Bölüm Dokuz

5.7K 101 22
                                    


                 Kahvemi taşıracak kadar marshmallowu avuçladıktan sonra yatağa doğru döndüm. Biri işi yapıyorken başka bir şeye odaklanamayacak kadar sığ oluşum dışında bu küçük şekerlemelerden aldığım zevkin bir sonu yokmuş gibi geldiği bir zaman aralığındaydım. Yatağın kenarında ki , küçük masanın üzerine yerleştirdiğim kahveye ulaştığımda elimdekileri gelişi güzel bıraktım. Beklediğim mesajın sesini duyana kadar kendime oyalanacak daha iyi bir iş bulamadığım için bu gibi gereksiz bahanelerle yaşamın tüm gereksinimlerini karşılıyordum.

                Uyandığımdan itibaren vücudumun her zerresine yerleşen kadınlığın bir yararı olması gerektiği kısmındaydım artık. Daha fazla dolamayacağım için bir yerden başlamam gerektiği konusu rafa kalkmış ve elde edilenlerle yaratılacak olanların birbiri ardına dizilişini görme vakti gelmişti. Okuduklarımın dışında kalan konuşulanlardan bir parça ilham alabilmişsem eğer ne kadar dişi olduğumu tartışmak yerine kendimi gösterebilmeyi umabilirdim. Daha fazlasına gidemeyen hayallerim biraz sonrası için büyük hazırlıkların peşindeydi.

                   Kadının sahiplenici olması gerektiği ayrıntısı dışında gizli olarak derecelendirilenlerin her zaman daha çok ilgi çektiğini her şeyin önüne koymuştum. Bu bir artıysa, kesinlikle alacaktım. Belki yirminci kez yaptığım gibi telefonu kontrol ettikten sonra kahveyi iki bacağımın arasına yerleştirdim. Marshmallowun erimesi için karıştırmamı gerektirecek kadar çok şekerlemeyi bir anda bardağın içine bıraktıktan sonra etrafa sıçrayanlara homurdandım. Her zaman dikkatli ol ...

                   Yalnız kaldığım zamanlarda etrafımda birileri varken olduğundan çok daha fazla cümle kurduğum hissine kapılırken tamamıyla hazırdım. Şimdi kapılar kapandığında ne yapılıyorsa ortaya çıkarmanın zamanıydı.

'Duş alacağım on dakika sonra yanındayım'

                      Hala aynı mesaj. Sıkıntıyla bir kez daha okudum. On dakikadan ne anlıyordu bu adam. Hangi dünya saatine göre on dakika? Biraz daha oyalanabilmek için profiline girdim. Haftalar öncesinin fotoğrafları , paylaşımları... Bazen benden bile sıkıcı olduğu için iyi anlaştığımızı düşünüyorken haklı çıktığımın bir kanıtı daha gözlerimin önündeydi. Her şey merak etmemi gerektirmeyecek kadar netti.

'Geldim!'

                   Dudaklarıma doğru götürdüğüm bardaktan ayırmadığım gözlerimle koca bir yudumu mideme indirdim. Mutluyken iyi olan her şey etrafımda geziniyor gibiydi. Ve şimdi;

'On dakikadan anladığımız şey aynı değil bence -_-' Haklıyım ...

'Hızlı olmaya çalıştım. Beni mi özlüyorsun?'

'Neyse. . . '

'Bugün bir şey mi oldu? Değişik gibisin'

'Kötü anlamda mı?' Böyle bir şeyi söylemeye bile kalkma.

'Yo hayır. İyiyiz. İtiraz etmiyorsun, dikleşmiyorsun birden çok geldi herhalde'

'Ne yapsam kabahat. '

'Bu halini rezerve ettirebiliyor muyuz? Şimdi her zamanki tavrına katlansam istediğim bir gün bu kadar tatlı olabiliyor musun?'

'Tabi paket yapıp evine kadar gönderiyoruz istersen yanında hizmet önlükleriyle beraber çeşitli renk ve desen olanaklarımızda var'

'Şimdi heyecanlandım işte. Kırmızı istiyorum o zaman. Örnek bir görüntüsü var mı?'

'Aa! Olmaz mı? Erkeklere özel doğal ayı kürküyle beraber hepsini kapınıza kadar getiriyoruz'

ÇIPLAK (Sanal Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin