(Multimedia: Gözler limitleri zorlamış ve sonuna kadar açılmış. Bu yaralı adam hayatın karşısına çıkardığı şeylere Rüzgar gibi çok şaşırmış olmalı)
Ahsen mektubu vakit geçirmeden Rüzgara teslim etti. Ve Anastasia'nın onun için sarf ettiği kelimeleri söyledi. Rüzgar derin nefes aldıktan sonra Anastasia kokan mektuba gözlerini çevirdi. Ahsen abisini duygu yüklü görünce rahatsız etmemek için yavaşça odadan çıktı. Rüzgarın gözleri Anastasia'nın dokuduğu kelimelerin sihriyle nemlenmeye başladı.
Merhaba Sevgilim:
Eğer bu mektup aşkın kademeli duyguları ile seni boğuyorsa önce kurula gözlerini Rüzgar. Evet belki ben olsam hüngür hüngür ağlardım. Zatende o durumdayım diyebilirim.
Babamın "dünürüm" kelimesine senden daha fazla şaşırdım. Benim bu konudan haberim olmadığını eminim sende biliyorsun. Ama yinede bu mektubu yazma gereği duydum. Belki içindeki fırtınaları birazda olsun dindirir diye düşündüm.
Sen kapıdan çıkar çıkmaz Babamın karşısına dikilip "Ne dünürü baba? " dedim. Bana "Sanamı soracağım. Ne güzel Gaspar'ın gelini olacaksın" dedi. Kendimi kaybettim ve Babama ilk defa sesimi yükselttim. Sonuç ne mi oldu? İki defa şiddetli tokattan sonra kalemi elime alıp içimi sana dökmek oldu.
Şimdi ne o tokat ne başka felaketler bana acı vermiyor. Ben seni kaybetmekten çok korkuyorum. Sevdiğim bu cumartesi yine kilisede bekleyeceğim. Seni herkesten daha çok seven Anastasia....
Mektubu öfkeyle katlayıp yüreğinin yandığı köşede ki cebe koydu. Pencereyi açıp caddeye dikti gözlerini. Düşündü hemde çok aklı gidene delirene kadar düşündü. Anastasia'nın mektubuna oturup ağlamak yerine bu acılardan kurtulmanın yollarını aradı. Ama nafile aklına hiç bir şey gelmiyordu.
En iyisi önce yarım kalan gizemleri aydınlatma kararı aldı. Mektubun acilen türkçe çevrisini yaptırıp gerekirse Gaspar denilen adamı asayişe şikayet edecekti. Tek sorun bu değildi Borya beyinde bu işin içinde olması Rüzgarı korkutuyordu. Çünkü Anastasia'yı tamamen kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya gelebilirdi.
Omzundaki hafif sancı rahatsızlık vermeye başladı. Uyumadan önce yarasını açıp kendi çabaları ile küçük bir tedavi yapmak istiyordu. Kapıyı kilitlediğinden emin olduktan sonra kolundaki sargıyı yavaşça çıkarmaya başladı. İlk haline göre daha iyi görünen yara Rüzgarın moralini azıcıkta olsa düzeltmişti. Evin kapısının pat diye açıldığını işitti. Ne olduğunu anlamadan bir çığlık (Vaveyla) işitti.
"Rüzgar!!!"
Bu ses annesi Ruşen hanım'ın sesiydi. Rüzgar hemen omzunu sarıp üzerine kıyafet giymeye çalıştı. Ancak kilitli sandığı kapı büyük gürültüyle açıldı. Rüzgar karşısında Annesini görünce iki defa yutkundu. Ruşen Hanım oğlunun yaralı omzunu görünce yüreğinde derin bir acı hissetti. Rüzgar şok olmuştu Annesinin omzunu görmemesi gerekliydi. Ruşen Hanım oğlunun yanına sessizce gitti. İkinci defa yaşadığı bu şok dilini düğümlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Asrın Aşk Çığlığı "VAVEYLA" (Wattys2016)
Romansa"Çıldırmış kelimelerin virgülsüz tutkulu savaşı...." "Veya bir delinin çıkıpta kurşunlarla dans etmesi..." "Susuz kadının aşkımsı açlığı ve benzersiz tonda göz rengi..." "Nesli tükenmiş bir sevdanın objektife inat işkencesi....: "Yazarın dah...