Dolunayda Vals

Bölüm 3.03

Herkese merhaba!!!

Yoğun istek üzerine uzun bir bölüm oldu. Normalde ikiye bölerdim ama bölümler kısa diye isyan eden topluluk gün geçtikçe arttığı için şimdiye kadarki en uzun bölümü yayınlıyorum şu an :D Bundan sonra da böyle olacak, hadi yine iyisiniz :P

Birkaç şeyi açığa kavuşturmak istiyorum. Konu hakkında değiştirmem gerekenler şeklinde birkaç mesaj aldım gerek buradan gerek facebook profilim üzerinden. Yorumlarınızı dikkate alıyorum ama konunun herhangi bir yerinde hiç bir değişiklik olmayacak. Bu kitap 8 yıl önce yazılıp bitmiş bir kitaptır. Hatta serinin ilk kitabıdır. Burada yayınlıyorum, evet, ama yeni bir şey yazmıyorum. Burası için yazdığım bir şey değil, halihazırda yazılmış şeyleri yayınlıyorum sadece. Emin olun dram, gizemli, garip dediğiniz her bir noktanın bir açıklaması bir altyapısı var. Gördüğünüz her bir karakterin ve ya olayın tüm geçmişi ve altyapısı mantık hatası olmasın diye on yüz bin milyon kez gözden geçirildi. Bu sebeple size tavsiyem hikayeye serpiştirdiğim ekmek kırıntılarını iyi takip edin. :)

Son olarak, siz, evet siz, önsöze ya da önsöz ve son bölüme yıldız verip kaçan okuyucular! Beğenmediniz mi diğer bölümleri? :/ Beğendiyseniz niye tembellik yapıp diğerlerini de yıldızlamadınız bakim. :P Yıldızlar benim ve sıralamamız için önemli. Bu hikaye ile anlatmak istediğim bir şey var. Bu konuda daha çok kişiye ve böylece amacıma ulaşmama yardım edin lütfen :)

Bir de karakterler, olaylar ve bunların gelecekleri hakkında tahmin ve düşüncelerinizi okumaya bayılıyorum. :D Hikayenin sonunu bilen tek insan olarak sizin düşüncelerinizi görmek acayip eğlenceli ve güzel. Bunu bana çok görmeyin lütfen. Ve wattpad okuyan diğer okurlara da hikayeyi önerip aileyi genişletmeyi unutmayın!!

Çok konuştum bu sefer ama iyi okumalar!!! :D

*********************

Öğleden sonraki derslerimden birinde Ömer, birinde Oğuz ve Özlem bir diğerinde de Batuhan'la birlikteydim. Batuhan geometri dersi boyunca, öncesinde ve sonrasında sanki beni tek bir kere öylesine bir yerde, kalabalık içinde, görmüş gibi davrandı. Sadece sınıftan çıkmak için yanımdan geçerken başıyla hafif bir selam verme tenezzülünde bulundu. Ömer'se tam bir muammaydı. Kimya dersinde diğer derslerde de olduğu gibi tek boş yer onun yanında olduğu için laboratuvar masasındaki sıra arkadaşımdı. Ne büyük sürpriz! Tüm okulda dışlanacak kadar arıza olduğu bu dersle kesinleşmişti. Bu arada okul, devlet okulu olmasına rağmen şaşılacak şekilde öğrencilerin ikişerli grup oluşturabileceği kadar yeterli malzeme vardı. Ders boyunca annemin dediği gibi ılımlı bir çocuk olabilmek ve öğlen olanlardan sonra Ömer'e ters bir şey söyleyip kendimi beğenmişlik yapmamak için ciddi anlamda uğraşmam gerekti. Şu haline bakılırsa olası bir tartışmada diğer öğrenciler benim tarafımı tutardı ama ilk haftadan annemin okulda belirmesini istememiştim. Ders bittiğinde Ömer aklımdan geçenleri okuyamadığı için memnundum. Fakat dersin sonunda sanki onun hakkında ders boyunca kafamda kurduğum tüm kötü ve eğlenceli senaryoları tahmin gibi öfkeliydi. Sınıftan çıkarken onun dengesiz kişiliği hakkındaki hipotezimi neredeyse kesinleştirmiştim.

Akşam okul çıkışında bizi okuldan almaya annem geldi. Onu Oğuz'la konuşturmak istiyordum ama Oğuz'u hiçbir yerde bulamayınca vazgeçip arabaya bindim. Annem biz okuldayken eşyaların çoğunu yerleştirmiş, evdeki eksikler için bir liste yapmıştı bile. Listeye uzanıp eve alınması gereken şeylere bir göz attım. Listeyi üç başlıkta özetlemek mümkündü - ki annem de öyle yapmıştı zaten; temizlik ürünleri, banyo ve mutfak malzemeleri, yiyecekler. Listenin tamamını bulabilmek için ilçeye – Çan kule – gittik.