** OLAYLI BÖLÜM *** İYİ OKUMALAR***
-Hazan KARASU-
Su vücudumun her bir zerresine akın ederken düşüncelerim ile boğulmamak adına derin derin nefes aldım. Yaptığım büyük bir hataydı belki de emin değilim. Fakat bildiğim ve emin olduğum bir şey vardı ki o da zerre kadar pişman olmadığım.
Sabah uyandığımda tabi ki de her şeyin farklı olacağını düşünmüyordum. Onunla birlikte olmak, onu hissetmek zaten yeterdi. Fakat sabah alnımın öpülmesiyle ve bir günaydın kelimesiyle uyanmayı hele ki bunu Poyraz'ın sesinden duymayı çok isterdim. En azından sabah uyandığımda gittiğini değil de yanımda oluşunu görmek yeterdi.
Suyu kapattım ve havluyu vücuduma sarıp banyodan çıktım. Odama girip üstümü değiştirmek ve mümkünse uyumak istiyordum. Poyraz'ın gitmiş olabileceği düşüncesini aklımdan atmaya ve geceye dair ne yaşandıysa en azından şimdilik unutmaya ihtiyacım vardı.
Adımlarımı odaya doğru yönlendirdim. Kapıyı kapatıp dolaba uzandım ve içinden dar jean kot pantolon ve uzun kollu siyah kazağı alıp giyinmeye başladım. Evde birinin olup olmadığını bilmiyordum. Sesleri gelmiyordu. Demek ki hepsi gitmişti. Mira'nın sabah'ın beşinde attığı mesaja bakılırsa Annemlerle birlikte buraya çok yakın bir yerde kahvaltıya gitmişler. Mira mesajda adresi yazmıştı fakat gitmek istediğimden emin değildim. Acaba Poyraz da onların yanında miydi ? Yoo. Dün duyduklarında sonra aile kahvaltısı gibi bir şeye asla katılmazdı. Büyük ihtimalle şehre geri dönmüştü.
Üstümü değiştirdikten sonra saçımı kuruladım ve tarayıp odadan çıktım. Mutfağa gidip bir şeyler yemeliydim.
Mutfağa girdim ve yiyecek bir şeyler aradım. Dün eve gelmeden önce Poyraz ve Özgür yiyecek bir şeyler almışlardı. Canım tatlı çekmişti ve alışveriş esnasında Poyraz'a kızgın olsam da aldırdığım Nutellayi yemek istiyordum. Buzdolabına ilerledim ve kapağı açtım.
Tam beş dakika boyunca aradığım Nutellayi bulamadığıma mi üzülmeliydim yoksa kahvaltılık malzemelerin buzdolabında olmamasına mi bilmiyorum. Kim alıp gitmişti yiyecekleri? Derin bir nefes aldım ve telefonumu da alıp Mira'in attığı adrese baktım. Ve derin bir iç çekip evden çıktım. Büyük demir kapıdan tam çıkmak üzereyken kulağıma gelen ıslık sesleriyle başımı evin arka bahçesine çevirdim. Biri ıslık çalıyordu. Adımlarımı hızlıca arka bahçeye yönlendirdim.
Arka bahçeye geldiğimde gördüğüm manzaraya sadece şaşırmakla kalmamış korkmuştum. Bu o muydu ? Yemyeşil Çimenlerin üstüne serdiği beyaz örtünün üstüne evimin buzdolabında bulamadığım kahvaltı tabakları vardı. Nutellam da öyle. Gözlerim tekrardan ona doğru kaydığında derin bir nefes aldım. Altında siyah eşofmanı vardı. Üstündeyse sıcaktan olsa gerek hiç bir şey yoktu. Kesinlikle havadan gelen bir sıcaklık değildi bu. Hemen önündeki mangalın sıcaklığı bunaltmıştı onu. Elindeki çatalı mangalın üstündeki sucuğa batırıyor ve pişip pişmediğini kontrol ediyordu. Derin bir nefes daha aldım ve ellerini saçlarına götürüp düzeltmesini izledim. Gözü tekrardan sucuğa gittiğinde başını memnuniyetle salladı ve sucukları tabağa koymaya başladı. Daha sonra tabağı alıp kahvaltı tabaklarının arasına koydu. Gözleri yaptığı işin memnuniyetiyle parlıyordu. Başını kaldırıp bana baktığında mavi yeşil gözleriyle karşılaştım. Dudaklarında beliren küçük bir gülümsemeyle birlikte bana bakan gözlerinden cesaret aldım ve yanına doğru yürümeye başladım.
" Günaydın " dedim zoraki bir gülümsemeyle.
Dün annemin ve Menderes'in yani koçun anlattıklarından sonra sinirli olacağını düşünüyordum. Ve bir de... Bizim birlikte olmamız. Bu onun üstünde nasıl bir etki bırakmıştır en ufak bir fikrim yoktu. Fakat pişman olmadığı her halinden belli oluyordu. Bu haline gerçekten sevinmiştim çünkü onun mutlu olduğunu görmek beni sevindirmişti. Biz birbirimizin ilacıydık. Ve dün yeni yaralarımızı kapatmıştık tek bir vücutta. Doğrusu dün gece ile ilgili hiçbir şeyi dile getirmek istemiyordum. O anları yaşamak her ne kadar güzel ve doyumsuz olsa da utanç vericiydi. Şu anda onun yüzüne bakamamak bile çok kötüydü. Poyraz elini çenemin altına götürdü ve kaldırdı. Gözlerimiz birbirine değdiğinde az daha bayılacaktım. Minnettar ve şefkatli bakıyordu ve ben şimdiye kadar Poyraz' ı hiç böyle görmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-
RomanceAdam Mavi-Yeşil gözlerini kadının dudaklarına çevirdi ve derin bir nefes aldı. Ardından elini kadının saçlarına götürüp kulaklarının arkasına itti. Adam her hareketiyle kadının kalp ritimlerini alt üst ediyordu. Adam zaten altüsttü. Bir enkaz. Adam...