18. SÜPRİZ HABER!

4.5K 166 6
                                    

Dostlar! Gardaşlar! Biliyom bu bölümün gelmesi baya uzun sürdü, ama hiç iyi dönemlerde değilim ve sizler bölümleri beğenerek beni gerçekten mutlu ediyosunuz, en azından emeğimin karşılığı. Burayı fazla uzun tutum galiba. Direk yb ye başlıyom.

---------------

Batuhan'ı takmadan yürümeye başladım. Salak yaa! Poyraz onu görse kim bilir neler yapar. Biraz daha ilerlediğimde Batuhan'ın peşimden geldiğini duydum, ayak seslerinden. Bir kaç adım daha attıktan sonra kapının açılıp kapanma sesinden sonra durdum ve arkamı döndüm.

Poyraz sert bakışlarla ve kaşları çatık bir halde yanımıza doğru ilerledi. Tam yanımıza geldiğinde yumruk yaptığı elini biraz daha sıktı. Demekki vurucak. Elini kaldırdığında tek elimi kaldırıp dur işareti verdim. "Bana bırak kocacığım." deyip yanımdaki salak çocuğa yumruk attım. Kafası arkaya düştüğünda hemen elini burnuna götürdü. Geri çektiğinde elleri hep kan olmuştu. Bir tane daha yumruk attığımda doğru bir seçim yaptığımı anladım, Batuhan dövüşemiyo lan.

Demek ki neymiş? Beni rahat bırakıcakmış. "Yetmedimi lan sana attığım yumruklar puşt!" deyip kafa geçirdim. Çok eğlenceli lan! Eda ve Rüzgar bana şaşırarak baktıklarında Rüzgar'ın beni hiç kavga ederken görmediğini anladım, ama Eda birçok kez gördü, niye şaşırıyosa artık. Gerçi kavga iki kişiyle olur, ben vuruyorum şuan.

Batuhan bir bana bakıp bir Poyraz'a baktıktan sonra, Poyraz'dan da yumruk yedi. Poyraz gayet sakindi. Hayret!
Batuhan pes edip koşarak yanımızdan uzaklaştığında anladım ki biraz daha kalsa benden dayak yicekti.

Mağazaya geldiğimizde çocuk reyonuna girip kareli uzun şort bakmaya başladık. Gözüm bir tanesine takıldığında hemen yanına koştum. Gülüp şortu askıdan çıkardım ve Rüzgar'ın üstünde tuttum. Gözlerini devirirken bizde kahkaha atıyoduk.

Kasaya doğru gittiğimizde parasını ödeyip çıktık. Rüzgar eve gittiğimizde üzerine şortu geçirdi. "Çok mu heveslisin, ne bu acele?" dediğimde bana inanamayarak baktı. "Hemen bitsin diye Ecem." ay yazık. Acaba kuralım çok mu ağır oldu? Napayım o da kabul etmeseydi yaneğ.

Parka gittiğimizde normal giyinseydi ağızlarının suyu akıcak kızlar, şuan Rüzgar kareli şort giydiği için kahkaha atıyolardı. Rüzgar kum havuzuna doğru ilerlediğinde telefonumu açıp kayıt altına aldım. Rüzgar kum havuzuna oturdu, bekledi..bekledi..bekledi.. En sonunda dayanamayıp ayağa kalktı ve yanımıza geldi. "Olum saçma sapan şeyler yapıyoruz, eşek kadar olmuşum kumda.. Tövbe tövbe.. Cık cık cık, sana da hiç yakıştıramadım Ecem! Böyle plan mı olur hiç?" deyip kaşlarını kaldırdı. Bilmiyo ki böyle yapınca çok tatlı oluyodu, Eda'ya baktığımda ağzı açık bir şekilde Rüzgar'ın yaptığı mimiğe bakıyodu.

Eve gittiğimizde Rüzgar'ın yüzü hala asıktı. Kolunu dirseğimle dürttüğümde bana baktı. "Affet lan hadi, zaten suç senin. Ben fikrimi ortaya sunduğumda kimse sesini çıkarmadı, kahve yapmayanda sendin zaten. Hem dediğimi yapmadın bile!"

"Olabilir! Kızlara rezil oldum." dediğinde çaktırmadan göz kırptı bana ama hala ciddi ifadesi yüzündeydi. Eda sinirle kafasına şaplak geçirdiğinde gülmemi engellemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Evlisin lan sen ayı!" deyip bir şaplak daha attığında bu sefer durduramadım ve kahkaha attım. Poyraz dirseklerini dizlerini koymuş ellerini çenesinin altında yumruk yapmıştı, bu işte bir terslik var. Neden yumruğunu sıkıyo?

Çaktırmadan yanına yaklaşıp fısıldadım. "Ne oldu? İyi misin?"

Bana bakıp gülümsedi. "Biraz Batuhan sinirimi bozdu galiba." dediğinde gülüp yanaklarını yumuşak bir şekilde sıktım. "Sence sen varken neden Batuhan şerefsizine bakıyım, adam değil bir kere o." gülümsediğinde yanağını öptüm.

ZORAKİ EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin