Ep 5

260 85 1
                                    

Multi Media Alaz, Ilgaz, Caner, Arda ve Taner

"Uyan kuzum."
Gülümseyerek gerindim.

Gözlerimi açtığımda her hafta içinde olduğu gibi beni tüm sevecenliğiyle uyandıran Aysu Teyzeyi gördüm.

Nedense o benim bu evde kalmamı sağlayan tek kişiydi.

Bana hem annelik hem de babalık yapmıştı.

Bahçivan Mehmet Amcayı veya şoförümüz Ali Abiyi saymazsak, küçüklüğümden beri beni koruyup kollayan Aysu Abla'nın yeri bambaşkaydı.

"Günaydın Sultanım!"
Diyerek yataktan fırladığım gibi üzerine atıldım.

Aysu Abla tuhaf sesler çıkararak beni kendisinden nazikçe uzaklaştırdı.

"Aman benim küçük danam belimi kırdın. Kilo mu almışsın sen? Dur bir bakayım."

Gözleriyle vücudumu süzmeye başladığında, odanın köşesinde duran prenses aynama baktım.

Aysu Sultan gibi bedenimi süzmekten çok, küçükken aynayı görüp de zorla anneme aldırma çabalarım aklıma geldi.

Ama o sadece kafa sallayıp ertesi gün eve sipariş etmişti.

Annemle anılarımın çok fazla olmaması zihnimde onları hep geri plana atıyor ve geriye sadece boşluk kalıyordu.

Gözlerim daldığım uzak anılarımdan Aysu Ablaya kaydı ve yanaklarını sıkarak ona doğru eğildim.

"Senin o güzel zeytinyağlı sarmalarını, o güzel keklerini, böreklerini, çöreklerini yiyip de kilo almamak ne mümkün!"

"Şımarma da kahvaltıya in küçük dana. Bende yatağını toplayım."

Kafa sallayarak hızlıca okul kıyafetlerimi giyindim. Daha sonra her sabah annemin emri ile hazırlanan, bir kuş sütünün eksik olduğu kahvaltıya ışık hızında vardım.

Dün eve geç döndüğüm için akşam yemeğine yetişememiştim ve annemin 'Geç kalıyorsan bir sonraki öğünü beklemek zorundasın. Disiplini öğrenmen gerek ' cümlesi yüzünden Aysu Sultanım bir şeyler de hazırlayamamıştı.

Kahvaltıdaki her şeyi silip süpürdükten sonra elimi karnımın üzerine koyarak geriye yaslandım.

Zaman darlığından dolayı o kadar hızlı yemiştim ki, besinler midemde öğütülmeden dışarı çıkacak sandım.

Aysu Abla mutfağa girdiğinde boş kahvaltı masasını görüp, küçük çaplı bir kriz geçirdikten sonra koşar adımlarla yanıma geldi ve hafifçe kafama vurdu.

"Yavaş ye kız. Boğulacaksın."
Aysu Abla'nın arkasından Ali Abi hayalet gibi belirince ikimiz de korkmuştuk.

Benim tepkimden çok Aysu Sultanın tepkileri hoşumuza gittiği için yapıyorduk bunu ancak bende her seferinde korkuyordum.

Ali Abi annemin uyanmaması için kahkasını bastırarak tepinmeye başladı. Nedense onlarda arkadaşlarım gibiydiler.

"İyi misin Ali Abi?"
Kahkasını keserek bana baktı ve elleriyle önü ilikli ceketini tuttu.

"Okula geç kalacaksınız Hanımefendi."

Bende kahkaha atarak ayağa kalktım ve onun gibi sırtımı dikleştirerek ciddi bir edayla konuştum.

"Leydi diyeceksiniz."
İkimiz de birbirimize kısa bir bakış attıktan sonra kahkaha atmaya başladık.

Aysu Abla kahvaltı sofrasını toparlarken bu ani çıkışımızdan dolayı elindeki tabakları buzdolabına yerleştirmeden öylece bize baktı.

ALTACARILWhere stories live. Discover now