-26- Final

87 11 12
                                    

Yıllar yıllar sonra

Eminim ki sonunda neler olacağını hepiniz tahmin edebiliyorsunuzdur ve eminim ki az sonra anlatacağım şeyler hepinizin tahmin ettiği şeyler.

"Biz geldik!"

İçeri giren kişilere dört yaşlı kişi de gülümsedi.

"Neden bu kadar geç kaldınız?" diye azarladı Baekhyun.

"Sana çekmişiz." dedi Barış gülerek.

"Bu hazır cevaplılığın da annene çekmiş."

"Beni niye karıştırıyorsun şimdi?" dedi Aleyna elindeki salatayı masaya bırakırken.

"Tartışmayı bırakın. Hoş geldiniz!"

Junmyeon hepsine teker teker sarılırken yüzündeki gülümsemesi her zamanki gibi hiç kaybolmuyordu. Yaşlanmalarına rağmen hala eskisi gibiydiler. Hani derler ya insan yedisinde neyse yetmişinde de odur diye işte aynen öyleydi. Sadece dış görünüş değişiyordu içi ise aynıydı.

"Hadi sofraya gelin." dedi Duygu.

"Bir sürü hazırlık yaptık sizin için." dedi Aleyna gülümseyerek.

Çocuklarını iki aydır görememişlerdi. Gelecekleri haberi aldıklarında da hep beraber büyük bir hazırlığa girişmişlerdi. Çocukları kocaman olmuştu. Bu kadar büyümeleri kendilerini yaşlı hissettirse de böyle olmaktan memnunlardı. İkisinin de bir kızı ve bir oğlu vardı. Şansa bakın ki hepsi çekik gözlüydü. 'Bari biriniz bana çekseydiniz' derdi Aleyna hep. Duygu ise bu durumdan şikayetçi değildi.

"Yemeklere bak! Sonsuza kadar burada yaşamak istiyorum." dedi Mira gülerek.

"Annemler çok hamarat." dedi Mina da ona katılarak.

Evet, isimleri benzerdi bunu bilerek koymuşlardı. Mira, Aleynaların Mina ise Duyguların kızıydı. Hepsinin bir Korece bir de Türkçe isimleri vardı. İki isim de kullanılıyordu.

"Biraz size de geçseydi keşke." dedi Ege gülerek.

"Evet, açlıktan ölüyoruz."

"Bizden beklemeyip siz yapın o zaman."

"Kızlar haklı." dedi aynı anda Baekhyun ve Junmyeon.

Bu evde hepsi aynı derecede seviliyordu ama kızlar biraz daha el üstünde tutuluyordu. Hep beraber yemeklerini yediler. Günün ilerleyen zamanlarında ise kahvelerini içip sohbete daldılar. Hep beraber olmalarını hepsi seviyordu. Onlar büyük bir aileye sahipti. Bu kadar sevgi dolu bir aileye herkes sahip olamazdı bu yüzden kendilerini şanslı hissediyorlardı.

"Umarım biz de sizin gibi ruh eşimizi bulabiliriz." dedi Mina.

"Bulursunuz tabii ama bizim gibi iyi eş olurlar mı bilemem." dedi Baekhyun gülerek.

Yaşlandıkça kendilerini övmeleri de artmıştı.

"Bakın size ne izleteceğiz." dedi Ege kumanda elinde ortalarına otururken.

Filmi başlattığında hepsi dikkatle izlemeye başladı.

"Hoş geldin."

"Çok hoş geldim valla."

Kadın koltuğa zıplarken diğer kadın da bu hareketine kahkaha attı.

"Ne oldu ya anlat hemen!" dedi kadın diğerinin yanına otururken.

Kadın elleriyle kendine hava yaptı.

"Birkaç aydır konuştuğum bir çocuk var."

"Ve benim şimdi haberim oluyor?"

"Aman Tanrım." dedi Aleyna

"Bu biziz!" diye devam ettirdi Duygu.

Ağlamaya başladıklarında çocuklar gülümsedi.

"Bize anlattığınız kadarıyla sizin hayatınızı film çektik."

"Bizden bir hediye bu."

"Ayrıca şimdiden çok beğenildi. Bütün zorluklara rağmen böyle güzel bir hayat yaşadığınız için çok şanslısınız ve sizin çocuklarınız olduğumuz için biz de şanslıyız."

Sevgi dolu bir ailede büyüyen çocuklar sevgi dolu olurlardı ve başkalarının mutluluğunda onlar da mutlu olurlardı. Onları doğuran ve yetiştiren ailelerine minnetlerini sunmak için böyle bir yol seçmişlerdi ve bunu başarmışlardı. İyi bir aileniz yoksa bile o aileyi güzelleştirmek, güzel bir aile kurmak sizin elinizde. Yapamayacağınız hiçbir şey yok sadece kendinize güvenin ve doğru zamanı bilin.

-SON-

Şimdiye kadar okuduğunuz ve destek olduğunuz için teşekkür ederim. Birlikte bir hikayenin daha sonuna geldik. Kendinize iyi bakın ฅ'ω'ฅ

 Kendinize iyi bakın ฅ'ω'ฅ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Miracles In The First LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin