Bir Asrın Aşk Çığlığı "VAVEYLA" (Wattys2016)

47

(Multimedia: Bir yanda Ahsen bir yanda Gabriel. Belki bakışlarında gizledikleri aşk sıcak dudaklardan sessiz sadece hayalci keyif sunuyor. Her aşık bu görsele özenir. Yazar böyle diyor.)

Rüzgar bu vahim olayların gerçekleşmesi ihtimali ile kavruluyordu. Gabriel kaybedeceği sevgilisinin yaşanmamış acısını yudumladı. Babasına dur deyip karşısına dikilmek isterdi. Ancak oda biliyordu. Eğer Babası Gaspar Borzakian'ın terör olduğu anlaşılırsa Gabrielde sürgün edilecekti.

Rüzgar Sadrazam Melih Paşa'ya gerçekleşecek suikastı önlemek istedi. Mecnun yetersiz teçhizat ve istihbarat ile bunun mümkün olmadığını dile getirdi. En iyisi Saray askerlerini bu ayrılıkçı çeteyi ihbar etmekti.

Mecnunun bu isteği kesinlikle çılgınca bir plandı. Rüzgar biricik Anastasia'yı terör kızı olduğu için sonsuza kadar kaybedebilirdi. Aynı duygular Gabriel içinde geçerliydi. Mecnunun kaybedecek hiç bir şeyi olmadığı için bu planda ısrarcıydı.

"Mecnun yeter Allah aşkına. Anla artık Anastasia diyorum A nas tas ia!!!"

Rüzgar arkadaşına kızdı. Sesini yükseltip prensesinin ismini heceledi. Mecnun deli aşığın öfkeli hırıltısına kafasını eğerek tepki gösterdi. Ama düşündü aşık olduğu Ahseni Anastasianın yerine koydu. Karşılıksız duyduğu aşka rağmen onu kaybetmekten korktu. Ve dostu Rüzgara bu konuda yardımcı olacağını temenni etti.

Plan kurmak ve gelecek ırkçılık harekatını başlamadan sona erdirmek için bir birlerine yemin ettiler. Rüzgar Anastasia Vinogradov için Mecnun Ahsen için Gabriel sevgilisi Türk kızı için and içti. Yeminler yükseldi kraathanenin küflü çatısına. Yumruklar indi çay kurulu kirli masaya.

Tütünler sarıldı öfkeli beynin kontrolsüz eliyle. İçtiler durmadan nefes almadan içtiler. Suskun sadece sokaktan geçen atların nal sesini duydular. Kahveci dağıttı acı çayları. İçine karanfil koydu özel isteğe mahsus itinalı servis yaptı. Tütünler bitti. İnce belli bardaklar defalarca boşaldı.

Üç delikanlı aynı masada çaresiz kıvranıyordu. Bu sessiz çığlığa kahveci bile şaşırdı. Kısaca bu bir Vaveyla! İmkansız aşkların tedirgin bekleyişi İstanbulda tarihin yeniden yaşanmasıydı. Gün batmış akşam seyri aleme durmuştu. Rüzgar toplantıyı ve yapılacak planı dükkanda gerçekleştirmek istedi. Ne Gabriel nede Mecnun itiraz etti.

Yerlerinden kalktılar ve doğruca Marangoz dükkanına gittiler. Zaten babası Dükkanı kapatmak üzereydi. Bu gelişme planlarını kurmak için fevkalade sayılırdı. Eşref Bey içerde temizlik yapan kızına seslendi.

"Ahsen kızım hadi"

Gabriel duyduğu kelimelere şüpheci yaklaştı. Kimdi bu Ahsen? "Yoksa" diyordu içindeki kısık sesle. Ahsen nazik adimlarıyla dükkanın önüne çıktı. Rüzgar babasına dükkanda işleri olacağını ifade etti. Kardeşi Ahsen'e ise kirli olan paltosunu temizlemesini rica etti. Bu kısa görüşmeyi üç adım ilerde Gabriel ve Mecnunda izlemişti.

Gabriel Ahseni görünce şok geçirmiş eli ayağı birbirine dolaşmıştı. Nefes almakta zorlanan Ahsen Beyoğlunun aşk oyununa teslim oldu. Ortalık cayır cayır gönülden gönüle yakılan aşk ateşi ile yanıyordu. Evet o prenses yani canı gibi sevdiği Türk kızı Rüzgarın kardeşi Ahsen'di. Bu rastlantıya iki aşık çok şaşırmış yüzleri kireç gibi olmuştu.

Bir yanda Gaspar Borzakian'ın oğlu Gabriel bir yanda Rüzgarın kardeşi Ahsen bu aşk bir asra bedel yokuşsuz ama sonu olmayam bir yolun habercisi.