-HAZAN KARASU-
Melek ortamızda Poyraz ve ben kenardaydık. Ve bitmeyecek bir masala başlıyorduk...
'' Bana masal anlatır mısınız ? '' dedi Melek şirin sesiyle. Poyraz kollarını başının altına atmış tavana bakıyordu.
'' Ben masal bilmiyorum. Hazan anlatsın. '' dedi umursamaz bir sesle. Başımı yastıktan kaldırdım ve Poyraz'a sert bir bakış attım. Ona baktığımı anladığında yüzünü bana çevirdi.
'' Ne var ? Öyle ama. '' dedi omuzu silkerek. Derin bir nefes aldım ve başımı yastığa gömdüm. Daha sonra kolumla başıma destek yaptım ve Melek'e doğru döndüm. Tek elimle saçını okşuyordum.
'' O zaman anlatalım Melek hanım. '' dedim gülümseyerek. Melek gülerek karşılık verdi.
'' Çoook uzak diyarların birinde, koca bir saray varmış. Bu sarayda umursamaz, ukala , yolu hiç aşka düşmemiş, yakışıklı mı yakışıklı bir prens yaşarmış. ''
'' Yakışıklı falan değil lan. Tipsiz yap şunu. '' dedi Poyraz biranda masalımı keserek. Kaşlarımı çattım.
'' Sanane be. Benim masalım bu. İstediğimi söylerim. '' dedim sinirle.
'' İyi. Ne yaparsan yap. Ultra yakışıklı bir Brad Pitt mi yaparsın, yoksa bir Kıvanç Tatlıtuğ'mu bilmiyorum. Ama hayal edersen senin hayallerinide onlarıda siii... '' Büyük bir şaşkınlıkla elimi Poyraz'ın ağzına götürdüm.
'' Saçmalama. '' dedim kaşlarımı çatarken. Bir şey demedi ve arkasına döndü. Hala mırıldanıyordu tabi. ' Dediğimi yaparım. ' mı dedi o ? Neyse.
'' Ben devam edeyim. Evet. Çook yakışıklı bir prens varmış.... '' Poyraz homurdansada bir şey demedi.
'' Bu prens o kadar ukalaymış mı kendinden başka kimseyi düşünmez, hep bencillik yapar ve kalp kırmaktan kaçınmazmış. Ayrıca bu prens o kadar güçlüymüş ki herkes ondan korkarmış. Sert çatık kaşları herkesi korkuturmuş. O yüzden kimse ona yaklaşamazmış. Birgün annesi ve babası, Yani kral ve kraliçe prensin artık evlenmesini ve çocuk sahibi olmasını istemişler.Prens aşkı ve sevgiyi bilmediği için evlenmenin güzelliğini, çocuk sevgisini bilmezmiş. Ve bu yüzden anne ve babasının bu isteğini reddetmiş. Birgün saray dışına avlanmaya giden Prens yaverlerini yanından göndermiş ve yalnız başına ormanda dolaşmaya başlamış... Öyle güzel bir ormanmış ki gez gez doyamamış ormanı.. Bir nehir kenarına varmış. Susamış ve nehirden su içmek istemiş.. Nehir'e doğru eğilmiş ki orada, nehirin içinde yüzen güzeller güzeli bir kadını görmüş. Kadın öyle güzel, öyle alımlıymış ki Prens kendinden geçmiş.. Hayatında ilk defa böyle güzel bir kadın görüyormuş ve Prens ilk defa bu kadar farklı hissediyormuş.. Kadın'ı incelemeye başlamış Prens. Upuzun saçları ıslanmış bir şekilde çıplak sırtına yapışmış kadının.. Gözleri parlıyormuş gülerken.. Ve dudakları bir denizkızının dudaklarını anımsatıyormuş Prense.. Kadın Prensi gördüğü anda yüzündeki gülümsemesini silmiş ve hızlı hızlı yüzüp nehirin diğer tarafına yüzmeye başlamış.. Kadın Prens'ten kaçıyormuş.. ''
'' Neden ? '' diye sözümü kesti Poyraz. O anda gülümsedim. Birde alakası yokmuş gibi davranmıyor mu ? Poyraz'a baktığımda yüzünü bize döndüğünü gördüm.
'' Anlatayım devamını. '' dedim gülümseyerek.
'' Anlat.. '' dedi gözlerini kapatırken. Bu halleri hoşuma gitmişti..
'' Prens kadının kendisinden kaçtığını anladığında onu bir daha göremeyeceğini sanmış ve üstündeki kıyafetlerle nehire atlamış. Kadın, prensin yaptığı şeye o kadar çok şaşırmış ki olduğu yerde kalakalmış. Prens kadının yanına yüzdüğünde kadın şaşkın gözlerle prense bakıyormuş. '' Sakın bana dokunmayın. '' demiş kadın prense doğru elini siper ederek. Prens biraz geriye doğru gitmiş ve kadını sakinleştirmek istemiş. Dudaklarından dökülen kelimelere kendiside şaşırıp kalmış. '' Size zarar vermeyeceğim.. Sadece güzelliğiniz beni benden aldı.. Lütfen.. İzin verin sizinle kalayım.. '' demiş Prens.Kadın başını iki yana sallamış ve kenara doğru yüzmeye başlamış. Prenste peşinden yüzmeye başlamışki Kadın biranda Prensi durdurmuş. '' Peşimden gelmeyin. Sizinle kalamam. Bu imkansız. '' demiş. Prens duyduğu şeyler karşısında hayal kırıklığına uğrasada pes etmemiş. '' Hiçbir şey imkansız değil güzell bayan.. İstersenizz sizii zenginliğe boğarım.. En güzel kıyafetleri alır, en güzel yerlerde yaşatırım.. Yalvarırım.. Benimle gelin. Ve benim eşim olun. '' demiş. Kadın duyduğu şeyler karşısında kaşlarını çatmış ve prensin ellerinden tutarak onu kıyıya kadar çekmiş. '' Lütfen kayaların üstüne çıkın. '' demiş Prense. Prens kadının istediğini yapmış. Ve kayalara çıkmış. '' Siz de gelecek misiniz ? '' demiş Kadına. Kadın başını evet anlamında sallamış ve kayalara tırmanmaya başlamış. Prens gördüğü şey karşısında hayrete düşmüş.. Çünkü bu kadın bir deniz kızıymış...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-
RomanceAdam Mavi-Yeşil gözlerini kadının dudaklarına çevirdi ve derin bir nefes aldı. Ardından elini kadının saçlarına götürüp kulaklarının arkasına itti. Adam her hareketiyle kadının kalp ritimlerini alt üst ediyordu. Adam zaten altüsttü. Bir enkaz. Adam...