İçeri sakince girdim. Elimdeki poşetleri sertçe yere koydum ve hızlıca odama gittim. Arkamdan geldiğini bildiğim için kapıyo kilitledim. Yorganın içine girdim ve ağlamaya başladım. Sessizce ağlıyordum ama göz yaşlarım fazla hızlı ve gürültülüydü. Zor olucağını biliyordum ama hazırlıklı değildim sanırım. Evden kaçtım ve babama güvendim ona sığındım. Yanımda olduğunu hissediyordum ama o içkiliyken ona güvenemezdim. Ağlıyodum çünkü kardeşimi özlüyordum. Ağlıyordum çünkü annemle drewin benim dans etmemde mutluluk duymasını isterdim. Ağlıyordum çünkü korkak olarak tanınmak istemiyordum. Gözyaşlarımı sildim ve telefonumdan bi müzik açtım. Aynanın karşısına geçtim. "Ben güçlüyüm!" Dedim aynadaki yansımama. Kendimi toparlamam lazımdı çünkü hiç birşeyin geri dönüşü yoktu. Sadece düzeltmem gereken şeyle vardı. İlk babamla konuşmalıydım. Bu yüzden odadan çıktım. Sarhoşken beni anlamicaktı bu yüzden onu ayıltmalıydım çünkü ayılmasını beklemek geç kalmak demekti. Mutfağa kahve yapmak için girdiğimde babamın benden önce davrandığını farkettim. İçimde bi umut oluşmuştu çünkü o da bi şeylerin düzelmesi için çaba gösteriyordu. 2 bardak kahve içmişti ve şimdi üçüncüsünün dibini getirmişti. Sanırım ayılmış olucak ki masaya oturdu ve benimde oturmam için işaret etti dediğini yaptım. " insanlar hata yapar ve bu hatanın sonuçlarına sonradanda katlanmak zorunda kalırlar." Dedi gözlerime bakarak."baba bunu değiştirebilirsin." Dedim. " ben bazı şeylere engel olamıyorum. İçki içmek gibi.. Durdurmak istiyorum olmuyo ve bende kısıtlama getirmeyi deniyorum." Dedi nefes aldı ve devam etti. " bi gün içmiyorsam diğer gün içiyorum." Diyerek nefesini bıraktı. "Baba buna ne zamandan beri yapıyosun" diye sordum. " sen geldiğinden beri." Dedi başını eğerek. Ona haksızlık etmek yerine ona destek olmam gerekiyordu. Bunu yapmalıydım. Aynadaki yansımamla konuşmak yerine babamın başını bana çevirdim ve " biz güçlüyüz baba" dedim..