7. Bölüm- Oyun başlasın..
"Ay bu fotoğraf süper hemen paylaşayım." dedi Elif neşeyle şakırken. "Ama orada gözün şaşı çıkmış." Elif'in suratı asılırken fotoğrafı yakınlaştırdı ve telefonunun ekranını gözüme sokarcasına.
"Bunun neresi şaşı lan!" diye haykırdı. Sonra elindeki telefona tekrar uzun uzun baktıktan sonra bana döndü ve "Böyle mi şaşı?" dedi gözlerini şaşı yaparken, sesli bir şekilde kahkaha attığımda Elifte benimle beraber kahkaha atmıştı.
"Olum bileydim 4 dersin boş olduğunu gelir miydim okula ya!" yan tarafta telefonda birisi ile konuşan Poyraz'a kaydı gözüm. Kaçamak bakışlar atarak ne yaptığını izliyordum. Elindeki kalemi büyük bir ustalıkla döndürürken telefonda ki kişiyi dinliyordu. O nadiren gördüğüm gülüşü beliriverdi suratında.
"Seni özleyeceğim aklımdan bile geçmezdi, ama sende dahil olmak üzere hepinizi özledim." dedi bu nedensizce yüzümde tebessüme yol açtı tamamen isteksizce gerçekleşmişti. Yüzündeki gülüşünden saniyeler içine kurtulu verdi ve suratı bir anda bana döndü.
Çocukta radar var mübarek saniyesinde gözleri gözlerime ilişti ve gözlerini kıstı. "Ben seni sonra ararım." dedi ve karşıdakini bir kaç saniye dinledikten sonra benle olan göz temasını bozmadan telefonunu cebine koydu.
"Hayırdır röntgenciliğe mi başladın." tepki vermeden ona baktım resmen çocuk gözleriyle insanı yerin bin kat dibine sokabilir. O derece keskin bakışları vardı. "Her kız gibi cazibeme dayanamıyorsun değil mi?"
Poyraz'ın yan tarafında beliren hareketlilikle hemen o tarafa baktım kavga vardı. Çaktırmadan hain bir şekilde güldüm, bu resmen bana gönderilen büyük bir armağandı. Poyraz'ı değil çıkacak olan kavgayı izliyordum. Kim demiş Poyraz'ı dikizliyorum diye!
"Elif kanka kavga var" dedim çenemle kavganın olduğu yeri gösterirken. Elif panikle kalktı ve "oha hani" diyerek resmen yanımdan uçarak kavganın ortasına daldı. Ama cidden tam kavganın ortasına düştü. Herkes şaşkınlıkla Elif'e bakarken, oturduğum sıradan kalktım ve Elif'in yanına doğru ilerledim.
"Gençler mevzu ne?" diyerek etraflarına toplaşanları kenara itekledim. Fakat birisi tişörtümün arkasından tutup çekmesiyle sendeledim ve tam düşmek üzereyken o tanıdık koku burnuma doldu. Poyraz. Poyrazdan başka kim olabilirse..
Elleri bileğimi kavradığında tuttuğu bileğime sanki iğne batıyormuşcasına hissetmiştim. Ama bir iğnenin batması insanın kalbini ne diye hızlandıra bilir ki? Korku yüzünden mi? yoksa daha başka duygular yüzünden mi? Umarım kalbim Poyraz'ın beni yine dengemi alt üst etmesinden korktuğu için hızlı atıyordur. Başka bir açıklaması olmamalıydı. Olamazdı.
Nazik bir şekilde çekiştirerek sınıftan çıktık, hiç bir şey demeden okuldan çıkarak arka bahçeye doğru ilerledik. İkimizden de ses çıkmıyordu. Ben her zaman ki gibi Poyraz'ın yanında dönüştüğüm uysal kıza dönüşmüştüm. O ise okula ilk geldiği günkü ihtişamlı buzdan adama..
Aniden durdu ve bana döndü, o güzel gözlerini gözlerime dikmesiyle adeta midem burkulmuştu. O kadar derin ve içten bakıyordu ki gözleri. Yüzünde kas oynamıyordu uzun bir süre bakıştıktan sonra daha fazla dayanamayarak gözlerimi ondan kaçırdım, aksi taktirde kesinlikle o buzdan adamın o tapılası gözleri beni tutsak alacak gibiydi.
Hiç bir şey demeden etrafıma kısaca baktım ve bakışlarım ayaklarıma indi, Ayaklarıma bakmam demek fena şekilde utandım demekti. Aklımda ki düşünceleri dağıtmak adına Poyraz'ın ayağına baktım. son derece ben pahalıyım diyen ayakkabıları vardı. Spor ve güzel, aslında Poyraz'a ait olan her şey güzeldi belkide onları güzel yapıyor olan Poyraz'idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatla Anlaşma
Humor"Ben siyahım. Sevmeyi bilmem hisslerim yoktur. Kimseye acımam." Kız ruhsuzca güldü. Haklıydı o acıma duygusunu olmayan koca bir manyaktı. "Kendini bilmen iyi bir şey bay ego yığını." bu lafı üzrine çocuğun suratında varla yok ara...