"Ceeem! Gel gel tanıtım yapıyoruz." diyerek Cem'i çağırdığımda Neşe'nin elinden tutmuş Selçuk Çağrı'yıda kucağına almış yanıma geliyordu. Allah'm ne kadar şanslı bir kulunum.
Cem, "Biz geldiik!" diyip yanağımı sulu sulu öptüğünde Neşe kıkırdadı. Ç...
Bu bölümü evlerini az çok görün diyerek yazdım. Hem yazarken benim için kolay olur hemde sizinde az çok fikriniz olsun diyerek evlerini tanıtmak için olan bir bölüm oldu.
~~~~
"Duru." diye bana seslenen Eslem ablaya olduğu tarafa doğru ilerledim. Evi beğenmişe benziyordu ama ben sevmemiştim.
Bi defa bahçesi çok küçük bir evdi. Ki zaten küçük olan bahçeye birde havuz koymuşlardı bu daha çok küçük gösteriyordu bahçeyi.
Eslem abla "Sevdin mi evi?" diye sorduğunda "Sevemedim. Bahçesi çok küçük değil mi?" dediğimde bana hak verdiğini belirten mırıltılar döküldü dudaklarından.
Cem'de emlakçıyla konuşarak yanımıza geldiğinde ilk bana bakıp sonra adama geri döndü. Ona her ne kadar yeni bir eve gerek olmadığını 4 senedir kaldığımız evde kalmak istediğimi söylesemde 'ben en az üç çocuk istiyorum bu üç çocuğu hangi odaya sığdırmayı planlıyorsun?' diyip konuyu kapatıyordu.
"Bahçesi daha geniş bir eviniz var mı acaba?" diye dayanamayıp sorduğumda Cem yanıma gelip elini belime koydu. Birazdan beni kenara çekip nasıl bir yer istediğimi soracağından adım gibi eminim.
"Var tabi ama bahçe büyüdükçe evlerde büyüyor. Genelde yeni evli çiftler bu tarz evlerden hoşlanıyor diye sizi buraya getirdim ama diğer evi göstereyim ben size." diyen satış görevlisine Cem başını salladıktan sonra beni onlardan uzaklaştırdı ve salondaki büyük cam kapının önüne getirdi.
"Neyinden hoşlanmadın sevgilim?"
Sorusu üzerine omuz silkip "baksana küçücük masa koysak sandalyesi havuza girer, çocuklarımızı bahçeye çıkarsak havuza düşerler. Kocaman bi bahçesi olsa içinde ağaçlar felan olsa ya en azından pazar kahvaltıları için masa koyabileceğimiz bir yer olsa." dediğimde ellerimi tutup başını salladı. "Haklısın sevgilim. Dört çocuk için bu bahçe baya dar." dediğinde dört çocuk kısmından gerisini beynim idrak edememişti. Dört çocuk mu demişti?
"Dört çocuk? Acaba kim doğuracak o dört çocuğu? Hayır yani benim etim ney budum ney dört çocuk doğurayım?" diyerek çıkıştığımda kollarını etrafıma dolayıp bana sakılıca sarıldı.
"Senden bir sürü olsun istiyorum. Bir sürü kızım olsun. Hepsi sana benzesin istiyorum." Diye mırıldandı. Fazla güzel seviyordu. Hangi sevabımın karşılığı bilmiyorumum ama iyi ki benimdi.
***
Cem, "İstediğin gibi." dediğinde başımı onaylarcasına salladım. Evi fazla büyük olsada bahçesi tam istediğim gibiydi. Dört katlı evin en alt katında mutfak ve salon vardı. Mutfaktan bahçeye açılan büyük cam kapıların hemen önüde beton vardı, burası masa koymamız içindi. Sonrası alabildiğine yeşildi. Tam istediğim gibi ağaçları ve yeşilliği bol bir evdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
