Üç Maymun

4.Bölüm

MULTİ MEDİA: CAN

Hemen soyunma odalarına gidip okulumuzun voleybol forması olan şort ve tişörtü geçirdim üstüme.

Neden bilmiyorum ama senenin ilk maçlarında hep böyle bir heycan olurdu içimde.

Defne'nin ağzından;

Canla birlikte yukarıya çıkıp çantalarımızı alıp spor salonuna indik. Muhtemelen şuan Arya heycandan geberiyodur. Senenin ilk maçlarında hep böyle olur canım arkadaşım benim.

Sahaya indiğimizde takınma birlikte antrenman yapıyolardı.

Ona rahatlıkla moral verebileceğim bir yer bulduktan sonra hemen oturdum.

Can'da sol tarafıma geçti. Gözlerim Arya'yı ararken sağ tarafımda bir hareketlilik hissettiğimde oraya döndüm ve sırasıyla Ayaz,Ali ve Yalın dizilmişti. Can bir bana baktı bir onlara baktı. "Başka yer yok mu lan ?" diye soludu sinirle.

Ayaz büyük bir sakinlikle baktı ve "Hayır." dedi. Kafamı arkaya çevirdiğimde gerçektende oturucak yer yoktu vay anasını. "Sarışın düşmanı arkadaşın nerde?" dedi Ayaz bana bakarak. "Sahada." dedim kafamla Arya'nın olduğu yeri göstererek. Bir anda kafama dank etti ve Ayaz'a dönüp şeytanice sırıtarak"Ne oldu çok mu merak ettin?" dedim. Göz kırparak Ayaz bu dediğim şeyi beklemiyo olacakki "yok be ne merak edicem o sarışın düşmanını." dedi

"1. O sarışın düşmanı değil yapay sarışın kaltakları sevmiyo.
2. Sarışın düşmanı olsa benle ne işi var gerizekalı?"Dediğimde Can bana 'sus ve önüne dön yoksa o saçlarını hiç üşenmeden teker teker koparırım' dermişcesine bakıyordu. Ayazla tartışmamızı bitirip önüme döndüm. Arya ordakileri bir sağa bir sola koşturuyor ve taktik veriyordu.Ayağa kalkıp

"ARYA GÜVENİYORUZ SANA" diye bağırdığımda can da aynı şekilde bağırdı. Arya bize bakıp öpücük attı. Yerime oturup can'a yaslandım.

"Güzelim senin maçlar ne zaman başlıyor."

"Bilmiorum ki cankuş Hoca ne zaman söylerse artık ama bügün söyliycek diye biliyorum." bend de okulda kızların futbol kaptanıydım. Futbol oynamayı ilk önce can öğretmişti bana. Topları kafama ata ata. Çelme taka taka öğretmişti. İyikide öğretmiş. Canım kardeşim benim.

"Defne o değilde boynuz kulağı geçti şuna baksana sana ben öğrettim ama kız erkek maç yapınca senden çelme yiyorum.. Kimse benden topu alamazken tek hareketle alıyorsun acaba birazda sne mi bana öğretsen" dedi can göz kırparak.

"Tabi cankuş yeterki sen iste" dedim öpücük atarak.

"Defne" diye bir ses geldi arkadan. Arkaya baktığımda kapıda caner duruyodu.

"Defne bir dakika gelir misin?" can'a döndüğümde hayır gidersen senin kıçını o sandalyeye yapıltırır hayatın boyunca o sandalyeyle yaşamak zorunda kalırsın yediğini çıkartamaz ölür gidersin şeklinde baktı' arkama dönüp canere bakacaktım ki sahada bir düdük sesi duyuldu ve hemen önüme döndüm. Evet maç başlamıştı...

****

"ARYA BURAYA ARYA BURAYA ARYA BURAYA ŞŞŞŞŞTTTT BİR Kİ ÜÇ ARYAA ARYAA" bağıra çağıra kahka ata ata aryanın yanına gittik.

"Bak dedim kızım sana kazanıcaksınız dedim " kollarımı arya'ya sararak.

"Defne az dur ya ölüyom kızım. lan nasıl dirsek attıyca kalın bağırsağımdan böbreğime . böbreğimden dalağıma kadar hepsi etkilendi ölüyommm." dedi arya yare yatarak.Yere eğilip aryanın yanına oturdum.

"Bu maçın sonucunu biliyoduk zaten hahah" dedim yapmacık bir şekilde. Can aryayı koltuk altlarından tutup ayağa kaldırdı.

"Hadi kaptan gidelim." dedi gülerek. Arya ve can beni aldırış etmeden gitmeye başladılar.

"Lan sizin ben var ya insa kaldırır be ne namkörsünüz pislikler." diye saydırdım arkalarından. Bir anda can arkasını dönünce tüm tatlılığımı kulanıp can'a gülümsedim.

"Kızım kalksana davetiyemi bekliyosun."

Günün geri kalanında aryanın artislikleri. ve bir kaç kere aliye laf sokmakla geçti. "Eve gidince annemi yanaklarından öpüp. Yorgun olduğumu ve hemen uyuyacağımı söyledim. Annemde yemek hazırlanınca kaldırırım git dinlen kızım dedi ve merdivenlerden hızlıca çıkıp hiç üzerimi değiştirmeden yatağa kendimi attım.

"Defne bir bakarmısın."

"Efendim ali"

"Ya şey ben aslında nasıl anlatsam bilemedim ki şey şimdi ben"

"Ali uzatmada söyle bak can bekliyor"

"Defen ben sen-" Telefonumun çalması ile gözlerimi hafif aralık açarak etrafıma baktım. Ne yani rüyamıydı. Rüyamın en güzel yerinde uyandırılmıştım. Hemde gereksiz biri yüzünden kendimi 9 çocukla ortada kalmış gibi hissettim. Üzerimdeki yorganı kenara atıp cebimdeki telefonu çıkarttım. Ne güzel rüyaydı ama ya. Ekrana baktığımda kayıtlı olmayan bir numaraydı Normalde ekli olmayan numaraları açmazdım ama o an açmak istedim.

"Alo buyrun ben Defne "

"Bende caner kııım sen hayla benim telefonumu eklemedin mi ya "

"Eklemem mi gerekiyordu caner. hem ne oldu neden aradın sen beni durduk yere aramazsın."uzunca bir sessizlik oldu.

"Caner orda mısın"

"Ya şey seninle bugün konuşmak istedim ama gelmedin müsaitsen konuşabilir miyiz" Bu benimle ne konuşacaktı ki şimdi. telefonu kulağımdan çekip saate baktım saat 23.30 olmuştu.

"Ya saat bay geç olmuş şimdi izin alamam ki sonra konuşsak"

"Defne den gelemiyorsan ben gelirim"

"Mal mısın lan nerdesin söyle Allahın pisliği" Caner gülerek.

"Sizin alt mahalledeki filiz parkındayım hadi çabuk gel."

"Bekle be beş dakika hastaneye serum mu yetiştiriyorsun." Caner gülerek.

"Tarlaya tohum mu ol defne neyse hadi çabuk bak bekliyorum" dedi ve cevap vermemi beklemeden telefonu suratıma kapattı. Hayır yani ha tarla ha hastane ne fark eder Allah Allah yaa. üzerime eşofman giyip annemden izin almaya gittim.

"Anam anam garib anam ben bi-"

"Hayır defne gidemezsin kızım saate kaç ne yapıcaksın bu saate dışar da geç otur yerinde laf işittirme babandan bana"

"Ya anam benim ya beş dakikacık anam vallahi babamın ruhu bile duymaz annaaamm ayağına giydiğin patik olayım. içine giydiğin içlik olayım anemm" Anem son dedğime gülüp başıma vurdu.

"Tamam gelirken ekmek al bari anlarsa ekmek almaya gitti deriz bak hızlı gel kız beş dakika ha"

"Tamam anem benim aşkitom hayatımın kadını meleğim aşkitomm." dedim aneme sarılıp yanaklarını şapur şupur öperek.

"Kız dur yaladın ay bak salya akıyo birde köpek yavrusu mübarek."

"Anne kendine niye laf atıyorsun." annem ayağından terliği çıkartıp eline aldı ve bana attı.

"sen ne diyorsun kız gel buraya bak senin. dedi devamını dinliyememiştim ki kafama anemin 40 numara terliği geldi. koşarak evden çıktım. Çıkmamla girmem bir oldu dışarıya çıkar çıkmaz kıçım donmuştu.Eve girip hemen montumu aldım ve koşarak parka gittim.

"Canerr nerdesin lan şerefsiz" dedim sesim biraz yüksek çıkmıştı.

"Caner" etrafta kimse yoktu belki bir yere kadar gitmiştir diye kendimi salıncağa attım. Beklerken biraz sallanmak lazım değil mi ama.Telefonu cebimden çıkartıp caneri aradım. çalıyor. çalıyor.. çalıyor.. ama takmıyor bu ne lan hem çağırıyor hem gelmiyor al işte süzme salak ya. son aramalardan canerin telefonunu tekrar aradım. Açmadı. Telefonu sinirle cebime koydum ve salıncaktan kalktım . Dalgamı geçiyorsun sen benimle caner hem çağırıyosun hem gelmiyosun oyun mu lan bu hormonlarına tükürdüğüm. Sana oksijen veren ağacın yapraklarına. Parkın çıkışına doğru gittiğimde arkadan bir ses geldi.