Bak işte yine ve yine beni tahrik ederek uyandırıyor. Bir insanın zaafı olduğu bir şey bu kadar yapılmaz. Nefesini kulağıma üfleyerek konuşmasına sinir oluyorum.
"Mina'm uyan artık." sesin uzaktan gelsin. Ben duymayayım! Hırsla doğruldum.
"Ne var? Çok merak ediyorum. Yine ne var Batur?" burnu burnuma değecek kadar dibime girdi.
"Sana söylemedim dimi?" kaşlarımı çatıp, kafamı biraz geri çektim.
"Neyi söylemedin?" hiç şaşırmadım yine ne söyleyecek acaba merakla bekliyorum(!)
"Seni bilerek sinirlendiriyorum. Çünkü biraz klişe olacak ama sinirlenince çok seksi oluyorsun." bu adam insanı katil eder. Bende bilmediğim bir şey diyecek sandım. Bunu hep söylüyor! Omzuna bir tane geçirip, dizlerimin üstünde yatakta kalktım.
"Lan sizi bana sürüyle mi verdiler! Mal mısın tipin mi öyle gösteriyor? Sabah sabah ne diye beni sinirlendiriyorsun!" ben üzerine doğru ilerleyince, geri geri gidip yataktan kıç üstü yere düştü. Korkuyla bana bakıp, odadan fırladı. Kurduma sahip çıkamıyorum. Gözlerimin rengi ve görüşüm değişti. Sinirle peşinden koştum. Kendisi kaşındı.
"Buraya gel seni geberteceğim!" aşağı kata indiğimde diğerlerini odalarından telaşla çıkarken buldum. Batur koridorun sonuna kısılmış, bana bakıyordu.
"Hayatım sadece iltifat ettim." dişlerimi sıkıp, ayağımı yere vurdum.
"Sodoco oltofot ottom! - hepsi kıkırdayınca gözlerimi onlara çevirdim - Her zaman aynı şeyi söylemekten sıkıldım. Beni sinirlendirme Batur! Dişlerim kaşınıyor. Defol parçalara ayıracağım seni! Bakma öyle çok ciddiyim uzaklaş!" kafasını sallayıp, hızla yok oldu. Tırnaklarım uzayınca sinirle hızla anlımı duvara dayadım. Dima yanıma gelip, kollarımı arkamda birleştirdi. Kızlar önüme geçip, öne düşen saçlarımı geriye attılar.
"Bana bak! Sakin ol tatlım." ben anlıyordum. Fakat kurdum anlamıyordu.
"Trina haklı sakin ol Valary!" Dima'nın kulağıma bağırmasıyla irade mi zorladım.
"Bırak beni Gölge hemen!" kısık sesimi duyunca hemen bıraktı. Kemiklerim kırılıp, derim yırtıldı. Üzerimde ki tişört param parça oldu. Bir anda kendimi dört bacağımın üstünde buldum. Arkamı dönüp, diğerlerine baktım. Kızlar hayranlıkla bana bakıyordu. Trina'nın fısıltısını duydum. ''Gece gibi siyah' deyip, bana yaklaştı. Geri çekilip, hırladım. Yaklaşık on yıllığın verdiği bir açlık vardı. Kendime daha doğrusu açlıkla haykıran kurduma güvenemiyorum. Dima'nın gözlerine baktım. Zihnine fısıldadım.
'Bir saate gelirim. Batur'a söylersin.' kafasıyla onaylayınca kendimi kalenin bahçesine attım. Beni gören hayranlıkla bakıyordu. Onları boş verip, ormanın diplerine doğru koşarak ilerledim. Burnumu kaldırıp, derince havayı soludum. Aldığım kokuyla, koşmaya başladım. Geyiği görünce, içgüdülerime güvenerek, boynuna dişlerimi geçirdim. Biraz çırpındıktan sonra yere yığıldı. Büyük bir ağacın önüne doğru sürükledim. Pençemle karnını yarıp, organlarını yemeye başladım. Tahminimce yarım saat sonra hayvandan geriye kafası, dersi ve iskeleti kalmıştı. İnsan formuma dönemem. Çırılçıplak o kaleye adımı mı dahi atamam. Ben atsam Batur atan adımımı ne yapar artık bilemiyorum. Hayal gücüm onun ki kadar zengin değil. En iyisi böyle gitmek. Kaleye doğru ağır ağır ilerledim. Yaklaşık 70 kiloluk bir hayvanı mideye indirdim. Koşmama imkan yok! Kalenin bahçesine girince tekrar tüm bakışlar bana döndü. Hızla kalenin içine girdim. Yukarı çıkıp, kendimi odama attım. Batur burada değil. Kim bilir yine nerede? Sinirlenmek için bahane arıyordum. İnsan formuma dönüp, banyoya girdim. Hızlı bir duş alıp, kurulandım. Dolabı açtığımda kıyafetlerimi görünce çığlık attım. Siyah dar kotumu alıp, hemen üzerime geçirdim. Üstüne siyah kayık yaka bol tişörtümü giydim. Dolabın içine düzülmüş ayakkabılara bakıp, siyah deri yarım botu ayağıma geçirdim. Saçlarımı dağınık toplayıp, odadan çıktım. Kahvaltı saati yemek salonundadırlar. Bir üst kata çıkıp, içeriye girdiğimde beni ilk fark eden Tri oldu. Gülümseyerek bana baktı. Gördü şeyle ağzı açık kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİMİN LANETİ
Hombres LoboGeleceğin kabusu olması için temelleri geçmişten atılan bir lanet. Omuzlarında birden fazla yükü olan bir kadın. Kayıplarla dolu bir hayatın. Sürprizlerle dolu bir geleceğin. Pençesine hapsolmuş. Sonunun huzur olmasını isteyen bir kadın. Bu onun ge...