Ep 25

137 76 1
                                    

Onlara doğru yürürken içimden nasıl bir giriş yapmam gerektiğini düşünüyordum.

" Merhaba. Görüşmeyeli nasılsınız ? "
Hayır bu olmadı. Peki şu nasıl ?
" Aman Allah'ım ne kadar da değişmişsiniz ! Arda kilo bile vermiş "

Yok, yok. Bu hiç olmadı.
" Miruş ! "

Üzerime saldıran ve beni parçalayacakmış gibi sağa sola sallayan koca yürekli Arda, aynı zamanda da beni bu yükün altından hızla çekip çıkarmıştı.

Benden ayrılarak İzel'e yöneldi. Onunda kemiklerini kıracak gibi kucaklayacaktı ki, Taner'in korkusundan yapamadı tabi beyfendi. Onun şokunun hemen arkasından Ilgaz imrenerek bize baktı.

İçimizde en güzel ve çekici yüz hatlarına sahip olan oydu. Fakat bu gece tacını elinden almıştık anlaşılan.

Bu hayal kırıklığı sesine yansımış olsa bile hâla bizi sevdiğini gözlerinden okuyabiliyorduk.

" İkiniz de prensesler gibi olmuşsunuz, maşallah. Kıskanmadım desem yalan olur. Bal gibi kıskandım "

Sonunda Alaz önündeki şeyle ilgilenmeyi bırakmış, koyu gözleri bedenlerimizde gezinmişti.

Dün gece söylemek istediğim her şeyin listesini yapmıştım. Ancak o böyle bakıyorken nasıl söyleyebilirdim.

Onun bakışlarını ne zaman üzerimde hissetsem ağzımı dahi açamıyordum. Bu onun benim üzerimdeki etkisinden kaynaklanıyordu.

Alaz'ın suratında hiç bir ifade yoktu. Ona dair değişen tek şey siyahtan sarıya dönmüş saçlarıydı.

Bunlar haricinde bakışları, tavırları, yüzü, bedeni, duruşu hiç değişmemişti.
" Kızlar bir şeyler atıştırmak ister misiniz "

Caner'e odaklandım. Kibarca yönelttiği soruya İzel'den önce atladım.

Nedeni ise kendimi aç hissetmiyor oluşumdu sanırım.
" Ben gelmeden atıştırdım "

Alaz hafifçe gülümseyerek dalgayla karışık konuştu.
" Neden şaşırmadım acaba "

İşte yine başlıyorduk. Sanırım bu gece de birbirimizle atışacaktık. Birbirimizle tartışmadan geçirdiğimiz zamanlar oldu mu diye düşüneyim dedim ancak söz konusu Alaz gibi ukala ve soğuk biri olunca bu mümkün olmadı tabi.

Gerçi tüm bunları kızgınlıktan söylüyordum. Göründüğünden daha farklı biriydi Alaz.

İnsanların içinde kendini saklamayı tercih ediyordu. Dik duruyor ve herkese ben burdayım diyordu.

Doğuştan gelen bir lider duruşu vardı üzerinde. Ancak yanlızken bana karşı değişiyor, bambaşka biri haline geliyordu.

Ailesini hiç görmemiştim belki ama onlardan yana bir yarası olduğu gözlerindeki hüzünde kendini belli ediyordu.

Ona şuana kadar hiç sormamıştım. Anlatmak istese kendisi söylerdi öyle degil mi ? Alaz'a cevap vermeyince ortamda bir sessizlik oldu.

Herkes ona karşı biraz olsun çekindiğinden kimse sözünün üstüne söz söyleyemiyordu. Ilgaz hariç, Ilgaz joker sayılırdı.

İzel sonunda dayanamayarak beni hafifçe ittirdi ve pörtlemiş gözler eşliğinde masaya ilerledi.
" Miru'nun aksine ben kurt gibi acıktım. "

Taner ona yanına gelmesi için işaret etti. İkisi her ne kadar bizden saklamaya çalışsalarda - ki niye böyle yapıyorlar bilmiyorum - hepimiz farkındaydık. Birbirlerine eskisinden daha sevgi dolu bakıyorlardı.

ALTACARILWhere stories live. Discover now