-3-

140 30 33
                                    

"Yenge, yaptığın yemeklerden ben de istiyorum. Jun'la yollarsın değil mi?"

Duygu gülerek başını salladı.

"Yollarım tabii."

"Ne zaman geliyorsun buraya?"

Junmyeon gözlerini açarak Baekhyun'a uyarıcı bakışlar attı. Baekhyun onu takmayıp telefonun diğer tarafında yemeğini yemeye devam etti.

"Bilmem. Bunu hiç düşünmedim."

Anlayışla kafasını salladı. Sabah, Junmyeon Baekhyun'u görüntülü aramış ve onun kısa bir ara vermesini sağlamıştı. Arkadaşının çalışırken hiçbir şey yiyip içmeyeceğini biliyordu bu yüzden karşılıklı oturmuş yemek yiyorlardı. Junmyeon kahvaltısını, Baekhyun ise öğle yemeğini yiyordu.

"Peki sen ne zaman dönüyorsun Jun?"

"Daha geleli üç gün oldu."

"Sahi mi? Bana ay gibi geldi."

Yediği rameni kenara bıraktı.

"Kapatıyorum. Çalışmam lazım, sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıklarında Junmyeon, arkadaşını ne kadar özlediğini yeniden farketti. Onu böyle yoğun görmek şaşırtıyordu genç adamı. Normalde o çalışır, Baekhyun yanında telefonunda oyun oynardı. Şimdi böylesine çalışması gerçekten şaşırtıcıydı.

"Bir şey mi oldu?"

Sevdiği kadının yumuşak sesiyle başını kaldırdı.

"Hayır, sadece düşünüyordum."

"Ne düşünüyordun?"

Çayından yudumlayan kadına baktı bir süre.

"Baekhyun normalde çalışmazdı. Sanırım ilk defa onu bu kadar ciddi görüyorum. Bu yaptıklarını benim için yapıyor bu yüzden biraz duygulandım."

Anlayışla gülümsedi Duygu. Sevdiği adamın bu kadar masum ve duygusal olduğuna inanamıyordu.

"Bugün nereye gitmek istersin?"

"Aslında..."

Dikkatlice Duygu'nun yüzüne baktı.

"Film seyretmek istiyorum. Senin en sevdiğin filmi, sana sarılarak izlemek istiyorum."

Gülümsemesine engel olamadı genç kadın.

"Öyleyse izleriz."

Kahvaltıları bittikten sonra Duygu masayı kaldırırken kapı çalındı. Junmyeon kararsız gözlerle Duygu'ya baktı. Genç kadın kafasını salladığında Junmyeon kapıyı açtı.

Karşısındaki kadın şaşkın gözlerle ona bakarken sevimlice gülümsedi.

"Kimsiniz?"

Bunu Korece sorduğu için Aleyna'nın anlaması biraz uzun sürmüştü. Üzerindeki şaşkınlığı attığında cevapladı onu.

"Duygu'nun kardeşiyim."

Genç adam bu iki kadının da Korece bilmesine hem şaşırmış hem de sevinmişti. Aleyna içeri girdiğinde direkt Duygu'nun yanına gitti.

"Resimlerden daha yakışıklı bu çocuk!" diye şakıdı ablasına.

Duygu kahkaha attığında Junmyeon şaşkın, meraklı bakışlarını onların üzerine dikti.

"Biz aslında... Film izleyecektik."

Aleyna mesajı almış gibi kafasını salladı.

"Uzun zamandır dışarı çıkamamıştım. Telefonum burda kalsın Emre ararsa uyuyor dersin."

Miracles In The First LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin