Tekrar merhaba. Bu bölümde One Direction giriyor. Onlar girince okuyucular daha da artacak diye düşünüyorum. Neyse, iyi okumalar. Lütfen begenip begenmediğinizi belirtin....
" baban nerde?" Diye sorunca üzgünce başımı salladım tyler'a. Babam gelmiyo çünkü sorumsuzca içmiş diyemedim. "İşi çıktı" dedim bana sarıldı " üzülme jess bak bugün büyük gün sakın kafana takma böyle şeyleri hadi geç kalmayalım." Dedi ve arabaya hızlıca oturduk. Kazanmalıydım bunun geri dönüşü yoktu artık. Avm'ye ulaşınca binlerce insanla karşılaştık. "Tyler hiç şansım yok." Dedim üzgünce. "Saçmalama jess sadece bir tutam yetenekli insan" dedi hızla numaraya almaya giderken. " hiç hoş bi şaka değil bu tyler"dedim ve beni durdurdu. "Şimdi beni iyi dinle onlar yetenekli ama önemli olan yeteneği kullanmak hemde en iyi şekilde kullanmak. Sen bunu yapıcaksın! Çünkü başka şansın yok anladın mı? Ben sana korkuyor musun diye sordum sen bana ne dedin? Korkmuyorum dedin şimdi bu saçmalığa son ver!" Demesiyle kendime geldim. Emin adımlarla numaramı aldım. 26. sıra gayet iyiydi şans benim yanımdaydı. Dışarıda otururken " nasıl dans ediceksin?" Dedi tyler. "Babamın küçükken öğrettiği dansı " dedim. Sarhoş olmadığında dans ederdik babamla belkide bu yüzden seviyorum dans etmeyi babamla aramızdaki duvarları dans ederek aştığımız için. Ama o gelmemişti bana söz verdiği halde. Kırılmıştım çünkü saçlarını kestirdiğinde ya da sofrayı kurduğunda benim için bişiler yapıyo diye düşünerek umutlanmıştım. Gözlerim dolunca tyler bana sarıldı. " baban gelicek bunu hissediyorum jess lütfen üzülme artık o sana söz verdi " dedi ama bu beni dahada yarılıyordu etrafta çığlıklar duyulunca dünyaca ünlü ingiliz boyband'in avm'ye giriş yaptığını anladık ve tyler'la heyecanla bakıştık. Artık hayallere çok yakındık. Avm'nin dışında bekliyorduk sırası gelen içeri giriyor dansını sergiliyordu ve bazıları gülerek sevinç çığlıkları atarak çıkarak kimide ağlıyarak ailesine arkadaşlarına sarılıyordu. Sıramı beklerken babamıda beklediğimi farkettim. Huzursuzca kıpırdanırken 25 numara içeri girmişti bile. Ayağa kalktım ve tyler'la avm'ye yürüdük. O sırada "jesica yetiştim kızım"diyen babamın sesini duymuştum. Hızlıca döndüm ve babama sarıldım bu yaptığıma kendimde babamda şaşırdı ama duvarlarımız yıkılmıştı bile. Beni çağırdıklarında babamla tyler'ı geride bıraktım ve içeri girdim. İkiside tırnaklarını yediği için içeri gülerek girmem 1D'nin dikkatini çekmişti. "Kendine güvenen jessica adında bi dansçı" dedi louis "ben ş-şey.." Dedim ama sözümü kesen sarışın olmuştu."dans et jessica "dedi ve "müzik hani?"dememle hepsi güldü. Ciddiyetimi koruyarak şapkamı ters çevirdim ve ellerimin üstünde ritimle zıplayarak sahnenin ortasına gelmiştim. Babam rap müzik hastasıydı ve dans ederken rap'in ruhunu hisset derdi. Ritimi hissettiğimde hareketlerimi hızlandırdım ve müziğin sonuna doğru kafamın üstünde en hızlı şekilde dönerek ters bale görüntüsü oluşturdum. Ayaklarımı makas şeklinde yaparak dansı finalledim. "Waww tarzından bi hippi olduğunu anlamalıydım."dedi zayn. Kalbim küt küt atıyordu. Eve geri dönmek hiç istemiyordum. Eski hayatımı istemiyordum. Korkuyordum. Her korktuğumda yaptığım gibi gözlerimi kapattım ve sessizce dua etmeye başladım. Kıvırcık olanın çok hoşuna gitmiş olmalı ki kahkahayla gözlerimi açmamı söyledi. Gözlerimi açtığımda yeşil gözlerinin içinde kaybolmuştum. Buklelerinde dans ediyordum sanki. Hey bana ne oluyordu böyle ? " dansın çok etkileyiciydi jessica bize rap'in ruhunu hissettirdin."dedi liam ben sadece gülümseyip endişeli gözlerle bakıyordum. "Ekipe hoşgeldin"dediler aynı anda louis ve niall. Heyecanla kapıya koşarken kıvırcığın sinir bozucu sesini duydum "görüşürüz korkak" arkamı döndüm ve sinirli bi bakış attım. Arkamdan "harry'i kafayımı yedin o bi hippi" sözleri keyfimi geri getirmişti. Tyler ve babama sarılarak çığlık attım. Etrafımızdakiler bize bakarken biz sevinçten kendimizden geçiyor haldeydik. Artık macera başlıyor diye düşünerek arabaya bindik...