Ormanda el fenerlerinin yansıttığı ışık kadar yolumuzu görüyodum.Çok karanlık.Hangi akla hizmetle ormana girelim dediysem.Sanırım mantığımı çok uzaklara attım.Bana hiç uğramadı bu aralar.Topuklu ayakkabının zorluğuyla toprak yolda ilerlerken yere düşmemek için olağanüstü çaba sarfediyodum.Topuklu ayakkabılar işgence olsun diye icat edilmiş olmalı.
"Almila biraz hızlı yürü." diye arkamdan uyardı beni Efe.Dediğini yaomaya çalışarak hızlı yürümeye başladım.Arkamdan üstüme battaniyr bırakıldığında omuzlarıma iyice sardım.Allahım, kara kış geldi.Kıştan nefret ediyorum.
"Sen üşümüyo musun?" diye sordum ileri doğru bakarken.
"Şuan sevişelim desen red ederim." dedi.Göz devirdim.Çok şey konuşuyo.Alışmak lazım ama brn onun hiçbir şeyi değilim.Olsam bile demesin.Utanıyorum.
"Efe şöyle konuşmaktan vazgeç."diye uyardım onu sert bir şekilde.Beni umursamadığına ideaya girebilirim.Efe yine aynı Efe.Hiç değişmiyo.Hatta zaman ilerledikçe daha çok sapıklaşıyo.
"Evlensek var ya.Neler neler derim." ditip arkamdan sırıttığını hissettim.
"Tabi canım tabii." diye onu geçiştirdim.
"Hayır demem aslında." diyip yerinde durduğunda bende durdum.Arkamı dönüp ne diyeceğini bekledim.Elimi belime koyduğumda düşünüyomuş gibi yaptı.
"Direk yaparım." diyip kaşlarını indirip kaldırdı.Göz devirip önüme döndüm.
"Bende bişey diycen diye bekliyorum." diye söylenip toprak yolda ayakkabımın topuğunu dibe batmasın diye uğraşarak yürümeye başladım.
"Kızım sana da sevgi sözcüğü söyleyince hiç üstüne alınmıyon." diye isyan edip arkamdan gelmeye başladı.
"Alışık değilim.Senin sapık hallerine daha çok alışığım.Ne biliyim ya bende kendimi çözemedim daha."
"Ben seni çözdüm.Sen benimle evlenmek istiyosun.Her kızın olduğu gibi." diyip yakasını düzeltti.
"Efe saçmalamayı keste yürü.Çok karanlık ve soğuk.Acele edelim ya belki bir yer buluruz.Yoksa ben burda ölürüm."diye kızıp yanına geçip kolundan tutarak önden yürütmeye basladım.
"Şu battaniyeye iyice sarılsana." diye beni azarlayıp bataniyeyi iyice sarıp elimdeki feneri aldı.
"Ellerini de kabanının içine koy." diyip elimi tuttup kabanımın cebine soktu.Battaniyemin yakasından tutup beni çekiştirerek yürütmeye başladı.Ne kadar tatlıyız dimi?
"Efe.Uyuzsun ama iyi çocuksun." diyip ellerimi çıkartmayıp sırtına vurdum.
"Öyleyimdir." diye kendiyle övündü.
"Hemen şımarma." diye onu uyardım.Karanlık ormanda ağaç dallarına takıpmadan yürüyoduk ve karşımıza kapkaranlık dere çıkmıştı.Çok korkunç gözüküyo.Sanki öcülerin küveti gibi.Tövbe.
"Bişey kıpırdadı..Geri çekil." diye uyardı beni Efe.Onu umursamayıp kıpırdayan şeye yaklaştım.
"Merak ediyorum "diye söylendim gecenin sessizliğiyle ayak uyduran sesimle.
"İnsanın başına iki şeyden gelirmiş.Ya meraktan ya da diğerini söylemiyorum."dedi efe.
"Çok biliyon." topuklu ayakkabımla kıpırdayan şeye dokunduğumda sıçradı.Arkamdan gelen kalın ama yüksek sesli çığlıkla korkup yerimden zıpladım.Arkamı döndüğüm de korkmuş ve geri çekilmiş Efe'yle karşılaşınca kaşlarımı çattım.
"O ses senden mi çıktı?" diye sordum saşkınca.
"Sanırım." diye söylendi benim gibi şaşkın ses tonuyla.Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyalar Gerçekleşirse (Töre2)
Ficción GeneralHayallerin Gerçekleşiceğine inanıyosanız eğer Rüyalarında gerçekleşeceğine inanırsınız. Tesadüflerle başlamıştı hikayeleri şimdi de tesadüfle başlıycak.Gülmeye hazır mısınız?Çünkü bu iki gerizekalının ilişkilerine bol kahkaha atıcaz.Ağlamak yok. Alm...