Merhaba:) Bu bölümü dikkatli bir şekilde okumanız sizin için daha iyi olacaktır. Çünkü geçmişteki birçok sır günyüzüne çıkmış olacak. Ayrıca izler bir dedektif gibi sürüldüğü için ince ince anlattım. İyi okumalar dilerim :)
-ÖZGÜR-
Hazan'ın ailesinin gelenek olarak hazırladığı çocuk bakma işinden sonra bir de kutlama vardı. Ve buna hepimiz davetliydik. Ben bunun için hazırlığımı yaparken Poyraz deri koltuğa yayılmış elinde tuttuğu kutuya bakıyordu. Henüz daha içinde ne olduğunu bana söylemediği kutuya...
Poyraz'a doğru döndüm.
'' Bence fazla kafana ta-''
'' Kes sesini. ''
Ow. Bu büyük bir travmaydı. Hazan'la olan kavgalarını biliyordum. Nasıl haberim olmazdı ki. Eve adımını attığı anda sesi büyük bir gök gürültüsü gibi çıkıyordu. Birçok eşyayı yerle bir etmiş ve yanıma gelip her şeyi nefes bile almadan anlatmıştı. Tabikide şuan da koltukta oturan Poyraz eve sinirle gelen Poyraz değil. Her ne olduysa sakinleşmiş ve kendine gelmişti. Kulübe uğradığını ve koçla konuştuklarını biliyordum.Büyük ihtimalle onu kendine getiren koçtu ama yinede bu kadar sakin olması beni korkutuyordu. Son bir hamleyle Poyraz'a döndüm.
'' Gelmek istemediğine emin misin ? '' dedim karşısındaki koltuğa geçerek.
'' Evet. '' dedi kestirip atarak.
'' Ne yani. Şimdi sen olanları kabullendin ve hiçbir şey demeyeceksin öyle mi ? '' dedim şaşkınlıkla. Benim tanıdığım Poyraz. Yani eve ilk girdiğindeki o sinirli Poyraz şuan her şeyi, her yeri birbirine katardı. Ama görünen öyle değildi.
'' Ne bekliyorsun Özgür ? Hazan'ın önüne diz çöküp ondan özür mü diliyim ? ''
Bunu o kadar sakin söylemişti ki anlatamam. Halbuki bana Hazan'la olan tartışmalarını anlatırken pişman gibi duruyordu. Şimdi ise tam tersi Hazan'ı umursamıyordu.
'' Tamam tamam bir şey demedim. Kutlamaya gelmeyi düşünmüyor musun yani ? ''
'' Hayır. '' dedi kısa ve net bir şekilde.
'' Tamam. O halde ben çıkıyorum. ''
Ceketimi aldım ve kapıya doğru yürüdüm. Bu adamla uğraşılmazdı. Hazan'ın adına çok üzülüyordum. Onunla müsait olduğu bir zamanda konuşmalıydım.. Düşüncelerimden kendimi uzaklaştırarak evden çıktım ve arabaya ilerledim. Bakalım bugün neler yaşanacaktı ?
-,-
HAZAN KARASU
Kutlama başlamıştı ve davetliler yavaş yavaş geliyordu. Herkesle tek tek ilgileniyor ve sohbet ediyordum. Çünkü hepsi cemiyetten insanlardı ve ailem onlara çok değer verirdi. İki bey ve bayanın yanından ayrıldım ve arkası dönük olan siyah takım elbiseli adama yaklaştım. En azından bir hoşgeldiniz demem gerekiyordu. Yanına vardığımda sanki geldiğimi anlamış gibi elini bardağından çekti ve bana doğru hızlıca döndü. Gördüğüm yüz beni oldukça şaşırtmıştı. Çünkü bu yüz bugün mağazada gördüğüm Ecevit'in ta kendisine aitti.
'' Hazan Hanım ? '' dedi elimi tutup narince öperek. Ben şaşkınlığımı hala üstümden atamamışken o, gözleriyle beni baştan aşağıya süzüyordu.
'' Ecevit ? '' dedim dudaklarımı aralayıp. Başını olumlu anlamda salladı ve gülümsemesini daha da büyüttü.
'' Büyüleyici gözüküyorsunuz. '' dedi gözlerime yoğun bir şekilde bakarak. Nedense bu adamın bakışları insanı korkutuyordu. Çekici yüz kaslarına sahipti ama tehlikeli bir görünüşü de hakimdi.Fakat ne olursa olsun kimse beni Poyraz kadar korkutamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-
RomanceAdam Mavi-Yeşil gözlerini kadının dudaklarına çevirdi ve derin bir nefes aldı. Ardından elini kadının saçlarına götürüp kulaklarının arkasına itti. Adam her hareketiyle kadının kalp ritimlerini alt üst ediyordu. Adam zaten altüsttü. Bir enkaz. Adam...