Alaz'ın ambulansı aramasının hemen arkasından gelmişlerdi. Sağlık ekipleri alel acele yerde yatan Miru'yu sedyeye kaldırdılar.
Alaz onun elini bir an olsun bırakmamıştı. Onun da en az canı Miru kadar yanıyordu. Hastaneye vardıklarında sağlık ekipleri aynı hızda sedyeyi hastanenin içine taşıdı.
Doktorlar sedyenin başına koşuşturmaya ve içeriye sürüklenen sedyedeki kızın başına nasıl bir talihsizlik geldiğini anlamaya çalışıyorlardı.
Alaz da peşlerinden koşturuyordu ancak hala kendine gelememiş, şoku atlatamamıştı.
Daha fazla ayakları tutmadı ve sedyeyle birlikte kendisinden uzaklaşan Miru'nun arkasından bakakaldı.
Yüzü gözyaşları yüzünden sırıksıklam olmuştu. Sonunda aklına çocuklardan birine haber vermek geldi ve telefonunu cebinden çıkardı.
Açtığında binlerce mesajın geldiğini gördü ancak hiç birini okuyacak hali yoktu.
Direk hızlı aramalardan Taner'i aradı. Telefon ikinci çalışınca açıldı.
" Kanka nerelerdesiniz siz ya ! "
" Taner "
Diyebildi titrek sesiyle. Taner ilk defa liderinin bu ses tonuyla konuştuğuna şahit olmanın şokuyla telaşlandı.
" Alaz ? İyi misin kardeşim noldu ?"
" Miru.. "
Alaz konuşamayacağını hissediyordu. Boş bulduğu koltuklara kendini atarken daha fazla ağlamaya başladı. Telefonun diğer ucundaki arkadaşı ise meraklanmıştı.
" Noldu Miru'ya ? "
Alaz cevap veremediği sırada telefonu İzel aldı ve seslendi.
" Alaz ? Konuşsana noldu Miru'ya ? Kötü bir şey mi oldu "
Bu sefer kendini biraz olsun toparladı ve yanıt verdi onlara.
" Kaza geçirdi. Hastanedeyiz şuan "
Taner'in sesi duyuldu yeniden hattın öbür ucundan.
" Biz ilk uçakla yanınıza geliyoruz. Hangi hastanedesiniz "
Alaz hıçkırıklarını içine atmaya çalıştı ancak başaramadı. Gözlerinden yaşlar ardı ardına dökülürken konuştu.
" Size konum atarım "
Telefon kapandığında kendini boşlukta gibi hissetti. Sanki birileri ondan bir parçayı koparmış gibi.
Yine babası yüzünden sevdiği birini kaybetmek istemiyordu.
》》》
Çocuklar Alaz'ın haberinden sonra apar topar Amerika'ya gelmiş , atılan konuma ulaşmış ve bir gün hastanede sabahlamışlardı.
Şimdi ise herkes Miru'nun uyanmasını bekliyordu. İzel günlerdir iki gözü iki çeşme ağlıyor , Ilgaz ve Caner korkudan ne yapacaklarını bilemiyor, Arda hiç yemek yemiyordu.
Taner hepsinin aksine kendisini kaybetmiş liderine destek olmaya çalışıyordu. Elini ağlayan Alaz'ın omzuna dokundurarak konuştu.
" Miru çok güçlü bir kız. Mutlaka uyanacak "
Diğerleriyle birlikte Melek, Deniz ve Ali'de yanlarına gelmişti. Herkes Miru için bir mucize bekliyordu. Hastanede doktoru bekliyorlardı.
Sonunda doktoru bulduklarındaysa Alaz hem telaş hemde çaresizlikle konuştu.
" Ne zaman uyanacak ? Bir gündür uyanmasını bekliyoruz "
Arda onu sakinleştirmek için kollarını tutarak geri çekti.
" Sakin ol Alaz "
Doktor arkadaşları için üzülen ve meraklanan çocuklara gülümsedi ilk önce. Daha sonra onları merakta bırakmamak için konuştu.
