-20-

93 18 29
                                    

-Aleyna'dan-

Bu bir senede çok fazla şey yaşamıştık. Ablam hayatının aşkı ile evlenmişti. Üstelik şimdi karnında ikisinin aşkından oluşan bebeklerini taşıyordu. Henüz cinsiyeti belli değildi ama bu bizim için önemli de değildi. Onu her türlü severdik, seviyoruz. Ben, Emre'den en sonunda ayrılabilmiştim. Hayatımda daha önce hiç sahip olmadığım gerçek arkadaşlıklar kurmuştum. Biz bir aile olmuştuk artık. Daha önce bana sorsanız 'asla yapmam!' dediğim bazı şeyleri yapmıştım. Bir adamla aynı evde yaşamak gibi. Bir daha hissetmeyeceğimi düşündüğüm duyguları tekrar hissetmeye başlamıştım. Ve bugün uzun zamandır kendime itiraf edemediğim şeyi sonunda kabullenmiştim. Ben, Baekhyun'u seviyordum.

Yanaklarıma dokunan buz gibi soğuk şeylerle irkildim ve arkamı döndüm.

"Günaydın." dedi Baekhyun gülümseyerek.

"Tünaydın. Saat altı oldu." dedim gülerek.

"Anca uyandım."

Bugün onun izin günüydü. Normalde her sabah birlikte kahvaltı ederdik ama bugün onu uyandırmamıştım. Gece geç gelmişti ve odasına girdiğimde melek gibi uyuyan yüzüne kıyamamıştım. Bana uzattığı milkshake'i aldım.

"Sen neden dışarıdasın? Kafede olman gerekmiyor mu?"

"Bankada halletmem gereken şeyler vardı."

Açıkçası Baekhyun'un bu izin gününde bütün gün evde olup oyun oynayacağını düşünmüştüm. Çünkü genellikle öyle yapardı.

"Amca olacağıma hala inanamıyorum. Çok heyecanlıyım." dedi gülerek.

"Ona bir sürü şey almak istiyorum!" dedim heyecanla.

Bu anı uzun zamandır bekliyordum. Sürekli ablama bebek yapması için yalvarırdım o da bana "sen yap." derdi. Ama sonunda benim dediğim oluyordu!

"Bugün sizi biriyle tanıştıracağım. Akşam yemeğe çıkalım."

"Kimle?"

"Bu bir sır. Çok şık bir restoranta yerimizi ayırdım bile." dedi gülümseyerek.

Kiminle tanıştıracaktı ki? Bizimle tanıştıracağına göre gerçekten önemli biri olmalıydı. Peki bu kişi kız mıydı yoksa erkek mi?

Kafeye geldiğimizde Junmyeon ve ablamı kasanın önünde konuşurlarken bulduk. Junmyeon, o günden beri çok heyecanlıydı. Neredeyse her gün bir şeyler alıyordu ve ablam böyle abartmasına kızıyordu. Yanlarına gittiğimizde Baekhyun kolunu Junmyeon'un omzuna attı.

"Bugün güzel giyinin. Sizi biriyle tanıştıracağım."

"Kiminle?" diye sordu Junmyeon soru dolu bakışlarla.

"Bu bir sır."

Neden böyle davrandığını anlayamamıştım. Sanki... Diğer günlerden farklı gibiydi.

"Yemek kaçta?" diye sordu ablam.

"Yedi."

"Ne? Sen delirdin mi? Kafeyi kapatıp gidelim hemen. Bir saatte nasıl hazırlanacağım? Ne giyeceğimi bile bilmiyorum!"

Gülmeme engel olamadım. Ablam Mert'e haber verirken ben de etrafı toplamaya başladım. İçimde bir sıkıntı vardı. Umarım kötü şeyler olmazdı.

••••

"İki kadın da bu kadar güzel olursa ben onları nasıl koruyabilirim?" diye sordu Junmyeon gülerek.

"Enişteye bak. Dünyadaki en iyi enişte benim eniştem!" diye şakıdım gülerken.

Yüzüne anında kocaman bir gülümseme yayıldı ve başını eğdi. Utanmıştı! Ona böyle yapmayı çok seviyordum çünkü o kendi değerini pek bilmiyordu. Fazlasıyla mütevaziydi.

Miracles In The First LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin