18.Bölüm

9.1K 511 24
                                    

Geçtiğimiz ağaçlık yolların ürkütücülüğü ve soğukluğuyla kolumu sıvazladım.Sabahları yeşilliğiyle aşık edebilecek orman,akşamları uçsuz bucaksız karanlığıyla korkutuyodu.Ne garip.Ay burda yaşayan biri ya katildir ya katildir.Başka bir açıklaması yok.

''Efe burda arabanın bozulduğunu düşünsene.Korkumdan beynimi bile düşürebilirim.'' 

''Açma ağzını Almila.'' diyip karanlık yolda önünü görmeye çalıştı.Suratımı asarak önüme döndüm.

''Bende senin sesine meraklı değilim.'' diye kendi kendime mırıldandım.Şu erkeklerin beyinleri yerine ceviz mi var?Ondan mı beyin diye görüyoruz ultrason cihazlarında.Çantamın içinden telefonumu çıkarıp geçen gün yüklediğim oyunu oynamaya başladım.Kulaklığımı almadığıma pişman olmuştum.Efe'nin boş sesini duymak istemiyorum.O da benim sesimi duymak istemiyo zaten.,Telefonumun şarzı bitmesin diye oynamaktan da vazgeçip radyoyu açtım.Cızırtılı sesleri duyunca oflayıp kapattım.Çok sıkıcı!

''Benimle konuşabilirsin.'' dedi Efe bana bakarak.

''Hayır.Seninle konuşmak istemiyorum.'' diyip telefonumu yine elime aldım.İnternetimi açtığımda Alara bana mesaj atmıştı.

''Peki.'' diyip odaklandığı yola daha çok odaklandı.

'Efe'yi affettin mi?'

Yazıyı okuyunca ister istemez göz devirdim.Bu da ben ne dersem onu yapıyodu.Biraz salaktı.Ama abim haksız olduğu için Alara'yı tutmak zorundaydım.Efe'ye küs değilim.Zaten o da affettirmek adına hiç birşey yapmıyodu.Çabalamıyodu bile.

'Efe'yle biz hiçbirşeyiz.' 

''Kiminle konuşuyosun.'' yanımdan gelen kalın  sesi umursamadan Alara'ya yazmaya devam ettim.O kim ki bana hesap soruyo?Ben onun yattığı kızlara karışamıyosam o da benim konuştuğum kızlara karışamaz.Zaten kızlara niye karışssın.

''Suratmı asıcaksın?'' diye sordu kafasını yoldan çekerek.

''Niye surat asıyım,gülümsemem güzelken.Ayrıca daha yeni dişlerimi fırçaladım.'' diyip ona baktım.Sinir bozucu derecede güzeldi.Ve sinir bozucu derece göt herifti.Kafasını cama sıkıştırıp,arabanın anahtarını boğazına saplamamak için kendimi zor tutuyorum.

''O zaman gülümsemelisin.'' diyip gülümseyerek bana baktı.

''Daha önceden de dediğim gibi;gülümsememi hak etmiyosun.'' 

''Almila uzatma.lütfen.Bir kere hata yaptım diye böyle yapmak zorunda değilsin.'' dediğinde göz devirdim.

''Neyden bahsediyosun sen?Kolyemi kırmadın kalbimi kırdın gerizekalı.Hata yaptığını bile bile yapmasaydın o zaman.'' 

''Sana hesap vermek zorunda değilim.Geçen akşamda öyle hissettim.Saçma sapan bi tepkiydi farkındayım.Özür dilerim.'' dedi.

''Umrumda değilsin Efe.Hatta gerekmedikçe konuşmıyalım.Sesini duymak istemiyorum.'' 

''Ben istiyorum.Ve istediğim almadan bırakmam.İnatçıyımdır.'' dedi.Çok güzek kötü çocukçulu oynuyoruz.Birazdan arabayı sertçe durdurup dudaklarıma yapışcak.Ben de ağlıycam.

''Geçen geceki kızın inlemelerini ses kaydına alsaydın keşke ya.Daha çok rahatlardın.'' diyip göz kırptığımda derin bir nefes alıp verdi.

''Sesin Cennetin rüzgarı gibiyiyken niye başkasının sesini dinliyim.'' dedi tüm romantikliğiyle.Evlenme teklifi ederken bunu söylemesini isterdim aslında.Sesim cırtlak gibidir ve sesimin cennetin rüzgarı olduğunu söylemesi onun kulağı olmadığı anlamına gelir.Ya da sesim gerçekten güzel.İlk tercih.

Rüyalar Gerçekleşirse (Töre2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin