Christina Perri-Human
İyi okumalar! :)
Telefonun çalmasıyla,kapının şiddetle vurulmasıyla ve bağırışlarla yerimden zıpladım. Aşağıya indiğimde Aras ve güvenlik kapıdaydı ve Aras bağırıyordu. "Aras bey sakin olun lütfen." "Ne sakin olması lan. Kız içeride-"kapıyı açmamla sözü kesildi ve bana döndü. Ardından beklemediğim bir biçimde sımsıkı sarıldı. O arada güvenlik gitmişti. "Aras?" "Sus Ada. Sana bir şey oldu diye çok korktum."O korktum mu dedi? "Nasıl?" "Nasılı masılı yok. Sana diyorum işte. Seni hâlâ seviyorum." "Aras bak-" "Seni o gün dinlemeyip başkalarına inandığım ve o zor günde seni bırakıp gittiğim için çok çok çok özür dilerim. " İnanmalı mıydım? Gözlerindeki hüznü görebiliyordum. Ama kalbi? Bende suçluydum. Ona ilk başta söylememiştim gerçekleri. "Ya ben Aras? Ben sana ilk başta gerçekleri söylemedim. Pişmanım ayrıca-" "Ada ben göz yumdum. Özür dilemesen de olur. Senin özrün bana seni getirmicek. Kalbin getirecek." "Senden özür dilemek istiyorum. Fakat tekrar birlikte olabileceğimiz düşüncesi..çok imkansız." "İmkansız falan değil Ada. Beni sevmiyorsan zaten sana imkansız gelir. Şimdi,açık ve net soruyorum..beni seviyor musun?" Durdum bi an. Seviyor muydum? Gözlerin baktım. Ondaki sevgiyi görebiliyordum. Hatta aşkı. Ama ben? Ellerimize baktım. Sahi ne ara el ele tutuştuk biz? "Ben...bilmiyorum." dedim ellerimizden gözlerimi çekip gözlerine bakarak. "Bil o zaman.."diyerek ellerimi bıraktı. Kapıdan çıkarken,"Hazırlan. Batu uyandı."dedi ve üst kata çıkarak jean ve t-shirt giydim. Sport ayakkabılarımı giydim ve siyah ceketimi alarak banyoya girdim. Ben de ne garibim. Üstümü giyindikten sonra yüzümü yıkıyorum. Saçımı dağınık topuz yaparak dışarıya çıktım. Aras beni bahçede oturmuş bekliyordu. Beni görünce kalktı ve yanıma geldi. Evden çıktık ve arabaya bindik. Hava bozuk gibiydi. Sanırım yağmur falan yağacak. Arabaya bindim ve Arasın sürmesini bekledim. Araba hareket edince kafamı cama yaslayarak dışarıyı izlemeye başladım. Arada Aras'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Hastaneye gelince indim ve içeriye girdim. Hastane dışarıya göre sıcaktı. Batu'nun odasına doğru yürüdüm. İçeriden Batu'nun yakarışları geliyordu. "Ya iyiyim diyorum. Anlamıyo musunuz?" İçeriye girmemle Batu bana döndü. Sonra bizimkilere baktı tekrar bana dönerek,"Sen kimsin güzellik?"dedi. Nasıl yani? Hafızası mı silindi. "Batu...beni tanımıyor musun?" "Tanısam 'Sen kimsin?'diye sorar mıyım?" E haklı. Durdum öylece. Gülme sesleri gelmesiyle Batu'ya döndüm. Bana sarıldı birden,"Kız,sen nasıl inandın öyle."demesiyle gözlerim büyüdü. "Lan. Şaka mı yaptınız bana?"dedim herkese bakarken. Bülent abi gülerek kafasını salladı. "Bülent abi sen de mi ya?" "Evet."dedi. "Bakın. Ben. Çok. İyi-" içeriye Buket girmesiyle Batu'nun sözleri yarım kaldı."Girebilir miyim?"diyen Bukete "Girdin zaten."dedi Batu. "İyi misin?" "Kırık bir kalp nasıl olursa öyleyim." "Batu ben-" "Buket. Sus."Aras'a baktım ve kaş göz işaretleriyle,'Dışarıya çıkalım.'dedim. Beraber dışarıya çıktık. Ardından Bülent abiyle Evrim çıktı." Ne olacak bunlara bilmiyorum."dedi Bülent abi. '"Hiç bi fikrim yok."dedi Evrim.---
"Batu yesene."dedim. "Ben sebze yemem." "İyi de dün sebzeyi götürüyodun.Bugün ne değişti?" "Değişti sevmiyorum artık." "Aç kal o zaman."dedi Buket. "Kalırım sorun yok." "Aras nerede?"dedi Batu. "Cehennemin dibinde."diye mırıldandım. "Çok mu özledin beni Ada?"diyerek mutfağa girdi Aras. "Hıı ne demezsin yollarını gözlüyodum.Kırmızı halı serecektim.Keşke haber verseydin."dedim göz devirerek. "Keşke.."diyerek yanıma oturdu. "Ben gidiyorum."diyerek tekerlekli sandalyesiyle ilerledi Batu. "Nereye?" "Denize atacam kendimi baba." "Tamam." "Sen de kendimi atmam için gün mü bekliyodun?" "Batu çok konuşmaya başladın." "İyi be gidiyorum."deyince Bülent abinin bakışları sayesinde hızlı hızlı gitmeye başladı. "Bu tekerlekli ne zaman dünyaya dönecek?"dedi Evrim. "Duydum seni teyze!"diye bağırdı merdivenlerin orada duran Batu. "Duymasaydın hatrım kalırdı." "Ben burdan nasıl çıkacam acaba?" "Misafir odasında kalacaksın iyileşene kadar."dedi Bülent abi. "Ne?!Olmaz.Yada olur."diyerek misafir odasına ilerledi. Suyumu yudumlarken Evrim,"Sizi ne zaman evlendireceğiz?"demesiyle az kalsın suyu püskürüyodum.Öksürmeye başladım."Ada çok heyecanlısın biliyorum ama seni kaybetmek istemem."dedi Aras. "Vdıdıdı."diyerek taklit ettim. "Sen ne ara beni taklit eder oldun?Neyse,evleneceğiz dimi Ada?"dedi. "Hayır!"diye bağırarak kalktım ve bahçeye çıktım. "Nasıl hayır!"diye bağırarak yanıma geldi Aras. "Hayır işte bildiğin." "Evlenmiceksin yani." "Evlenmicem tabi ki de.Bütün olanlardan sonra evlenecek miyiz bide?" "Evet." "İyi de sevmediğim biriyle evlenmem ben." "Ha sevmiyosun yani." "Sevmiyorum tabi." "Tamam yarın tarih alıyoruz." "Ne tarihi?" "Evlenme tarihi." "Hayır. " "Evet. "Hayır yaa." "Hayırı yok.Evet."dedi ve içeriye girdi. Sonra geri çıkarak eve doğru yürüdü. "İyi geceler mustakbel karıcım."Diyerek evine girdi. Mistikbil kiricim.Iyk.