Koltuğuma oturup başımı arkaya dayadım. Hem yorgundum hem de başım ağrıyordu. Zordu...doktor olmak, insanların dertleriyle uğraşmak çok zordu. Elimi alnıma götürüp burun kemerlerimi ovdum. Tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Cebimden telefonu çıkarıp aramayı onayladım."Ablacım"
Esila'nın sesini bile çok özlüyordum. Biricik kız kardeşimdi o benim.
"Söyle kuzum."
Özlemimi de vurgulayarak.
"Ne zaman geleceksin?"
Merakla sordu.
"Bilmiyorum ablacım. Geç kalabilirim. "
Kaçta çıkacağım bile belli değilken net saat veremezdim.
"Tamam abla bak biz seni çok özledik. Babam, annem, abimler yolunu gözlüyorlar. "
Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken derin bir iç çektim.
"Bende sizi çok özledim canım. İşim var ama, şimdi . Gelince konuşalım olur mu Esila'm?"
Beklentiyle dinledim.
"Olur abla, görüşürüz. "
Gülümseyerek yanıt verdim.
"Görüşürüz. "
Aramayı bitirip hasta dosyalarını elime aldım. Tek tek incelerken kapı çaldı.
"Gir! "
Az önceki annesinin durumunu soran adam gelmişti. 'Buyrun' dememle koltuğa oturdu.
"Annem ne zaman taburcu olur?"
Derin bir nefes aldım. Annesine çok düşkün olmalıydı. Gerçi hangi çocuk annesini sevmezdi ki?
"ilk yirmi dört saat müşahade altında tutacağımızı söyledim. Üc gün içinde bir aksilik çıkmazsa çıkış işlemlerini başlatırız. "
Kafasını sallayarak sıradaki sorusunu sordu.
"Onu görebilirmiyim peki?"
Sıkıntıyla alnımı kaşıyıp kafamda tarttım.
"Aslında sizi şu an içeri almamız yasak ama sadece beş dakika olabilir. Ben hemşire hanıma haber vereceğim. Sizi hazırlayınca girersiniz."
Gülümseyerek ayağa kalktı.
"Sağolun doktor hanım. Kolay gelsin."
"Soğolun."
Adam dışarı çıktığında bende telefonumu alıp mescide indim. Abdestim olduğu için hemen namaza başladım.
Selamımı verip tesbihimi çektim. Ardından duamı da edip ayağa kalktım. Telefonumu elime alıp kafeteryaya girdim. İştahım yoktu yemek yemeyecektim.Bugünki yorgunluğun ardından sıcak çay alıp bahçeye çıktım. Banka oturup sessiz sakin içmeye başladım. Bu bana çok iyi geliyordu. Birden yanıma biri oturunca sağıma döndüm. Bayan bir doktor gelmişti. Tebessüm ederek kendini tanıttı.
"Merhaba ben Sıla."
Elini uzattı. Elini sıkıp tebessüm ettim.
"Merhaba bende, Aysira. Memnun oldum. "
İçten gülümsedi.
"Burada yenisin galiba?"
Kafamı olumluca salladım.
"Evet yeniyim, sen?"
Merakla yüzüne baktım.
"Benimde burada ikinci ayım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel'in Göz Yaşları
General FictionGenel Kurgu içinde ilk 100. °(Sürekli değişiyor.) Gücünü yörenin gerçeklerinden alan ve uzak geçmişin kokusunu taşıyan bir töre...Hızla değiştirilen kızlar.. Ben hiçbir zaman o kızlar gibi olmamıştım. Şuana kadar Töre denen saçmalığa hiç boyun eğmem...