Bugün mavinin tonu yok, benim yüzümden.Bugün ne yanda bakarsan bak, rüzgarım gri.Usulca gezdim, yitik saçlarında şehrin.Usandım insan olan yanımdan, yenildim.Ne kalıp bir durakta, ne çıkıp maveradan.Ne günüm açtı, karanlık gitmiyor hiç başımdan.Sen de duruldun ya, bu aralar biraz buruğum.Hep öyle söylesem de, pek iyi değil durumum.Elbet uzlaşır bu iki yakam bir gün tamam da,O gün ben kalır mı, bu etten bedenden arda?Neyine lazım olam bu dünyanın?Olsam da olur burada, eminim ben olmasam da.Sorsan da olur beni bugün, bir daha sormasan da.Kulaklarımda çınlamaz, sesin seni duysam da.Bugün geriye bakmam, inan boynumu kırsan da.Uysam da olur şeytana, artık hiç uymasam da.Ah şu ellerim, tırmanıyor sandı gökleri.Oysa diplere doğru kazdık, ses etmedi.Kendime mahcubum, bir tek kendime yetmedim.Bitmedi mücadelem, bilmedim pes etmeyi.Nasıl olur da gerekliliktir ki bırakmak?Dedim ki derde sarıldım, bir daha bırakmam.Bilirim ki pişmanlık, en büyük yokluk bana.O yüzden sonunu görmek istedim, sardım başa.Düşünmeden yaşamak gerek belli ki.Elime ne geçti? Aklımı tükettim öylece gitti. (Söyleme bittim!)Hayasız öfke ve bitkin bir ruhla dolaştım.Çölün de yolların da en sonu bitti.Korkarım ki, küçüldükçe küçüldü dünya.Ne bir diken üstünde yaşam, ne de bir macera.Kabullendim her şeyi, sinemde tamam da.Her şeyin ne olduğunda var bir muamma.Benim de canım var dedikçe, eksilir ya candan.Sımsıkı tutundukça, düşersin ya rüyalarda.Denize mavi desen de, şeffaftır ya aslında.Yarını beklemek de, benim için bu kadar saçma.Aklımda ne kalmak var, hem de bir yere gidip kaçmak.Artık içimi bu dünyada açmam.Kendimle baş başayım, yoksa yorulurum.Sahibiyim zamanın, elbet onda boğulurum.
Durdurabilseydim öfke denen kaltağıBelki ruhum et kafesinden çıkardı pusmayıpSusmayıp benimle konuşmakta duvarlarYa yedim kafayı ya da benimle delirdi tüm binalarKimin bu rüyalar hiç bilmiyorum sahiden deBen hiç rüya görmez idim nasıl olurda uyanmamHer sabah bir avuç kan birikti ağzımaDünya değil de döner başım vertigoyla savrulanKaç zamanı devirdim kaçarken aklımaDüşmüş bu camdan ayakkabıyı gelip benden alsanaGidenin çaresi yok kalanlarıda boşverBelki bi gün döner yalanlarla der ki boşverBilirsin hepsi sahte mutluluktu yinede boşverSen insan ol yeterki acıyı kabullen ve boşver
Acılara mana vermekten başka bi çarem yok
yaşamak namahrem
gün görmeye tutmuyor yüzümüz al beni burdan bir tanem
gönülden talan var yağmalara rağmen ben hep müstahdem
bana dünya verme bu lanet yeri sevmek benim için çok israf be
Hayalin istikrarına kapılmak zarar körpeysen
doğruyu bulmak mümkün değil artık bin kere görmekle
üstündeki gömlekle, ya da içtiğin tütünü sevmekle münasebetin başlar
hayata dair isyanın olur bi minvalde
Sabırla bileyledim kılıcımı namertin boynunda
geçtim araftan cehennme senin bilemediğin zorlukta
kendimden korkumdan sustum kendimden korkumdan
derdimden soldum bak bana gitti gözlerim yoklukta
Yüzüne tükürmüştüm hatırlarsın belki utanmıştım sana yaptığımdan sen hala sakin sonra duydum içinden çürüyor kalbin aramak istedim fakat imkanı kalmamıştı saatin bi kahvehane vardı beyoğlunda sabit orda ayakta buldum seni ben titredi tarih karşımda ağlayan seni gördükçe dondu halim gözlerin yeşildi görmemişlik ölüm sanki şimdi sırtımdaki bıçaksın tutulmuyor ellerin yok artık eski sıcaklık ayakta sarılmış silüetlerle başbaşayız sol omzum hala ıslak orda ağladın kadın bi şeyler bilmenin hüznüyle yok ettim seni ben sende nefret oluşturmak için doldu sözler bilmiyorsun duymuyorsun hatanı ben bildiğimden korkuyorum korkudan herşey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sohbetler
Novela JuvenilKaranlıktan korkmamalısın.Onun ne kadar derin olduğunu sana anlatabilirim... KARANLIĞI ANLAMAK VE AYDINLIĞA ÖZLEM DUYMAK...