çarpıkça gülümsedi. Birkaç adım atıp Ellie'yi yavaşça kendine çekti, ve parmaklarını tam kasıklarının olduğu noktaya getirip hafifçe masaj yapmaya başladı.

''Ellie, sen çok yaramaz bir kızsın biliyorsun değil mi?''

Ellie o anda kendine gelen öz güven ile başını salladı. ''Ve bu yaramaz kız, dün geceki doyumsuzluğunun cezasını bugün çekiyor.''

to do list :: bieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin