Ep 20

149 75 2
                                    

Kendimi otel odasının yumuşak yatağına fırlattım. Saatlerdir yoldaydık ve bedenimden yorgunluk akıyordu.

Tam gözlerimi kapatacaktım ki birinin yatağa canice atlaması ve beni ezerek geçmesi üzerine sinirle gözlerimi araladım.

İzel'in valizine ulaşmak için hunharca bedenimi çiğnemesine kızmak üzereydim ki, Melek de aynı şekilde diğer yatakta bulunan valizine saldırdı.

Ben olayları algılayamadığım için onlara bakmakla yetinmiştim.

Meğersem kim ilk olarak banyo yapacak yarışına girmişler. Göz devirerek kafamı yatağa geri bıraktım.
" Önce ben dedim "

Melek banyo kapısına kendini siper etmiş , İzel'in geçmesine engel olmaya çalışıyordu.

Benim arkadaşım ise Melek'in kollarını çekiştirip çimdikleyerek zafere koşmaya çalışıyordu.

Hızlıca doğrularak üzerimi silkeledim, tam karşıya koydukları aynada kendimi kısa süre kestikten sonra balkona yöneldim.

Onları hiç çekemeyecek kadar yorgun ve
sinir dolu hissediyordum.
" En son ben girerim. Kavga etmeyin
artık çocuk gibi"

Melek, inatçı arkadaşıma yenildiğini kabul eden bir ifadeyle çekildi kapının önünden. Bense kendimi zar zor balkona attım.

Temiz havayı ciğerlerime doldurdum ve manzaranın güzelliğine kendimi kaptırarak uzun süre izledim etrafı.

Şöyle bir düşününce ne kadar şanslı biri olduğumu fark ettim. Tamam kabul ediyorum , dört dörtlük bir ailem olmaya bilir ancak ailemin bana vermediği sevgiyi fazlasıyla veren arkadaşlara sahiptim.

Üstelik eskisi gibi insanları geri çevirmek yerine, arkadaş edinmeye karar vermiş, Alaz ve tayfasının hayatıma girmesine izin vermiştim.

Ancak Alaz ile aramdaki ilişkiyi bir türlü çözemiyordum.

Her geçen gün biraz daha yakınlaşıyor , bir o kadar da uzaklaşıyorduk birbirimizden. Bana değer mi veriyor , yoksa etrafındaki diğer kızlar ile aynı mı görüyordu bilemiyordum.

Sonuç olarak kendisi duygularını saklama konusunda Oscarlık ödül alabilecek potansiyeldeydi.

Zihnimdeki düşüncelerin başımı daha fazla ağrıtmasına izin vermeyerek iki yana salladım.

Tenime değen rüzgarın keyfini biraz daha çıkardım.

》》》

"Alazcığım.. Nasıl gözüküyorum hayatım "
Alaz gözlerini televizyondan çekerek odanın perdesine asılarak ona seslenen Taner'e döndü.

Taner perdeyi vücudunun etrafına sararak küçük hareketlerle ileri geri hareket ediyordu.

Alaz bakışlarını sinirle televizyona sabitledi yeniden. İçinden grupta bir tane normal insan yok diyerek geçiriyordu.

Tam Taner'in ruh hastası gibi davranmasını unutacaktı ki banyodan sevinçle çıkan Arda girdi odaya.

" Canlarım benim, benim açık pembe iç çamaşırımı hanginiz aldı "

Alaz ellerini 'ya sabır' dercesine suratına kapattığı sırada , Caner onu yanıtladı.
" Çok meraklıydık senin pembe donuna. Hem gitsenize siz odanıza "

Arda elini belinde birleştirip Caner'e baktı. Taner ise sonunda perdeyi rahat bırakmış, yatağa oturarak gülmeye başlamıştı.

" Canlı renkler insanın ne kadar renkli bir kişiliği olduğunu gösterir. Azıcık örnek alın. Ben de olmasam var ya, grup kahvede okey oynayan amcalara dönecek resmen "

ALTACARILWhere stories live. Discover now