Ep 29

120 75 0
                                    

Kapının zili sağolsun irkilerek uyandım. Sola dönerek Alaz'a bakmak istemiştim ancak dün geceden beri bahçede uyuduğumuzdan boynum tutulmuştu.

Şanslıyız ki Alaz Bey mışıl mışıl uyuyordu. Kapı ısrarla çalmaya devam edince melekleri kıskandıracak güzellikte uyuyan Alaz uyanmasın diye uyuşmuş bedenimle kapıya koştum.

Zil bir kez daha çalmadan kapıyı açmıştım. Lakin kimsecikler yoktu.

Eğer Türkiye'de olsaydık kapıyı Candan Teyze ve çetesi çalmış ancak uzun süre kapı açılmayınca dedikodu ekibin karşı komşuya sürüklemiştir derdim.

Ama bizi burada kimse tanımıyordu. Bir adımımı dışarı atarak etrafa bakındım , kimse yoktu.

Belki fimlerdeki gibi kapı dibine bir şeyler bırakmışlardır umuduyla yere de baktım. Arkamdan bir çift el uzanarak belimi kavradı ve nazikçe sarıldı.

Başta biraz ürksem de, benim zihnimi kurcalayan şey zili ısrarla çalanın kim olduğuydu.

》》》

Ferhat bulabildiği en yakın ağacın arkasına koşarak saklanmış, kapının açılmasını bekliyordu.

Eğer kapıyı açan Alaz Bey olsaydı, onu anında tanır ve babasının bir şeylerin peşinde olduğunu anlardı mutlaka.

Bu yüzden de işini sağlama almaya karar verdi. Kapının açılışını, Miru'nun şaşkın ve bir o kadar meraklı bakışlarla etrafı inceleyişini gördü.

Bir müddet daha Alaz Beyin gelip gelmeyeceğinden emin olmak için bekledi.

Harun Beyin isteğini şuan yapamayacaktı , yapabilmesi için onun yanlız olduğu bir zamanı beklemek zorundaydı.

Bu nedenle de bir süre onu gizliden gizliye takip edecekti. Harun Beyden emir gelir gelmez de bitirecekti her şeyi.

Ferhat gözlerini Miru'dan ayırmadan elini cebine götürdü ve patronunu aradı. Telefon çalmaya devam ederken Alaz Bey görüş açısına girdi.

İkisini birbirlerine sevgi dolu bakarken görünce bir an için duygulandı.

Aklına kaybettiği karısı geldi ve gözlerinin dolmasına engel olamadı. Onları da böyle ayırmışlardı. Acaba yaptığı doğru muydu ?

" Ne yaptınız Ferhat ?"
Dikkati Harun Beyin sesiyle aniden dağıldı ve unutuverdi her şeyi.

" Şuan karşımda duruyorlar abi. Ne yapayım ?"
" Adamları aldın mı yanına ? "
Ferhat burnunu çekerek meraklı patronunu yanıtladı.

" Aldım efendim ancak yanımda değiller. Ben yanlız olarak bir görmek istedim"

Belli bir süre Harun Bey'den hiç ses çıkmadı. Ferhat ise hâla onları izlemeye devam ediyordu.

Sevdiği kadını toprağa verdiğinde kalbindeki yaşama sevincinin azaldığını hissettiği günleri hatırladı. Şimdi nasıl ayıracaktı sevenleri ?

" Onları takip etmeye devam et. Benden emir gelince de kızın işini bitir "
Ferhat'ın boğazı düğümlense de ağzından tek bir cümle çıkmıştı.

" Tamam efendim "
Telefonu kapattı. Gözleri yeniden eve kaydığında Alaz ve Miru çoktan içeri geçmişti.

Eliyle ensesini kaşıdı ve gökyüzüne çevirdi. Kendini yapacağı şeylerin sorumluluğuna hazırlamaya çalıştı.

ALTACARILWhere stories live. Discover now