Bölüm On

5.2K 115 19
                                    


'Birkaç dakika daha sabredemez miydin?'

              Kapıya yaslanmış halde telefona bakarken ekranda sanıp sönen daireleri takip eden gözlerim bir an sonrasında kapandı. Sakin kalmalı ve mantıklı davranmalıydım. Pratikte her zaman akılcı olan bir fikrimin daha işlevselliği açısından yetersizliği gün yüzüne çıkmak üzereyken yaslandığım kapıda daha fazla ayakta duramayacağımı hissediyordum. Garip bir sancı kademe kademe vücudumu sararken gittikçe anlamsızlaşan bir çabayla yutkundum.

                Pahalı bir adamla konuşuyor olmanın sadece çirkinle konuşuyor olduğumu sanmaktan daha acı verici olması bedenimin verdiği gereksiz bir tepkiydi. Midemin alt kısmından yükselen ateşin, şakaklarımı zorlayan zonklama hissinin başka bir nedene daha ihtiyacı yok gibi göründüğünde daha fazlasını düşünmeyi keserek yatağıma doğru uzun birkaç adım attım. Ses çıkartmayacağım konusunda anlaşmıştık ancak sanal aramanın daha sonrasında telefonumda oluşabilecek yasal bir açıklığa sebebiyet verip vermeyeceğini bile araştıramamışken kendimi köşeye sıkışmış gibi hissetmeye başlamıştım.

            Aramayı yapacak olan kişinin ben olduğumun altını çizeceğime dair kendime söz verdikten sonra içimde ki anlamsız korkudan kurtulabilmek için silkindim. Tamam Bürge bir yabancıydı ama korkulacak biri değildi. Şimdiye dek üzerimde kurduğu tek baskının sebebi yine benimle konuşmak olduğuna göre endişelenmem de yersizdi ancak mideme oturan yumru bir türlü kımıldamıyordu. Hızlanan kalp atışlarımla boğuşurken içinde kaldığım his karmaşası yüzünden bağırmak üzereydim.

'Kötü değil'

                 Ekrana doğru uzanan parmağım karasızlığımla havada asılı kalmıştı. Henüz hazır hissetmiyordum. Yada ona benzer bir şey.

'Ih!!!'

               Sinirle dişlerimi gıcırdatırken aramanın kapanmaması için kulağıma doğru kaldırdığım telefonun sesiyle beraber artan hislerimi bir kenara bıraktım. Sadece sesini duyacaktım bunda kötü yada yanlış olan bir şey yoktu.

'Nihayet.'

                  Gözlerim büyürken sessiz kalmak için dudaklarımı birbirine sıkıca kapattım. Bu biraz değişikti... Çok tok geliyordu sesi ve biraz ... Biraz..

'Sadece açacaksın ve onun için bile bekliyorum. Beni uğraştırmayı seviyorsun öyle değil mi?'

                       Fazla erkek demek de bir yerde açıklama gerektirecekti ama daha uygun bir şey bulamadım. Genizden gelen tok bir sesti. Azarlamakla konuşmak arasında bir yerde takılı kalmış gibi duyulan....

'Ve konuşmayacaksın... '

                    Telefonun sesini biraz daha artırdıktan sonra sırtımı yaslayabileceğim birkaç yastığa gömüldüm. Sadece dinleyerek kaç dakika konuşabileceğimizi bilmediğimden belki de söylediklerini kaçırmak istemiyordum.

'Seni duymak istiyorum'

                 ...

'Bu gün ısrar etmeyeceğim... ama bir sonra ki konuşmamız için tekrar gözden geçireceğini varsayıyorum. '

                    Listeye aldığımdan şüphe duymamalısın bile...

'Bu biraz saçma oldu... Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. '

               Bir kez daha kıpırdanırken gülümseyerek baktığım ekrana konuşmak için can atıyor oluşuma inanmak istemiyordum. Tek taraflı gerçekleşecek bir sohbet için anlatacaklarını sıralamayı düşünmüştüm aslında ama bu kısmı halledebileceğini uman diğer tarafım ağır bastığında aşağı inerek fikir almayı tercih edişime yanıyordum.

ÇIPLAK (Sanal Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin