Uyandığımda saat 3 olmuştu. Telefonuma baktığımda sadece Defne'nin 'Nasılsın. ' mesajını gördüm.
Yataktan hiç kalkasım yoktu. Sanki bütün enerjim çekilmiş gibiydi.
Salona inip film izlemek için odadan çıktım. Ama film izlemeden önce kahve yapacaktım. Isıtıcıya suyu koyup kahve bardağını hazırladım. Isındıktan sonra suyu da bardağa koyup televizyonun karşısına geçtim.
Zil çalınca biraz şaşırdım. Annem olamazdı. Kapıyı açtığımda karşımda bana merakla bakan kahverengi gözleri beklemiyordum.
"Batı, hasta mısın? Defne haber verdi. "
"Hayır Çınar hasta falan değilim. Sadece senin iş konunu fazla kafaya taktım. Yani şey aslında... Öyle değil. Yani.. Amaaan. " deyip boşver anlamında elimi havada salladım.
Bir kolunu kapıya yaslayıp "Demek işimin ne olduğunu merak ediyorsun. "
"Yok ya ne merak edeceğim. Geçmez misin içeri? ""Oluur. "
"televizyon izliyordum, canım sıkıldı biraz. "
İstekli gözlerle bana bakıp "Mısır patlatsana. " dedi."Hiç patlatmadım. "
Gülmeye başladı ve "Gel deneyelim o zaman. " deyip kolumdan tuttuğu gibi mutfağa götürdü.
Ben tencereyi çıkardım. O sırada da Çınar mısırları hazırlıyordu. Mısırları tencereye koyduktan sonra yağını ve tuzunu ekledik. Altını da yakıp beklemeye başladık.
"Çınar. Halsiz görünüyorsun. "
"Yani evet biraz yoruldum."
"Ne yaptın? "
Düşünceli gözlerle bir yere bakıp tekrar bana döndü.
"Boşver ya. Bugün Defne aradı beni. İyi olmadığını söyleyince atlayıp geldim. "
"Sağol ya düşünmüşsün. "
O sırada patlama sesleri duyduk ve tencerenin kapağını kapatmadığımızı hatırladık.
"Eyvaaah mısırlar!!"
"Batı kapak getir çabuk!"
Dolapları hızla karıştırıp kapağı buldum ve Çınar'a verdim. O da kapağı alıp hemen kapattı. Tabi o kapatana kadar mısırların yarısı etrafa sarılmıştı.
"Mutfak battı ya. "
Çınar "Temizleriz hemen. " deyip mısırları elleriyle toplamaya başladı. Ben de ona yardım ettim ve yere saçılan mısırları temizledik.
Tencerede kalan mısırları tabağa koyup ikimizde koltuğa yayıldık.
"Batı korku filmi açsana?"
"Olmaz ya. "
"Geçen sefer komedi izledik şimdi de korku izleyelim. "
"Ama yaa. "
"Lütfeen. "
Masum bakışlar atmaya başlayınca dayanamayıp
"Tamam be. " dedim ve omuz silkip cd'leri karıştırmaya başladım. Aralarında en korkunç olmayanı bulmaya çalışırken bir tanesini takıp Çınar'ın yanına sıvıştım.
Yarım saat sonra ...
"Batı kolum acımaya başladı. "
Bir elimle çınarın kolunu sıkıyordum, diğeriyle de gözlerimi kapatmaya çalışıyordum. Elimi yüzümden çekip gözlerimi aralamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK (GAY)
Teen FictionRuhumun sesini duyabiliyor musun? Sana fısıldıyor. Onun sana ihtiyacı var.