"Uyansana ya!"
3 dakika 42 saniyedir başında beklediğim hödük tabii ki Cem'di.
Sürekli uyuyordu. Hayır yani ben bu kadar uyumuyorum.
"Ne halin varsa gör!" diyip yataktan indikten sonra hazırladığım masaya oturup boş boş bakındım. Cem'i uyandırmanın biy yolu olmalıydı. Hem ona olan hırsımı geçirecek hemde güldürecek bir şey lazımdı.
Düşün Duru düşün..
Yaklaşık 7 dakikanın ardından gelen fikirle koşup buz dolabından iki tane yumurta aldım. İşte şimdi bittin Cem Çınar DERİN..
Koşarak yatak odasına girdiğimde yüz üstü yastığa sarılmış yattığını gördüm. Kızacak ama bana ne uyansın oda.
Yatağa yaklaşıp yumurtaların birini kırdıktan sonra gözlerimi kapatıp olacakları beklemeye başladım.
1..2..3..4..5..6..7..
Eee hani nerde bunun "Duru!" diye bağırıp tepemden bakması gerekiyordu. Gözlerimi açıp Cem'e baktığımda yumurtayı yanlış yere kırdığımı fark edip elimdeki yumurtayı sırtına bırakıverdim. İşte şimdi sıçtım.!
Yumurta çıplak sırtından aşağıya doğru yavaş yavaş inerken elini sırtına atıp yumurtayı avuçladı.. Kaçsam mı ki?
"Duru!"diye bağırıp yatakta doğrulduğunda elimdeki yumurta kabuklarıyla Cem'e şirin şirin sırıtıyordum.
"Sen kafayı mı yedin?!"
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı hızlı hızlı olumlu anlamda sallad
"Hayatım, canım, güzelim.. Neden insanca uyandırmak varken böyle canice bir yöntem deniyorsun ha? Canına mı susadın sen?" derken hemde üzerime üzerime yürüyordu. Sırtım duvara değdiğinde kafamı yere eğip olacakları beklemeye başladım. Kızacaktı biliyorum. Ben olsam bende kızardım..
Ellerini belime koyup beni kendine çektiğinde ne olduğunu anlamak için başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gamzeleri çıkacak kadar gülümsüyordu. Ne yani kızmamış mıydı?
"Kızmadın mı?" diye sorruğumda 'cık' diye ses çıkartıp başını olumsuz anlamda salladı. Allah'm benim kocama ne oldu? Nerede bu hödük çocuk? Kızmadım diyor birde. Fırtına öncesi sessizlik gibi geliyor. Hatta geliyor değil tam olarak öyle.
"Cem? Emin misin?" diye sorduğumda başını olumlu anlamda sallayıp yanaklarımı öptükten sonra banyoya girdi.
Allah'm sana koşa koşa geliyorum!
Can duş alıp banyodan çıktıktan sonra kendime gelip mutfağa kahvaltı masasına geri döndüm. Soğuyan çayı masaya koyup ısıtırken patates kızartmasını mikrodalga fırına atıp ısınmalarını bekledim.
Ne olmuştu ki şimdi? Kesin sonradan alıcaktı intikamını.
"Eee hani hiçbir şey yok." diye mutfağa girdiğinde halı deseninden başımı kaldırıp yüzüne baktım.
Ciddi ciddi kızmıyordu. Dün yanaklarını ısırarak uyandırmıştım, ondan önce su dökmüştüm, bi kaç defa saçlarını çektim bi defa da karnına oturmuştum. Her seferinde kızmıştı ama bu sabah kızmıyordu.
Taşan çay suyuyla kendime gelirken dayandığım tezgahtan doğrulup çayın altını kapattıktan sonra mikrodalga fırınından patatesi çıkartıp masaya koydum. Bu işte bir iş var işte! Biliyorum, hissediyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOL YANIM 2
Romance"Ceeem! Gel gel tanıtım yapıyoruz." diyerek Cem'i çağırdığımda Neşe'nin elinden tutmuş Selçuk Çağrı'yıda kucağına almış yanıma geliyordu. Allah'm ne kadar şanslı bir kulunum. Cem, "Biz geldiik!" diyip yanağımı sulu sulu öptüğünde Neşe kıkırdadı. Ç...