Ep 16

181 76 1
                                    

"Bir daha telefonu suratıma kapatırsan , seni Hayriye Teyzelerin gününe götürür, oradaki kadınların ilgisine ve patavatsızlığına teslim eder, ardından da narin ve manken gibi olan vücudunun şeklinin bozulmasına neden olacak o dolmaları, kekleri ve börekleri sana yedirmelerini keyifle izlerim "

Nefes almadan konuşan İzel'e hayretler içerisinde bakıyorken , bir yandan da çimdiklediği kolumu korumaya çalışıyordum.

Biz ikimiz birbirimizle debelendiğimiz sırada Çağrı yine gırgır peşindeydi.
" Aküsü bitti herhalde "

İzel nefes nefese kaldığı için daha fazla konuşamamış ancak koluma işkence etmeye de ara vermemişti.

Acaba Alaz'a istedikleri şeyleri söyleyerek hata mı etmiştim..

" İzel yeter ama. Morarttın kızın sağ kolunu "
Acı bir gülümsemeyle beni kurtaran Çağrı'ya baktım.

İzel onun cümlesiyle insafa gelerek çimdiklemeye son vermiş , elleri belinde kızgın nir anne edasıyla tepemde dikiliyordu.

Derin bir nefes almıştım ki Çağrı elindeki mısır kasesinden bir avuç mısırı ağzına tıkarak yeniden konuştu.

" Azıcık da sol kolunu morart "
Gözlerimi pörtleterek İzel'in haince sol koluma yönelen elini ittirdim ve doğruldum.

" Çok üstüme geliyorsunuz. Ben sizin istediklerinizi canımı hiçe sayarak Alaz'a iletiyorum ve bin bir zorlukla kabul ettiriyorum. Siz beni burada çimdikleyip duruyorsunuz. İsteklerinizi geri aldığınızı iletmemi ister misiniz kendisine ? "

Çağrı kucağındaki kaseyi masanın üzerine bıraktı - pardon fırlattı - ve ellerini iki yanına açtı.

" Ben mi çimdikledim ? Aşk olsun sen benim Mirucuğumsun. Ben hiç sana kıyar mıyım ? Hep bu İzel biliyor musun.. Verelim gitsin bunu başka diyarlara "

İzel gözlerini devirerek yanıma oturdu. Bende saatlerdir arkada fon olsun diye açık bıraktığımız televizyona yönelerek kapattım.

" Seninle dalga geçmediğine emin misin ?"
Kaşlarımı çatarak paranoyakça davranan arkadaşıma baktım.

" Neden dalga geçsin ki "
Çağrı da yanımıza oturdu ve baş parmağıyla kafasını işaret ederek bana döndü.

"Eğer şurası boşsa, uğraşmak çok daha eğlenceli oluyor. Bil diye söylüyorum. Ben niye sizinle bu kadar uğraşıyorum sanıyorsunuz "

Diyerek işaret parmağını kendi kafasından çekti ve önce benim kafama, sonra da İzel'in kafasına dokundurarak devam etti.

" Çünkü burası boş. İsteseniz de dolduramazsınız. Bünye kaldırmaz bünye "

Yine saçmalayan ve bundan hiç bir zaman vazgeçmeyecek olan arkadaşımızı görmezden gelerek kapalı televizyona döndük.

Saatlerdir bizdelerdi ve ne zaman gideceklerini merak ediyordum doğrusu. Yakında bize taşınacaklarından şüpheleniyordum.

" Sizin eviniz yok mu? Evinize gitsenize, yerleştiniz buraya "

Kabaca yönelttiğim soruya İzel de kabaca cevap verdi.

" Gitmiyoruz tabi ki de. Hem eskiden yaptığımız gibi korku filmi seyrederek kendimize işkence edebiliriz "
" Korku filmlerini sevmem "

Çağrı burun kıvırdı ve telefonunu çıkartarak oynamaya başladı.

Telefonunu çıkartalı daha on dakika bile olmamıştı ki bana dönerek zihnini kurcalayan o soruyu sordu.

" Numaraları ne zaman gönderir ? "
Bende tahminimi söylemekle yetindim.
" Akşama kadar göndermiş olur sanırım "

ALTACARILWhere stories live. Discover now