(Multimedia: Cigarasını yakacak olan adam ve ilerideki kadın aslında birer gölge. Aynı Rüzgarın hislerini tercüme edemediği gibi.)
Kapıdan gireni gördüğünde zangır zangır titredi. Üstünü saniyenin küçük ritimlerinde düzeltmeyi başardı. Yakışıklı görünmek istiyordu. Çünkü karşısında duran Anastasia Vinogradov'un ta kendisiydi.
Şapkasının arasından sarkan saçlarını sol eliyle düzelten Anastasia küçük adımlarla Rüzgara yaklaştı. Mecnun aşıkları yalnız bırakmak için yerinden kalktı. Çayını içmeden Rüzgarla vedalaştı. Eşref Bey bugün rahatsız olduğu için dükkana gelmemişti. Saatinde erken olması nedeniyle dükkana müşteri gelmiyordu. İlk defa Anastasia ve Rüzgar yalnızdılar.
Anastasia elindeki malzemeyi Rüzgara göstererek üşüyen dudaklarını kımıldattı.
Anastasia: Dün kapıyı tamir ettiğinde bu malzemeyi unutmuşsun.
Rüzgar: Evet dün parmağım yaralanınca unutmuş olmalıyım.
Anastasia: Çok geçmiş olsun. Gerçekten çok üzüldüm. Şu an nasıl parmağın iyimi?
Rüzgar: Parmağımda çok mühim bir yara oluşmadı. Bunun için üzülmen benim daha fazla canımı yakar.
Anastasia: Kendine iyi bak Rüzgar.
Rüzgar: Lütfen oldukça üşümüşsün Anastasia biraz ısın sonra gidersin. Bekle çay getireyim sana.
Rüzgar baş başa kaldığı Anastasia'yı hemen kaybetmek istemiyordu. O dünyada verilebilecek en kıymetli hediye hatta aldığı nefesti.
İki bardak çay doldurup Anastasia'nın yanına geldi. Bardağı uzatıp rica etti. Anastasia tedirgin ve korkuyordu. Tanıyan birinin görmesi onun için büyük felaketti. Ancak gönlü Rüzgarla çay içmenin keyfini yaşıyordu.
İki aşık sessizliğin tutsağı ağızlarını bıçak açmıyordu. Arada gözlerin sınırsız bakışmaları yudumlanan çay hışırtısıyla zemine boyluyordu. Kafalarını bir aşağı bir yukarı eğip kaçamaklarını renkli hale çevirdiler. Sessizlik Rüzgarın nefesiyle kaçtı.
Rüzgar: Anastasia, korkularımın gece gündüz süren kavgalarının tek nedeni ne biliyormusun?
Anastasia: Biliyorum Rüzgar kalbinin yorgun bakışlarında ki sırrını.
Rüzgar: Tek sebep, Vinogradov ailesinin asil kızı Anastasia. Çıkıp karşına çektiğim eşsiz aşk özlemlerini şimdi sunuyorum. Bakışlarından aldığım gizem verdi bu cesareti Anastasia.
Anastasia: Aşık olduğun dünden bugüne gözlerin de sakladığın bakışlar itiraf etmişti. Anladım senin bana nasıl tutunduğunu. Ve yıllardır duyduğun özlemi. Sustum sadece kaderin bize öreceği ağı bekledim.
Rüzgar: Söyle şimdi bana Anastasia. Kalbine esir düşmüş bu aşığına cevabın nedir. Nefesimde ki sen bana can vermeye devammı edeceksin yoksa beni aşk sarhoşluğunda yalnız mı bırakacaksın?
![](https://img.wattpad.com/cover/55275235-288-k691713.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Asrın Aşk Çığlığı "VAVEYLA" (Wattys2016)
Romance"Çıldırmış kelimelerin virgülsüz tutkulu savaşı...." "Veya bir delinin çıkıpta kurşunlarla dans etmesi..." "Susuz kadının aşkımsı açlığı ve benzersiz tonda göz rengi..." "Nesli tükenmiş bir sevdanın objektife inat işkencesi....: "Yazarın dah...