15.Bölüm

46 7 0
                                    

MULTİMEDİA-DEFNE VE ARYA 

KEYİFLİ OKUMALARR 


Arya'nın ağzından ;


''Arya hadi kalk.'' kolumun hunharca dürtülmesiyle güzel rüyamdan uyanmak zorunda kaldım. Defneye kötü kötü bakıp ''Ulan mal rüyamın en güzel yerinde kaldırdın.'' diye sitem ettim.


''Ne görüyodun?'' dediğinde güzelerek ''Thomas SANGSTER aşkımı tabikide.'' dedim o da bana 'seni tanıdığım güne naled olsun' bakışı attı.

Bende ona dil çıkarttım ve çadırın içini toparlayıp üstümü değiştirdim. Altima gri kot üstümede siyah 'stilinski 24' yazan polarımı giyip üstünede bordo şişme yeleğimi giydim. Havalar güzel olsada bulunduğumuz ortam şartlarından dolayı serindi.


Defne benden önce giyinip çıkmıştı. Kahvaltı sofrasına giderken gi yandanda saçlarımı örüyodum. ''Günaydın gençlik.'' dedim masada oturanlara ve Defne'nin yanına geçip oturdum. 

Ayaz bana bakıp ''Günaydın ayıcık.'' dedi ve tabağından peynir alıp ağzına attı. 

''Sanada günaydın şempaze g-'' ''Şşşt ayıp ayıp hiç yakışıyomu senin gibi bi kıza.'' diyerek azıma domates tıktı. ona öldürücü bakışlar atarken Defne,Ali ve Yalın bizi gülerek izliyolardı Defne'ye dönüp ''Sen kimin tarafındasın?'' diyerek öldürücü bi bakış atınca ben mahsumum der gibi ellerini yukarıya kaldırdı.

''Ben doydum.'' diyip kalkıyodumki Defne kolumu tutup ''Neyin var senin ? daha doğru düzgün birşey yemedin bile.'' dedi ''Canım yemek yemek istemiyo biraz yalnız kalmak istiyorum hepsi bu.'' diyip yanlarından ayrıldım.


Acaba annem ne yapıyodu? naled olası telefon şarjı biticek zamanı bulmuştu. Allahtan yanımda mp3 çalarım vardı. kulaklıklarımı takıp mp3 çalardan şarkıyı başlattım ve yürümeye başladım kafamın içi o kadar çok doluyduki annem ne yapıcağını bilmez halde çaresiz bana hiç bir ey çaktırmamaya çalışıyo ama ben anlıyordu her ne kadar gizlemeye çalışsada gece ağzından kaçan çığlıklara engel olamıyordu.

Babam desen nerden baksan bir aydır görmüyordum yıllardır baba dediğim adam gitmiş sanki yerine başka biri gelmişti. Kendimi hiç bu kadar yalnız ve çaresiz hissetmemiştim.

''neden ağlıyosun?'' birden ses duyunca ürktüm ve sesin geldiği yöne doğru çevirdim kafamı. Ayaz bir ağaç evin içinden bana bakıyodu ondan bakışlarımı kaçırıp ''Ağlamıyorum.'' dedim ve ellerim otomatik olarak yanaklarıa gitti. Ağlıyordum farketmemiştim bile. 

Kafamı tekrar ayaza çevirip ''Hem sanane burdan ayrıca sen benimi takip ediyosun ne işin var burda?'' diye bir soru yönettiğimde bir bana bana birde ağaç eve bakıp ağaç evin kolonundan destek alarak aşağıya indi ve işaret parmağıyla ağaç avi gözterip ''Babamla yapmıştık.'' dedi. Yüzünde buruk bir gülümseme oluşmuştu. 

''Yani sen buraları biliyosun?'' diye sorduğumda kafasını onaylarcasına salladı. 

''İçine bakmak istermisin ?'' 

''Farketmez.'' 

Ayazla birlikte ağaç eve çıkıp oturduk içi ne çok büyük nede çok küçüktü. Ama çok güzeldi yer yer renkli boyalarla boyanmış ve renkli renkli el izleri vardı. Gerçekten çok hoştu. 

Ayaz birden bana bakıp ''Senin neyin var ?'' diye sorduğunda şaşkınca ona baktım o kadar belli ediyomuydum ya. 

''Hiiç. Hiçbişey.'' dediğimde,

Üç MaymunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin