Tokat gibi(Bölüm 8)

702 35 1
                                    

BURAK'TAN

"Lan lale ben senin kızı Duru'yla sahilde gördüm. Islaklardı baya." diyen Atınç'a dönüp boş boş baktım.

Oğlum benim sevgilim felan mı var ? Varsa benim neden haberim yok ? Noluyor lan ?!

"Benim kız ?" diyip tek kaşımı kaldırmışken Oğuz enseme vurup "saf ayağına yatma lan Jale midir Hale midir heh işte o." dediğinde jeton anca düştü. Eee tabi köşeli olunca.

"Oğlum kız kaç gündür okulda yok Allasen nerden benim oluyor ?" dediğimde kafama yediğim zeytin çekirdekleri sağolsun susmak zorunda kaldım.

Siyah dar kotumun cebinden telefonu çıkartıp Cem'i aradım. Oda ayrı bir herif. Duru gelmeden önce her gün ayrı kızlaydı şimdi kızlara selam bile vermiyor. Aşk insanı değiştiriyormuş. Örnek Cem.

"Efendim?" diye ses geldiğinde ağzımdaki lokmayı yutup "benim Burak" dedim.

"Dinliyorum Burak." dediğimde sesi ilk açtığının aksine daha rahattı. "Hale..Hale, Duru ile mi ?" dediğimde evet demesi için içimden bütün duaları okuyordum.

"Evet evdeler kahvaltı yapıyorlar bir şey mi oldu ?" dediğinde rahat bir nefes aldım.
"Tamam sağol bişey yok." diyip telefonu kapattım. Telefonu geri cebime atıp sandalyeden kalktım. Bizim davarlarla güzel olmuyor kahvaltı gidip şu kızla uğraşayım biraz.

"Iki orta bi sade hadi bana müsaade" diyip kapıya yöneldim. Arkamdan atılan laflara aldırış etmeden arabama atladım.

***********

DURU'dan

Bazen hayat hiç olmadığı kadar acımasız olabilir. Bazen hiç olmadığı kadar şevkatli. Hayat işte. Adaleti olmayan ölmek için yaşadığımız yer.

Gerçekler yüzüme bir bir çarparken tokat yemiş gibi hissediyordum. Bunlar..

"Babamı kaybettim... Annem başka bir adamla evlendi.. O..o..a.adamın o..o..oğ..lu.." diyip daha çok ağlayan Hale'ye daha çok sarıldım. Bunları hakedecek bir şey yapmadı o. Kimse birinin kendisine istemeyecek şekilde sahip olmasını haketmez. Kimse !

"Kaçtım." dedi çocuk gibi. Duştan çıktığı içim ıslak olan  saçlarını arkaya atıp yüzünü avuçladım. Mavi gözleri kızarmış birazda şişmişti.

"Benimle kal ?" dedim. Hiç tanımıyor olabilirim ama onu sokağada atamam. O evede gönderemezdim. Yardıma ihtiyacı vardı.

"Cem ?" diyip gözlerini elinin tersiyle sildi. Cem'i sorun ediyordu. O'nun anlayışla karşılayıp başka eve çıkıp ya da babasıyla barışacağını biliyordum. Diğer insanlara karşı Cem daha anlayışlı ve düşünceliydi.

"Duru...buna emin misin ? Beni tanımıyorsun bile. Bak benim için sorun değil o eve döne-" diye başladığı sözünü yarıda kesip "Hale bir daha bunu duymayacağım ! Sakın !" dedim.

Merve'nin ölümünden sonra yaşıma göre fazla Olgun davranıyordum. Ya da bana öyle geliyordu ama sorunluluklarım çook fazlaydı.

"Peki." diyip ayaklandı. "Elimi yüzümü yıkasam iyi olacak" diyip banyoya doğru ilerledi.

Kafamı geri atıp gözlerimi kapattım. Yok hayat bana karşı fazla sertti. Kaybettikten sonra kazanmam ? Bir önemi yoktu. Kazandıklarım kaybettiklerimin yerini doldurmuyordu.

Çalan kapı beni düşüncelerimden sıyırırken kendimi kapının önünde buldum. Cem'dir. Bu saate kimse gelmez.

Kapıyı açtığımda tahminim beni yanılttı. Yok bu çocuk adam olmaz.

"Canımcım kankacım tatlışkom" diyip bana sarıldığında bir an şüphe ettim. Bir tek ayol demediği kalmıştı.

"Tamam yeter bu kadar sevgi kuçaklaşması Hale nerde ?" diyip beni kenara ittirip salona doğru ilerledi.

Töbe bis bis. Noluyor lan ?!

"Hale ! Kara kedii ! Kızz buzlar kraliçesi nerdeysin ?! Burada olduğunu biliyorum bak saklanamazsın benden!" diyip koltukların arkalarına perdelerin arkalarına hatta TV Ünitesinin dolaplarına bile baktı. O bu saçma arayışına devam ederken ben kapı pervazına yaslanmış onu izliyordum.

"Duru ! Aşk oldun kardeşim hani nerde o kara kedi ?!" Diyip dudaklarını öne sarkıttı.

"Sen bana kara kedi mi dedin az önce ?! "diyip ellerini kavgaya hazır teyzeler gibi beline koydu. Burak'ta ondan farksız bir şekilde "evet sana 'kara kedi' dedim kara " dedi.

3.2.1.

"Sensin kedi ! Sarı çiyan! "

"Aaa şuna bak seni var ya yolarım kızım !" diyen Burak'a ağzım açık baktım. İçinde mahalle karısı varmışsa haberimiz yokmuş.

"Ya seni öldürürüm çocuk çık git şu evden!" diyip eliyle kapıyı gösterdiğinde Burak durur mu ? Tabi ki durmadı. "Sen kimi kimin evinden kovuyorsun ?! Allah alla ya " diyip koltuğa oturdu.

Hale bana izin istercesine baktığında başımı onaylar şekilde aşağı yukarı salladım.

"Seni kendi evimden kovuyorum Sarı çiyan çık git bu evden ! " diye ayağını hızla yere vurduğunda kaşlarım saçlarında barış sağlayıp birbirine karıştı. Buda az değil.

Hadi Allah sonumuzu hayır etsin bizim bunlarla işimiz var =D

SOL YANIM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin