Müziği son ses açmıştım. Sanırım bu yüzden kapı kırılır dereceden çaldığında farkettim. Kulaklığı çıkarıp kapıya doğru ilerledim ve açmamla "ne alaka?" Demem bir oldu. Burda dans eden başka bi kızdı ve odama gelicek kadar da samimi değildik. "Güzel bi başlangıçtı." Dedi gülerek. Bugün ki sinirle ona sevecen davranamıyordum ve yapmacık bi şekilde " kusura bakma ben sadece şaşırdım" dedim. "Şaşırman normal ismimi hatırlıyor musun peki? " alaycı bi şekilde espri yapmıştı sanırım. " evet jane hatırlıyorum." Dedim konuşmak için ağzını açtığında hemen ekledim " içeri geçmez misin?" Gayet memnun olmuştu. Yatağımın kenarındaki sandalyeye oturunca heyecanla kelimeleri sıraladı " bu çok saçma gelebilir ama ben uzun zamandır bunu söylemek istiyorum sana yani aslında onunla samimiliğini gördükten sonra ve senin iyi biri olduğunu hissettikten sonra bana yardım edebileceğini düşündüm çünkü sen öyle bi kız değilsin yani beni anlarsın sanki.." Eğer durdurmasaydım bu anlam karmaşasında delirebilirdim. "Öncelikle sakin ol böyle seni nasıl anlayabilirim ha?" Dedim sakinleştirmeye çalışarak. "Ben buraya geldiğimden beri ona ilgi duyuyorum. Ama şimdi duygularım çok daha fazla. Bildiğim tek şey bu. Bilmediğim onun bana karşı hisleri. Bu yüzden burdayım artık bişiler yapmam gerektiği için" jane neden bahsediyordu böyle? "Biraz daha açık konuşsana" dedim anlamaya çalışarak. "Senden ilk başta nefret ediyordum. Onun sevgilisisin sandım ama yanıldığımı çok geçmeden anladım. Yanlız takılmayı seviyorsun ve o da ortak noktalarınız fazla. Bu yüzden iyi arkadaşsınız. İnsanlar seni seviyo jess ve güvenilirsin..." Bıkkınca gözlerimi kırpıştırdım. " hadi ama jane yardım etmemi istiyorsan.." Cümlemi tamamlayamamıştım çünkü " jess bana yardım et ona yakın olmamı sağla." Diyerek araya girmişti. "Ah jane lanet olası kimden bahsediyorsun?" Dedim kızgınca. Ufladı ve "ısaac" diyiverdi. HOPPALA...