18.

2.5K 76 32
                                    


Yazı O'na ait.  Onun parmaklarına.. Peki ya neredesin?  Yaşıyor musun? Bari yaşıyorsan bir belirti ver. Yaşadığını bileyim.

Düşünürken uyuya kalmışım. Uyandığımda odamın camı açık ve üzerim örtülüydü. Ayağa kalkıp banyoya gittim. Buz gibi suyla yüzümü yıkadıktan sonra havluyla kuruladım. Hava oldukça sıcak. Merdivenden inerken Alev'in yaptığı enfes omletin kokusu burnuma geldi.

"Imm nefis kokuyor."

"Çünkü ben yaptım."

"Ya bir kere de egon kabarmasın. Bu arada üzerimi örttüğün için teşekkür ederim."

"Önemli değil. Şimdi otur da şu muhteşem omletin tadına bak."

"N'oluyor ya sabah sabah?" diye söylenerek Defne de mutfağa girdi. Bir sandalye çekip kuruldu. "Olum niye sabah sabah hayvan gibi ses yapıyorsunuz. uyuyom ben ya .s."

"Saat 1 oldu aq ne uykusu?" dedim.

"Hadi be o kadar oldu mu?"

"Hee oldu."

Sonra konuşmadan afiyetle Alev'in yaptığı omleti yedik. Gerçekten güzel yapmış. daha fazla egosu kabarmasın diye bişey demeden kalkıp mutfaktan çıktım.

"Hayır mutfağı ben toplamam." dedi Defne. Eveeet günün ilk kavgasına başlamış bulunmaktayız. Onlar mutfağı temizlemek için kavga ederken ben koltuğa oturup başımı yasladım. Bir an bahçe kapısına takıldı gözüm, sanki bir şey hareket etmiş gibi hissettim. Sonra umursamadan televizyonun kumandasını elime alıp kanallarda gezindim. Tabi bu sırada Alev'le Defne kavgaya devam ediyordu. Dayanamayarak ''Ulan kavga edene kadar şimdiye toplamıştınız o mutfağı aq.'' dedim.

İkisi de aynı anda ''Gel de topla o zaman!'' diye bağırdılar.

''Yo ben almayayım siz devam edin.''

5 dakika sonra..

''Bu bulaşık makinası nerden çalışıyor aq!'' diye Defne'yle Alev'e bağırdım. İkisinden de ses yok. ''Hay sizin yapacağınız işi sikeyim.''  Evet evet sonunda işi bana kitlemeyi başarmışlardı. Nasıl olduğunu ben de anlamadım ama kendimi bir anda mutfakta elimde bulaşıklar ve üzerimde mutfak önlüğüyle buldum.  Kaderim de bu da varmış deyip kendimi avutmaya çalışıyordum. Sonra bir şekilde makinayı çalıştırmayı başardım. ''İşte bu!'' Üzerimdeki önlüğü zafer edasıyla çıkarıp kenara fırlattım. Koltuğuma doğru oturmaya giderken Defne'nin koltuğuma yayıldığını farkettim. Kafasına vurup ''Çüş lan o kadar da değil. Kalk yerimden.'' dedim.

''Tamam be. Kalkıyorum.''

''Ee Batı. Mutfak toplamak nasıl bir duygu?'' dedi Alev.

'' Mütüş bir duygu. O yüzden bir dahakine siz yıkayacaksınız.'' Bir süre oturduktan sonra Çınar'ın evine gitmek için kalktım. ''Ben Çınar'ın evine gidiyorum. Bir şeylere bakmam gerek. Gelirim 1 saate.''

Alev, ''Tamam biz evdeyiz sen git.'' dedi.

Arabamın anahtarlarını alıp çıktım evden. Belki Çınar'ın evinde, yazdığı nota dair bazı ipuçlarına rastlarım. Hava güneşli ve çok güzeldi. Anayola girip normal hızda ilerlemeye başladım. Güzel  havanın tadını çıkarıyordum ya da belki de geçen gün  kırmızı ışıkta durmayıp geçtiğimde  gelen cezanın tekrar gelmesinden korkuyorumdur :dD:dsD  İkincisi daha baskın çıkıyor. :dD:d

Arabamı otoparka park ettikten sonra asansöre bindim. kapının önüne geldiğimde sırt çantamdan evin anahtarlarını aramaya başladım ama bir an bulamayacağımı düşündüm. Neyseki sonunda anahtarları bulup kapıyı açmayı başardım. eve girip ardımdan kapıyı yavaşça kapadım. Anılar, duygular hepsi birbirine karışıyor. Kendimi güçlü olmaya zorlayıp odaya girdim. Onun kokusu, Onun dokunduğu yerler.. Ürpermeme engel olamadım. Kendime gelmeye çalışıp dolapları karıştırdım. çekmecelere baktım ama göze çarpan bir şey bulamadım. Çekmeceleri karıştırmaya devam ederken yerde duran telefon dikkatimi çekti.  ''Ben bunu nasıl fark edememişim?'' Elime aldığımda şarjı olmadığını fark ettim. E bu kadar zaman şarjı bitmemiş olamazdı.  Masanın çekmecesinden şarj cihazını alıp telefonu şarja taktım. Açılmasını bekledikten sonra önce gelen aramalara baktım. Çoğu numara kayıtlı değildi. Ardından mesajlara girdim. O güne ve  bir önceki güne kayıtlı mesajlar vardı. O günden bir önceki günün mesajlarına girdim. Doruk Çınar'ın adamlarıyla konuşmuş. Tüylerim diken diken oldu. Mesajlara göre Doruk Çınar'ın adamlarıyla iş birliği içindeymiş ve bu sayede bize yapacak olduğu şeylerden daha öncesinden haberdar oluyormuş. Önceki güne ait mesajları bırakıp O güne ait olana geçtim. Azra diye biriyle konuşmuş. Konuşmalarını okuyunca ağzım açık kaldı. O gün. Onu o gün Azra kaçırıp kurtarmış. Azra'yla anlaşmışlar. Azra ile olan mesajlarında daha da eskiye gittiğimde tüm planları yazıyordu. Doruk'u Ankara'ya götürecekmiş. 'Yani Doruk şuan Ankara'da ve Azra'nın yanında mı ?' 'Peki ya Azra kim?' Bütün bu sorular beynimin durmasına neden oldu. bi an bişey düşünemez oldum ve olduğum yerde dona kaldım.

EVET ARKADAŞLAR SEVGİLER SAYGILAR. AZ ÇOK BANA SÖVDÜĞÜNÜZÜ BİLİYORUM :d AMA KUSURUMA BAKMAYIN ÇÜNÜ SINAVLARIM VE OKULUM VARDI BU YÜZDEN PEK İLGİLİ OLAMADIM. ŞİMDİLİK BU KISA BÖLÜMLE MERAKINIZI KABARTMAK İSTEDİM. ÇOK KISA BİR SÜRE İÇİNDE YENİ VE HEYECANLI BÖLÜMLERLE KARŞINIZDA OLACAĞIM. HEPİNİZİ SEVİYORUM :)


KARANLIK (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin