-4-

136 30 34
                                    

Bir yıl sonra~

Yıllar su gibi akıp gitmişti. Bir yılı daha arkalarında bırakmışlardı. İki kadın da yeni bir yıla girdiklerine hala inanamıyordu. Bu yeni yılda Aleyna için değişen bir şey yoktu ama Duygu için vardı. Junmyeon ile hala çıkıyorlardı ve bugün onun ailesiyle tanışacaktı. Üstelik bu ilk Kore'ye gidişiydi.

"Kızım var ya öleceğim heyecandan. Nasıl davranacağım ailesinin yanında? "

Telefonun diğer ucundaki kadın gülümsedi.

"Bilmem ki. Kendin ol."

"Çok heyecanlıyım."

"Tabii heyecanlı olursun ama tadını çıkarmaya bak."

"Ailesiyle tanışmaya gidiyoruz şimdi. Tanıştıktan sonra Kore'yi gezdirecek Jun bana."

"İyi şanslar!"

"Sağol. Sen ne yapıyorsun?"

"Hiç. Yemek yapacağım birazdan."

"Neden yapıyorsun ki? Nasılsa güzel olsa da beğenmiyor."

Genç kadın gözlerini devirdi.

"Orası öyle ama kavga çıkmasını istemiyorum. Yemek yedikten sonra gidiyor zaten."

Derin bir nefes verdi Duygu. Ne zaman bu konu açılsa sinirleniyordu.

"Abla sonra konuşsak olur mu? " diye sordu çekinerek.

"Olur. Görüşürüz."

"Detayları yaz bana. Fotoğraf da gönder merak ediyorum oraları."

"Tamam gönderirim."

"Görüşürüz."

"Öptüm."

Telefonu kapattıklarında bir süre iki kadın da öylece boş boş etrafına baktı.
Aleyna birkaç gün önce ayrılmaya karar vermişti ama bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Kimseye yük olmadan ayrılmanın bir yolu olmalıydı. Ne kadar düşünürse düşünsün bu yolu bir türlü bulamıyordu ve bu ayrılmasını geciktiriyordu.

Duygu ve Junmyeon kapının önünde bekliyordu. Junmyeon, ona biraz daha sakinleşmesi için zaman tanıyordu.

"Sakin ol." dedi gülümseyerek.

Sonra ise kapıyı çaldı. Kapıyı annesi açtığında Junmyeon gülümsemesine engel olamadı.

"Hoş geldiniz." dedi kadın gülümseyerek.

Yüzündeki kırışıklıklar onu çirkin göstermiyor aksine güzel bir görüntü sağlıyordu.

"Hoş bulduk."

İçeri girdiklerinde ayakkabılarını çıkardılar. Duygu, Korelilerin de evin içinde ayakkabılarla dolaşmamasına sevinmişti. Çünkü o kesinlikle evin içinde ayakkabılarla dolaşamazdı. Rahat edemezdi.

Oturma odasına geçtiklerinde annesi onlara oturmaları gereken yeri gösterdi. Koltuğa yan yana oturduklarında hemen karşısına oturan Bayan Kim evlerine gelen yabancı uyruklu kızı inceledi. Oğlunun onu sevdiğini biliyordu. Junmyeon ona her şeyi anlatmıştı.

"Nasılsın?" diye sordu kadın Duygu'ya.

Olabildiğince ön yargısını bir kenara bırakıp, ona iyi davranmaya çalışıyordu.

"İyiyim, siz?"

Duygu ister istemez kasılmıştı. Junmyeon bunu anlamıştı fakat müdahale etmemişti. Biraz daha konuşsalar iyi olabileceğini düşünmüştü.

Miracles In The First LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin