(Multimedia: Küçük şişenin içinde kalp ve anahtar birlikte çok keyifli. Dışardan şişeye müdahale eden küçük kalp aslında siz okuyucuların aşka bakış açısını merak etmişe benziyor.)
Rüzgar Annesinin Anastasia hakkında konuştuklarını kabul etmeyen bir tavırla cümlelerini bitirdi. Onu en iyi anlayan tütün kutusunu ceketinin cebinden çıkarttı. Titrek elleriyle tütünü sarmaya başladı. Aklını alan Rus kızını nikotin etkisiyle hayal mayal görürüm diye tütünü daha kalın sarıyordu.
Vinogradov ailesinin tatlı kızı Anastasia Beyoğlu kaldırımlarındaki aşık adamı neden fark etmiyordu. Rüzgara her "abi" dediğinde tutsak şeytanların görkemli gülüşleri aşk oyuncularını ruh hastası yapardı.
Rüzgarda içtiği sigaranın afilli dumanıyla aşkın bekçiliğine durdu. Kapı sessizliğe inat hafiften aralanmıştı. Rüzgar ayağa kalkıp biten tütünü kenara fırlattı. Kapıdan içeri giren Babasının öfkeli sesi isyankar gönlüne sitemkardı.
Babası Eşref Bey göbekli hafif iri sinirli bir adamdı. Kendi marangoz dükkanı olan çalışmayı çok seven Eşref Bey oğlunun hareketlerini beğenmiyor ve sürekli eleştiriyordu. Bugün ise her günden daha sinirli gözlerinden sitemle karışık bıkkınlık ifadesi mevcuttu. Yönünü Rüzgara dönüp cümleleriyle ortamı soğutmuştu.
Eşref Bey: Mevcut olmayan maddi emellerimiz çok güvendiğim oğlumun akılsız tavırlarıyla yok olacak diye korkuyorum.
Ruşen Hanım: Bey, cümlelerin hançerin ağzından dökülmüş gibi neden bu kadar oğlumuza yükleniyorsun.
Eşref Bey: Yoğun günlerimizde dahi Dükkanın kapısını açmayan oğlun bu hafta adım bile atmadı. Bu kadar sorumsuzluk vurdum duymazlık yakışıyor mu? Ben onun geleceği için çalışıp yırtınıyorum. Beyefendi Beyoğlu sokaklarının serseriliği peşinde koşuyor.
Rüzgar: Lütfen Baba, kelimelerinle sıkışan cüssemi daha fazla boğma. Yarından sonra dükkanda devamlı çalışacağım.
Eşref Bey: Hep aynı sözler sana inanmam için gelecekti icraatlarını görmem lazım.
Ruşen Hanım: Bey bey yeter artık gitme Rüzgarın bu kadar üstüne dükkana gideceğini söylüyor işte çocuk.
Rüzgar babasının muhalif konuşmalarıyla tatsız hayatını biraz daha kirlendiğini hissetti. Belki haklıydı babası ama bu kadar gelmemeliydi aşkın müebbetli tututuklusu Rüzgarın üzerine.
Artık dükkana gidip Babasının istediği gibi çalışacaktı. Bu sayede Anastasia'ya duyduğu aşkı hafifletebileceğini düşündü. Yaptığının yanlışlığı veya doğruluğu onun için önemli değildi. O artık Anastasia Vinogradov'u hayallerinde sevecekti. Çılgınlıktı bu ama yapılacak en mantıklı eylemdi. Ya karşısına çıkıp onu sevdiğini söyleyecek ya da zamanın merhametine sığınıp aşkın yüceliğini görecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Asrın Aşk Çığlığı "VAVEYLA" (Wattys2016)
Romance"Çıldırmış kelimelerin virgülsüz tutkulu savaşı...." "Veya bir delinin çıkıpta kurşunlarla dans etmesi..." "Susuz kadının aşkımsı açlığı ve benzersiz tonda göz rengi..." "Nesli tükenmiş bir sevdanın objektife inat işkencesi....: "Yazarın dah...