"Hissiz olmak, her zaman kötü değildir. Bazen vurdum duymaz olmalı, insan..."
Mizgink63.
Multimedia: Berfin ve Berfin'in giydikleri.
İyi okumalar :)
&/&/&/&/&/&/&/&/&/&
Berfin'den...
Boşluk mu bu hissettiğim?
Ya da hissedemediğim...
Gözlerim yanıyor. Ama ağladığım için değil bu yanış. Kalbimin içindeki kırıkları gördüğü için.
Hani derler ya: Gözler, kalbin aynasıdır. İşte gözlerimin yanması da bundan dolayı.
Kapatmak istiyorum gözlerimi. Kimse görmesin içimdeki kıyameti. Korkmaz, görmedikten sonra neye yarar başkaların, kalbimdeki aşkı görmesi?
Yan tarafıma döndüm. İdil, uyuyordu. Duvardaki saatte baktım. Daha altıydı. Ve beni, uyku tutmuyordu. Yavaşça yataktan kalktım. İdil'in üstünü örtüp, mutfağa girdim. Su kaynatıcıya su koyup, düğmesini açtım.
Sert bir kahve iyi gelebilirdi, belki. Su kaynatıcının uyarı sesi ile suyu fincandaki kahvenin üstüne döktüm.
Kahve kokusu sardı her yerimi. Gözlerimi kapattım ve kahve kokusunu iyice içime çektim.
Elimdeki fincanın içini karıştırarak, solana gittim. Pencerenin yanına durup, dışarıyı izlemeye başladım. Hava kasvetliydi, tıpkı benim ruh halim gibi. Aslında en çok sevdiğim mesvim: Sonbahar ve kış. Şuan dışardaki hava da tam sevdiğim gibi, bulutlu, serin ve soğuk kokuyor.
Ama şuan o kadar boş geliyor ki bana. Benim şimdi dışarda, kulağımdan kulaklık ile yürüyüş yapmam gerekiyordu. En sevdiğim havadan bile keyif alamıyacak kadar dolu kafamın içi. Bardağın dibine kadar içtiğimde, kendimi biraz daha iyi hissediyordum.
Mesaiye daha çok vardı. Ve ben şuan hiçbir şey yapmak istemiyordum. Zaten Korkmaz, yeterince beni yoruyordu.
Bardağı mutfağa bıraktım. Gözüm, koridorun girişindeki boy aynasına takıldı. Aynada kendime bakarak, daha çok yaklaştım.
Tek kelime ile: Berbat.
Berbat görünüyordum. Gözlerim kızarmış, ve şişmiş, göz altlarım morarmış, saçlarım tokadan kurtulup, koca bir kuş yuvasına dönmüş.
Şöyle bir fiziğime baktığımda, zayıfladığımı da anladım. Bu ben miyim gerçekten?
Ne ara bu kadar bıraktım kendimi? Kumsal, İdil ikisi de çok güzeller. Ve bakımlılar. Ben peki?
Kendime hiç bakmıyorum. Nadir makyaj yapıyorum. Doğru düzgün elbise giymiyorum. Bırakın elbise, pantolon ve kazaktan başka bir şey giymiyorum. Sonra Korkmaz, niye benimle biraz olsun ilgilenmiyor diyorum.
Biz, artık çocuk değiliz. Genç insanlarız. Ve dolayısıyla o da her sağlıklı erkek gibi, bakımlı kadınlardan hoşlanıyordur.
Düşündüklerimi destekleyen bir olay geldi, gözlerimin önüne.
Kuzenlerimin, ses yarışmaları için hazırlandığımda ve Korkmaz, beni gördüğünde gözlerindeki beğeniyi görmüştüm. Her ne kadar pek itiraf etmese de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİS VE HİSSİZ
Dla nastolatków(EŞSİZ ÇİÇEKLER serisi-1) NOT: Serinin kitapları birbirinden bağımsızdır! Yaşananlar önemli değildi. Yaşatanlar ve geride bırakılan darmaduman olmuş hisler önemliydi. *** Denizin dalgaları, beni anlatmak için var sanki... Ba...