HAZAN KARASU
MUCİZE.
Bazıları için gerçekleşmesini umdukları büyük bir durumken benim için altı harften oluşan tek kelimeydi. Taa ki bugüne kadar.
Annem hemen yanımda benimle birlikte uçurumun manzarasına bakıyor ve derin derin nefes alıyordu. Ben onun varlığına hala alışamamıştım fakat bu bir gerçekti ki, o yaşıyordu. Uyanmıştı.
''Bu nasıl olur ? '' dedim anneme dönerek. '' Daha bu sabah sana ağlayarak uyanman için yalvarıyordum. Nasıl ? '' dedim merak dolu gözlerimle anneme bakarken. Annem ela ve bal renginin harmanlandığı gözlerini bana doğru çevirdi ve dudaklarına hafif bir gülümseme kondurdu.
'' Her şeyi öğreneceksin güzel kızım. '' dedi bana doğru yaklaşarak. Elini saçlarıma getirdi ve okşadı. '' Ne kadar da büyümüşsün. Ne kadar güzel bir kadın olmuşsun Hazan... '' dedi yüzüme bakmayı sürdürürken. Dolan gözlerimi hışımla sildim ve anneme sıkıca sarıldım.
'' Seni ne kadar çok özledim bir bilsen... '' dedim omuzlarının üstünden... Kokusunu doya doya içime çekiyordum.Yavaşça geri çekildim ve annemin gözlerine baktım.
'' Bana her şeyi anlat.'' dedim gözlerine bakarken. Bir yanım duyacaklarıma kendimi hazırlamam gerektiğini söylüyordu. Annem derin bir nefes aldı ve başını aşağı yukarı salladı. Kahverengi kısa saçları rüzgardan uçuşuyordu. Ceketimin önünü ilikledim ve onu dikkatle dinlemeye başladım.
'' Belki anlattıklarımdan sonra bana kızacaksın. Belki de benden nefret edeceksin Hazan. Ama emin ol ne yaptıysam seni düşündüğüm için yaptım. ''
Anneme baktım dikkatle. Ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum. Annemden nasıl nefret edebilirdim ki ? Ne yapabilirdi de ona kızabilirdim ?
'' Anlat. '' dedim kararlı bir sesle. '' Seni dinliyorum. ''
'' Hazan sen yurt dışından döndükten yaklaşık bir hafta sonra bitkisel hayattan çıktım. Kendimi kısa sürede toparladığımda avukatım olan Volkan Tandemir yardım etti bana. Onu hatırlıyorsun değil mi ? '' dedi kaşlarını kaldırarak.
'' Hatırlıyorum. Senin hala hayatta olduğunu fakat yaşadığın deniz faciası yüzünden bitkisel hayatta olduğunu söylemişti. Bundan kimsenin haberi olmamalıymış. Ne poyraz'a ne de Mira'ya kimseye bir şey demedim. Her gün yanına gelip ağladığım zamanlar rol yapıyordun öyle mi ? Halbuki sen çoktan uyanmıştın bitkisel hayattan. !! ''
İçimde kırılan cam parçaları yavaş yavaş yüreğime batarken ne kadar aptal olduğuma kızdım.
'' Hazan her şey senin iyiliğin içindi. '' dedi elini elime getirirken. Kaşlarımı çattım ve geri çekildim.
'' İyiliğim için mi ? '' dedim kızgınlıkla '' Söylesene benim canımı yakarlarken beni öylece izledin mi uzaktan ? Benim anne baba şefkatine ihtiyacım varken sen öylece durdun mu ? Beni nasıl büyük bir hayal kırıklığına uğrattığının farkında mısın ? Beni aptal yerine koydun ! '' dedim sinirle. Annemin gözleri dolarken sözümü yarıda kestim ve başımı manzaraya döndürdüm. Dişlerimi birbirine sıkı sıkı bastırıyor ve kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.
'' Ne düşünüyorsan haklısın. Fakat dinlemelisin. '' dedi beni kendine döndürerek. Gözleri sert bakıyordu. Her zaman öyleydi annem. Sert bir kadındı. Disiplinli. Bakışları bunu gösterirdi daima.
'' Peki şimdi değişen ne ? '' dedim kaşlarımı çatarak. '' Aylar sonra uyandığını bana neden gösteriyorsun. Neden bu ülkeden gitmedin ? Neden buradasın o zaman ? ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-
RomanceAdam Mavi-Yeşil gözlerini kadının dudaklarına çevirdi ve derin bir nefes aldı. Ardından elini kadının saçlarına götürüp kulaklarının arkasına itti. Adam her hareketiyle kadının kalp ritimlerini alt üst ediyordu. Adam zaten altüsttü. Bir enkaz. Adam...