Ep 10

233 83 3
                                    

Multi Media ilk Caner, ikinci Ilgaz, üçüncü Alaz, dördüncü Arda, beşinci Taner

Çatık kaşlarım ve yarı açık gözlerimle dakikalardır telefonuma gelen meseja bakıyordum.

Ciddi miydi yoksa benimle dalga mı geçiyordu hala çözememiştim.

Neler olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? O halde biraz geriye saralım.

Alaz bana mesaj atacağını söyleyip kondisyon odasından çıktıktan sonra bir süre oturup düşündüm.

Eğer dediğini kabul etmezsem yapar mıydı?

Daha da önemlisi kendini kusursuz sanıp diğerlerini her eline geçen fırsatta ezen ve onlarla dalga geçen insanların söylediklerine lise bitene kadar katlanabilir miydim?

Kendimde o cesareti buluyor muydum? Hayır..

Bu yüzden en mantıklısının istediği şeyi kabul etmek, ardından sıradan hayatıma devam etmek olduğuna karar verdim.

Sadece küçük bir oyun oynayacaktık. Ne kadar kötü olabilirdi ki?

Bunu İzel ve Çağrı'yla paylaştığımda onlar bu işe benden daha istekli yaklaştılar.

Oysa aklımda tek bir soru vardı. Alaz niye durduk yere böyle bir teklifte bulunmuştu ve aklından ne geçiyordu?

"Yapıştın resmen telefona! Bırak da bizde bakalım yani."

Düşüncelerimden koparak, sanki şekeri elinden alınacak bir çocuk gibi yapıştığım telefonu var gücüyle çekiştiren İzel'e döndüm.

Ellerimi gevşeterek konuştum.
"Pardon."

İzel telefonu elimden çekti ve ilgisiz gözükse de deliler gibi merak eden Çağrı'nın da duyabilmesi için mesajı sesli bir şekilde okumaya başladı.

"Arkadaşlarını ikna edebilmene sevindim. Bu hafta ailelerinizden izin almanız gerekecek çünkü kamp yapmaya gideceğiz. Adresi şimdi yolluyorum. Oyunda iyi şanslar! Buna ihtiyacınız olacak.."

Ağzı açık bir şekilde telefona bakan İzel'in omzuna dokundum.

"Merak etme. Benim annem de buna izin vermeyeceğinden gitmemize gerek kalmayacak."

Cümlem biter bitmez kafama yediğim darbeyle sinirlenerek Çağrı'ya baktım. O ise sakince konuştu.

"Saçmalamaz mısınız lütfen? Madem kabul ettik arkasında duralım yani. Hem siz hiç merak etmeyin, bu zeki arkadaşınız Gülşah Teyzeyi ve Melda Teyzeyi etkileyecek numaralar biliyor."

Yaslandığı yerden kaşlarını keyifle oynatan Çağrı'dan İzel'e döndüm. İzel kendini toparlayarak bana baktı.

"Bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ancak bu salak haklı. Sana kabul etmezsen bütün okula söyleyeceğim demiş. Sen rezil olmayı göze alıyor musun?"

Cevap vermemi beklemeden kendi sorusunu yanıtladı.

"Tabi ki hayır. Bir Saygıner kendini asla küçük düşürmez!"
"Annem gibi konuşuyorsun."

Konuyu sapıtınca ikinci kez kafama yediğim darbeyle kaşlarımı çattım.

"Çarpıtma konuyu. O kadar kötü olacağını sanmıyorum. Belki de eğlenceli olur."

Göz devirerek İzel'e ' he he ondan ' bakışları attım. Sonra içime gülerek mırıldandım.

"Bizi ezdiklerinde ne kadar eğlenceli olduğunu sana hatırlatıcam yavrucum."

ALTACARILWhere stories live. Discover now