-17-

105 18 53
                                    

"Bunu nereye bırakalım?"

"Şuraya."

Baekhyun koliyi yere bıraktıktan sonra belini tutarak doğruldu.

"Ben yaşlı bir adamım bana iş yaptırmayın"

"Evet, bence de yaşlısın." dedi Aleyna, Baekhyun'a ifadesiz bir şekilde bakarak.

"Yaşlı mı?" dedi Baekhyun kahkaha atarak.

Değişik hareketler sergileyip zıplarken bir yandan da Aleyna'ya bakıyordu.

"Yirmi dokuz olmama rağmen kendimi yirmi iki gibi hissediyorum. Çok dincim çok gencim harikayım."

Kafeden çıkarken gülümsemesine engel olamadı Aleyna. "Tembel tavuk" diye geçirdi içinden.

"Sen hala sevme Baekhyun'u." dedi Duygu masaları silerken.

Birisi söyleyeceklerini anlayabilecekmiş gibi etrafına bakındı Aleyna. Burada Türkçe bilen kimse yoktu yani onları anlayamazlardı.

"Anca bakarsın öyle etrafına. Cillop gibi çocuk ama değerini bilmiyorsun."

"Aklıma girme!"

Sinsice gülümsedi Duygu. Aleyna ile takıla takıla hareketleri iyice ona benzemişti.

"Girdim bile."

Kolinin içindeki kitapları kafenin bir köşesinde duran kitaplığa yerleştirmeye başladı genç kadın. Kafeleri tam da hayal ettikleri gibi olmuştu. Henüz yerleştirme aşamasındalardı. Kafeyi açmamışlardı ama iş yapacağına hepsi neredeyse emindi.

"Burası çok güzel bir yer olmaya başladı." dedi Junmyeon

"Öyleyse bugün bunu kutlayalım mı?" diye sordu Baekhyun gülerek hepsine bakarken.

Bu sefer kimin eski sevgilisi ile karşılacaklarını merak ediyordu Aleyna.

"Olur."

"Bu sefer farklı bir bara gidelim."

Gülümsemesine engel olamadı. Elinde olsa kahkaha atacaktı ama bu ayıp olurdu. Çocuklar yaşadılarından ders çıkarmış olmalıydı.

"Biz geldik!"

Kafeye giren üç kişiye baktılar. Çocuklar şaşırmış, kızlar ise beğeniyle onlara bakıyordu. Tamam, Duygu evli olabilirdi ama bu onların yakışıklı olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. O da bir kadındı ve elbette ki başkalarına bakacaktı. Aldatmadığı sürece sorun yoktu.

"Çocuklar. Burada ne işiniz var?"

"Yardım etmeye geldik." dedi sevimli olan.

Baekhyun onların gelmesini beklemiyordu ve bu durumdan hiç hoşnut değildi. Onları severdi. Hepsi iyi insanlardı ama hiç beklemediği anda sevdiği kadın yanındayken ortaya çıkmışlardı. Bu hiç hoşuna gitmemişti.

"Hoşgeldiniz." dedi Duygu gülümseyerek.

"Ben Yixing."

"Ben Luhan."

"Yifan."

"Ben Aleyna. Bize yardım etmeye gelmeniz çok hoş."

Baekhyun çaktırmamaya çalışarak Aleyna'ya bakıyordu. İçinde hiç olmadığı kadar kıskançlık duygusu yeşermişti.

"Öyleyse şu kolilerden başlayalım."

El çabukluğu ile işleri bir saatte bitirdiler. Bir saatin sonunda kafe hiçbir kafenin olmadığı kadar güzel olmuştu.

Miracles In The First LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin