Harika bi haftadan sonra yatağımda uzanmış gülümsüyordum. Kapının çalmasıyla ayağa kalktım ve kapıyı açtım. " merhaba ısaac " " jess konuşmalıyız." Diyince fazla dağınık olan odama onu davet ettim. Odama ilk gelişi değildi ama ilk defa gelmiş gibi davranıyordu. " harry'le takılmaya başladığından beri kişiliğinde çok değişiklik olmuş jess" dedi iğneleyerek. " anlamadım ısaac ?" Dedim. " sen dağınıklığı sevmessin jess." Dedi bana acıyarak. " beni ne kadar tanıyosunki ısaac?" Dedim dayanamayarak. Kırılmıştı ve fazla üzülmüştü. "Haklısın jess. Saatlerce kafede oturup kendini anlatmadın bana hiç zaten. Biz senle hiç hayal kurmadık geleceğimizle ilgili. Sessizliğimizde boğulmadık beraberce dans kareografları yapmadık. Beraber gülmedik veya hiç beraber yemek yemedik. Hatta seninle hiç tanışmadık da. Çünkü ben seni hiç tanımamışım. Bunları hiç yaşamamış gibi davranacağını beni bir hafta yok sayıcakmışsın gibi düşünmemiştim hiç. " dedi ve beni odadan bırakıp çıktı. Kendime gelmiştim çünkü tamamen haklıydı. Hatta fazlasıyla haklıydı çünkü o benden özür beklerken ben ise ne kadar harika bi hafta olduğunu düşünüyordum. Harry'le vakit geçirmeye o kadar dalmıştım ki... Artık o yanlız takılan asi umursamaz kızda değildim. Bir sürü arkadaşım vardı artık masamda.. Aslında hiç biri isaac kadar gerçek değildi ki.. O beni tamamen anlayan benim her türlü gıcıklığımı çeken gerçek bi dosttu. Ben ise onu yok saymıştım... Hemde onu aşık olduğum adama dostum diyerek satmıştım.. Aceleyle peşinden koştum. " ısaac bekle lütfen.." Duymamazlıktan geliyordu. Kafeye doğru ilerledi ve bir hafta önce her zaman oturduğum masaya oturdu. Eski masama doğru ilerlerken diğer dansçılar " hey jess nereye bizimle oturmicak mısın? " diyerek bana seslendiler. Onlara döndüm ve kafamı sallayarak eski yerime oturdum. " ısaac özür dilerim sen tamamen haklısın gerçekten çok özür dilerim." Dedim. Ben yokmuşum gibi davranmaya devam ediyordu. " ben yokmuşum gibi davranmakta haklısın çünkü bende sana bunu yaptım." Diyince kırgın yeşil gözlerle bana baktı. " hayır jess. Ben senin gibi değilim. Ben değer verdiğim insanları hayatımda hiç olmamış gibi davranamam. " dedi. " emin ol sana çok değer veriyorum" dedim elini tutarak. Elini geri çekti ve " yanılıyosun jess. Bana Harry'ye verdiğin değerin çeyreğini bile veremezsin" dedi...
