(Multimedia: Yorumsuz bu gözler Anastasia Vinogradov'un.)
Rüzgar Anastasia'ya yeni bir soru yönelteceği esnada kilisedikiler bahçeye çıkmaya başladı. Bunların arasında Valeria hanımda vardı. Kendini dilsiz rahibe diye tanıtan Rüzgarın cümleleri ağzında kaldı. Annesini gören Anastasia gözleriyle "seni seviyorum " diyebildi. Rüzgar o bakışın derin manasına yani aşkın büyüsüne sarhoş olmuştu.
Annesiyle kiliseyi terk eden Anastasia geride bir yığın soru işareti bıraktı. Rüzgar sevdiğini kilise kapısını çıkana kadar izledi. Anastasia köşeye döneceği an boynunu hafif çapraz sola çevirdi. Rüzgarın gözleri zaten o mıntıkada Anastasia'nın bedeninden hariç herşeye kördü. Son defa göz göze geldiler. Bu sefer Rüzgarın gözleri "seni hep seveceğim" ifadesindeydi.
Soğuk mevkiler iki aşığın bakışmalarıyla ısındı. Ancak bu ısınma Anastasia'nın gidişiyle kutuplar kadar soğudu. Rüzgar Anastasia'nın babası Borya beyin niçin kızının peşine adam taktığına anlam veremedi. Anastasia'nın dahi bu konuda bilgisinin olmaması derin şüphelerin çetin felaketlere yol açabileceğini gösteriyordu.
Maddi durumu çok iyi olmayan Borya beyin kızını ailesini takip edip onları koruyacak bir adamı tutması mümkün değildi. Oturduğu yerden kalkan Rüzgar beynini kemiren onca soru işaretine inat aşkından asla vazgeçmeyecekti. Dağınık kafasını anca iki kat sarılmış bir cigara toparlayabilirdi. Barakaya gidip üzerindeki rahibe kıyafetlerini çıkarttı.
Köşede duran takoz'u alıp üzerine oturdu. Sırtını kirli duvarların nemiyle ıslanmasına izin verdi. Düşünüyordu onca gizemi ve aydınlatılmayı bekleyen kirli emelleri. Bugün gördükleri kafasını dahada karıştırmış artık Anastasia'yı kaybetmekten korkuyordu. Bir saat sadece düşündü. Sonra bugün uygulayacağı plan için ayağa kalktı.
Doğruca marangoz dükkanlarına gelerek akşam olmasını bekledi. Çok geçmeden Mecnunda tedirgin bir şekilde geldi. Eşref Bey akşam namazı için paltosunu alıp çıktı. Babasının namazdan sonra direk evlerine gideceği için planda hiç bir aksama olmadı. Mecnun yanında getirdiği süngerli çorapları çıkarttı. Rüzgar ilk defa gördüğü bu çoraplara şaşırdı.
Mecnun çorapların istanbulda dahi olmadığını izmire gittiğinde orada ki yunan komşusunun hediye ettiğini belirtti. Bu plan için çok güzeldi önce çorapları kafalarına geçirip göz hizalarını makasla keserek açtılar. Biraz kafalarını sıkıyor olması Rüzgarı rahatsız etti. Ancak buna sadece bir dakika ihtiyaçları olacaktı. Herşey hazır olmuş sadece Vinogradov ailesinin kapısını izlemek kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Asrın Aşk Çığlığı "VAVEYLA" (Wattys2016)
Romance"Çıldırmış kelimelerin virgülsüz tutkulu savaşı...." "Veya bir delinin çıkıpta kurşunlarla dans etmesi..." "Susuz kadının aşkımsı açlığı ve benzersiz tonda göz rengi..." "Nesli tükenmiş bir sevdanın objektife inat işkencesi....: "Yazarın dah...
