Berdel'in Göz Yaşları

12.BGY☁

Esila kulağıma yaklaşıp "Eniştem ne yaptı da böyle kızardın abla?"
Diyerek güldü. Bacağını tutup cimciklememle bağırması bir oldu.
"Ya abla ya bacağımı sömürdün eniştemle seni-"
Lafını tamamlamadan ağzını sıkıca kapattım. Babamlara görmemiş niyetiyle bakarken hepsinin bizi izlemesini farketmemle zorda olsa bir açıklama yapmam gerektiğini anladım.

"Ee şey Esila işte yine saçmalıyor baba. Dimi Esila?"

Başımı Esila'ya çevirip onay vermesini izledim. Başını olumlu anlamda sallayınca elimi çektim.

"Of ya abla öldürdün resmen he."

Herkes evine dağıldığında bende odama çıktım. Hemen dolabımdam havlu alıp duşa girdim.

Ne olmuştu bana? Ne ara buraya kadar gelipte kına gecemi yapmıştım?
Akan su vücudumu rahatlatırken kötülüklerin arınmasını umarak kendimi serbest bıraktım.

Duştan çıktığımda havluma sarılarak odama geçtim. Dolabın kapağını açmamla odanın kapısının da açılması bir oldu. Ben dolaba doğru saklanırken Esila'nın sesiyle geri halime döndüm.

"Abl- ay abla pardon. Şey diyecektim. Beraber yatabilir miyiz abla?"

Gülümsedim doğru ya burada son gecemdi hüzün bedenimi sararken kafa salladım.

"Tabi kuzum. Hadi gir içeriye."

Kapıyı kapatıp koşarak bana doğru gelerek sarıldı.

"Üzülme mis kokulu ablam. "

Neydi bu Mardin'in derdi? Buranın kızlarıyla alıp veremedikleri neydi?
Esila bana sarılırken ışığa doğru eğilerek lambayı kapattığımda bugünde bitmişti.
Ben hariç...

Uyuyamamıştım. Sabaha kadar gerçeklerle yüzleşerek geçirmiştim. Annem odaya girdiğinde beni bu halde görmesiyle endişe içinde yanıma geldi . "Annem" dediğinde göz yaşları akmıştı.

Şuan camın önündeki koltukta Mardin'e bakıyordum. Sabaha kadar ağlamıştım. Göz altlarımın şiştiğine ve kızardığına emindim.
"Ağlama annem" hemen anneme sarıldım. Ben bu güzel ailemin yanından ayrılıyordum. Neydi benim günahım. Kız olmak mı? biz odada sarılmış ağlarken annem konuştu

" Ben seni nasıl gelin edip kendi ellerimle vereceğim kuzum. Güzel gözlü mis kokulu kızım benim."

Başımı önüme eğdim. Onların suçu yoktu. Onlara kızamazdım. O benim' anne kokulumdu. '

Gelin başımı da yaptıklarında kuaförlerin odadan çıkmasını seyrettim. Kapı kapandığında aynadan kendimi süzdüm.
Şimdi babama ,abilerime, anneme nasıl veda edecektim. Göz yaşlarımı elimdeki peçeteyle temizlerken yavaşça odadan çıktım. Salonun ortasında durduğumda kadınlar yanlarımda uzun bir kuyruk oluşturmuş veda anımı seyrederken
Abimler geldi. Berzan abim yanıma gelerek elindeki kurdeleyi yavaşça üç kere belimde çevirip bağladı. Ağlıyordum. Çünkü abimde ağlıyordu. Alnımı öptüğünde başımı eğdim. Omuzlarım sarsılırken Baran abim geldi. Alnımı uzunca öperken ağzımdan hıçkırık firar etti. Ben abimlerin ağlamasına dayanamazdım ki. Cüneyt abim dilinde özürlerle yanıma gelip ağlayarak alnımı öptü. Geri çekildiğinde babamın ağlamaktan kızarmış gözleriyle karşılaştım. Hâlâ yaşları akarken elini bana doğru uzattı. Elini yavaşça kavrayarak öptüm. Alnıma getirdiğimde orada kaldım. Öylece odada hıçkırıklarım yankılanırken babam da beni kendine çekerek başını omzuma gömdü. Onunda öyle odada sesi yankılanırken daha sıkı sarıldım.
Biz böyleyken tek elimle yüzümü kapattım. Sessizce "Ağlama babam. Bir kapıyı kapatan gene açar. Mevlam büyüktür babam." Diye fısıldadım. Biz birbirimizden ayrılamazken annemlerinde ağlama sesi geliyordu.
(Multi mediada kesin izlemenizi tercih ederim)
Davul zurna sesiyle amcamlar benle babamı zorla ayırdılar. Babam kurban olduğum ne hale gelmişti. Mangal gibi yüreği yufka gibi kalbi vardı. Hayatım boyunca ona benzemeye çalışmıştım. Ben babama yaslanmıştım bu yaşıma kadar.